English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Z ] / Zelanski

Zelanski tradutor Português

24 parallel translation
Söz konusu futbol takımı olunca, Koç Zelanski biraz ateşli olabiliyor.
O treinador Zelanski fica um pouco exacerbado - sobre a sua equipa de futebol.
Buralarda bir din gibidir. Ama yeterince yapılı değildi bu yüzden de Koç Zelanski onu araç gereçlerden sorumlu yaptı.
É uma religião por estes lados... mas não era suficientemente grande, então o Treinador Zelanski fê-lo gestor do equipamento.
Ama haklısın, şerif de koç Zelanski'yi pek sevmiyor gibiydi.
Mas... Sim, aquele Xerife não era um grande fã do Treinador Zelanski.
İşte bu Kent Zelanski.
Conheça o treinador Kent Zelanski.
Benle Nina, Koç Zelanski ile konuşacağız kalanınız da okulu tarayın ve çok dikkatli olun.
A Nina e eu começaremos pelo treinador Zelanski. Quero o resto de vocês a pesquisar a escola. Tenham muito, muito cuidado!
- Koç Zelinski'ye konsantre olmaya çalış, tamam mı?
- Tenta concentrar-te - nas do treinador Zelanski, ok?
Koç Zelanski çok fena postalar yolluyormuş.
O treinador Zelanski envia emails malvados.
Koç Zelinski gerizekâlı herifin teki.
O treinador Zelanski é um asno.
Zelanski.
Zelanski.
Mike, ben Zelanski. DEA'den.
Mike, sou Zelanski, da Narcóticos.
- Zelanski aç.
- Zelanski está com fome.
Zelanski, sen Jakes'in odasını ve otobüsleri alıyorsun.
Bem, Zelanski, ficas com o quarto do Jakes e os autocarros.
Zelanski'nin yerine seni seçtiğim iyi olmuş. Çünkü otobüsle alakalı çok soru olacak.
Ainda bem que te escolhi no lugar do Zelanski, porque eles vão perguntar sobre autocarros.
- Zelanski ile gitmeliydim.
Devia ter chamado o Zelanski.
Zelanski Jakes'in odasını alıyorsun.
Bem, Zelanski, ficas com o seu quarto.
- Sanırım birisi benim odamda.
Acho que há alguém no meu quarto, meu. É o Zelanski.
- Odadaki Zelanski. Dün taşındı.
Mudou-se ontem.
- Biliyorum. Zelanski, kıyı temiz.
Zelanski, o caminho está limpo.
- Bu sırada Zelanski çoktan bayrağını dikti.
Entretanto o Zelanski, já marcou o seu território. É um dilema.
Johnny'ye soramam, çünkü Zelanski ile dışarıda bir yerde.
Não posso perguntar-lhe, porque ele saiu com o Zelanski.
Bana kalsa Zelanski'yi seçerim.
Se fosse eu a decidir, escolhia o Zelanski.
- Zelanski?
- E o Zelanski?
Zelanski dik kafalı ama Jakes...
O Zelanski está recalcitrante, mas o Jakes...
- Bırak da Zelanski'yi alayım.
Fico com o Zelanski.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]