Zekisin tradutor Português
1,317 parallel translation
Tanrım! Demek korkutucu derecede zekisin, bununIa baş edebiIirim.
Pronto, és um génio, não faz mal.
Çok zekisin. O filmdeki bilgisayar gibi konuşuyorsun. Amma da komiksin.
Que engraçadinho, a falares como o computador do filme...
Daha zekisin sanmıştım.
Julgava-te mais esperto que isso.
Gerçekten çok zekisin.
És mesmo brilhante.
Aynen öyle... baban kadar zekisin memur Victoria.
Miúda esperta. Não admira que sejas a filha do Oficial da Policia, Victoria.
Evet. Çok zekisin.
Isso é que é esperteza!
Çok zekisin.
Isso é que é esperteza.
Sen zekisin.
És esperto.
Sen zekisin.
És inteligente.
Çok zekisin. Çok zeki.
Ele é bom... bom mesmo!
Çok zekisin. Seni seviyorum
És tão esperto, amo-te.
Çok zekisin.
Que espertinha...!
Çok zekisin.
És um chico-esperto, sabias?
Çok zekisin. Sahi mi?
És esperta.
Çok zekisin. Numara.
És muito esperta.
Çok zekisin.
Muito esperto.
Sen hepsinden daha zekisin.
Porque és mais esperto que todos eles.
Zekisin, iyi görünüyorsun, komiksin.
És esperto, bonito, engraçado.
Madem o kadar zekisin o zaman hastaların nerede?
Se é tão esperto, onde estão os seus pacientes?
Çok zekisin, Holmes.
Brilhante, Holmes!
Çok zekisin ama yeterince değil!
Mas não o suficiente, mandão.
İkincisi, bu konudan bahsetmek istemediğimi bilecek kadar zekisin.
E segundo, és esperto para saber que eu não quero falar disto.
Biliyorsun. Seksisin, zekisin, Tanrı biliyor ya tehlikelisin.
Sabes, és sexy, inteligente, Deus sabe que és perigosa...
Sen zekisin, yapabilirsin.
O senhor é inteligente, poderia fazê-lo.
Çok zekisin.
És muito esperto.
Sen bundan daha zekisin. Seni kendimi tanıdığım kadar iyi tanıyorum. Benimle oyun oynama.
És mais esperto do que isso conheço-te como a mim mesmo.
Çok zekisin. Mahkumlar sadece kendilerini düşünüyorlar. Diğerleri umurlarında değil.
Vocês, condenados à morte só pensam em si próprios, borrifam-se para os outros.
Oldukça zekisin değil mi?
Tu julgas-te muito esperto, não é?
Çok zekisin ama yine de anlamıyorsun.
És inteligente, mas há coisas a que puramente não chegas.
Sen çok zekisin.
- Desde o meu nascimento.
Çok zekisin, daha iyi bir planın var mı? 313ah
Tu és muito esperto, então o que vais fazer?
Bundan daha zekisin Denny.
Tu és melhor do que isto, Denny.
Göründüğünden daha zekisin.
És mais esperto do que pareces.
- Çünkü sen çok zekisin.
- Porque és tão esperta.
- Zekisin de demek.
E inteligente, também.
Çok zekisin ya, onları da tuvalete atmışsındır.
Você é um tipo esperto, deve tê-las deitado pela sanita.
Sende onlar kadar yeteneklisin. Onlar kadar zekisin.
É tão capaz e inteligente quanto eles.
- Hala çok zekisin bakıyorum.
- Astuta, como sempre.
Hiçbir şeyi ciddiye almıyorsun. O yüzden okulda o kadar başarısızsın. Yeterince zekisin.
- Não levas nada a sério, por isso te sais mal na escola.
Çok hazırcevap ve zekisin bunu söyleyeceğime inanamıyorum.
Acho-te muito espirituosa, és inteligente e não acredito que vou mesmo dizer isto.
Çok zekisin, Gabby.
Isso é muito sábio, Gabby.
Summer, sen de zekisin.
- Summer, tu és esperta.
Bunu bilecek kadar zekisin.
És suficientemente esperto para saber isso.
Göründüğünden daha zekisin Rich.
Rich, és mais inteligente do que pareces.
Bu işlere bulaşmayacak kadar zekisin.
És inteligente demais para te meteres nisto.
Bazen oldukça zekisin ama genelde insan karşısında koca bir ayı var sanıyor.
-... pareces um gordo parvalhão.
Tamam Frank, göründüğünden daha zekisin.
- És mais esperto do que pareces.
Zekisin. - Aynayı mı?
O espelho.
Okuldaki pek çok kişiden zekisin.
- Sim.
Çünkü sen zekisin. Sen neysen osun.
Não conseguis-te porque és tu porque és esperto, sejas lá o que for
- Sen gerçekten zekisin.
- És mesmo esperta.