Ziad tradutor Português
22 parallel translation
- Ziad bugün nasılmış bakalım?
Como está hoje, Ziad?
- Ziad, iki boru getir lütfen. - Göğsünü dinleyeceğim.
Ziad, consegue-nos duas linhas...
Ziad, radyografi makinesini getir de röntgen dahil bir kaç filmini çekebilelim.
Ziad, tens de ir buscar a máquina de radiografias... para fazer uma série de trauma... incluindo a radiografia ao tórax.
Fakat hala listede Malik Yusef, Abbas Khalef, ve Howard Ziad, projede çalışan Iraklı doktorlar olarak gözüküyorlar.
Mas ainda constam Malik Yusef, Abbas Khalef, e Howard Ziad como médicos iraquianos que trabalharam no programa.
Selam, Ziad, aşkım.
Estou, Ziad, meu amor!
İyi geceler, Ziad.
Boa noite, Ziad.
- İyi geceler, Ziad.
- Boa noite, Ziad.
Ziad 25 yıla mahkum olmuş.
Ziad apanhou 25 anos.
Ziad sorun çıkaranları bulur, bir yere toplar.
Vou pedir ao Ziad para prender os desordeiros.
Tariq, Ziad, telefonumu dinlediğine emin olduğum her kimse.
O Tariq, o Ziad, ou quem quer que esteja a colocar o meu telefone sob escuta.
Peki ya Ziad?
Bem, então e o Ziad?
Ziad, bu pazarlık maddelerinden emin mi?
Diz-me, o Ziad tem a certeza sobre estes objectivos da negociação?
Ziad.
Ziad.
Ziad bizim tarafımızda tamam mı?
O Ziad está do nosso lado, está bem?
Ziad abinden aldığı emirleri uygulamış.
O Ziad estava a cumprir ordens do teu irmão.
Ziad, Jamal'ın emrine karşı gelememiş.
O Ziad não pôde desobedecer a uma ordem do Jamal.
Ziad o isimleri benim için öğrenecek.
O Ziad vai descobri-los por mim.
Bana neden ihanet ettiğini söylersen, senin için isim uydururum Ziad.
Eu invento nomes, Ziad, se me disseres porque me trais.
Başkanın emirleri üzerine, General Ziad ordu üslerinin hepsinin kontrolünü üstlendi ve başkentin çevresini güvence altına aldı.
Cumprindo ordens do Presidente, o General Ziad controla as bases militares e protege a capital.
Yarın Jamal ile balıktan döndüğümüzde, Ziad onu tutuklayacak. Sen de o noktada televizyonları karartacaksın.
Amanhã, quando eu e o Jamal voltarmos da pesca, o Ziad vai prendê-lo e põe fim ao apagão televisivo.
Ziad'ın adamları kalan üç üssün kontrolünü almak için yerlerindelermiş.
Os homens do Ziad preparam-se para controlar as três últimas bases.
Merhaba, Ziad.
- Diz alguma coisa. - Como estás, Ziad?