English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Z ] / Zihninde

Zihninde tradutor Português

385 parallel translation
Karınızın zihninde varolan saf bir hayal, bir hayalet olarak... bir şey yaptığımı söylemem mümkün değil.
Como um mero fantasma na mente de sua esposa... mal posso dizer que desejo algo.
Onu, en ince ayrıntısına kadar gördün tıpkı diğer insanların diğer şeyleri gördüğü gibi ama sadece zihninde gördün.
Você viu tão claramente como alguém pode ver alguém, mas apenas em sua mente.
Doğa kanunları yaratıcımızın zihninde doğdu.
A lei natural nasceu na mente do nosso pai celestial.
İnsanın zihninde iki kişilik olduğu zaman hep bir çatışma, savaş olur.
Sabem, quando a mente acomoda duas personalidades, há sempre um conflito, uma batalha.
Çocuk, kendisi. Çocuğu zihninde canlandırmış.
A criança é ela, pelo menos ela evocou a criança.
Zihninde ne varsa, bana açmalısın.
É melhor desabafares comigo. Tens qualquer coisa que te aflige.
Kelinda'nın zihninde gördüğüm soyut görüntüler bilincimde birleşiyor.
Os vislumbres das coisas que vi na mente da Kelinda estão a aglutinar-se na minha consciência.
Bazılarınız şu ya da bu zamanlarda yüksek bir geliri olmuş ya da olmamış olabilir ama insanların zihninde ya da kişisel tatminiyetiniz için çok fazla saygınız hiçbir zaman olmadı. Ama Tanrı'ya hizmet etme konusunda ne yaptığınızı biliyorsunuz artık.
Alguns de vocês, uma ou outra vez... podem ou não ter um alto faturamento... mas nunca gozaram uma posição de mais prestígio aos olhos do mundo... ou em relação a si mesmos do que neste momento... fazendo o que fazem, se ocupando dos negócios do Pai.
Hastanın yaşamında ve zihninde ipucu aramayı sürdürmeye niyetliyim.
E pretendo continuar a pesquisar a vida e a mente do paciente... em busca de alguma pista.
Böylece zihninde bir geri adım atar,..... veya geriler, ve manzara resmi yapan bir ressamın resmini yapar.
E mentalmente dá um passo atrás, ou regride, e pinta um quadro dum pintor a pintar uma paisagem.
Kendi zihninde olan bir şeyi göstermek.
Alguma coisa dentro de tua própria mente.
Karmaşık zihninde, Frady'nin... Hammond'ı, senatörün ölümünden sorumlu tuttuğu anlaşılıyor.
E, na sua mente confusa e distorcida, parece ter imaginado que Hammond era responsável pela morte do senador.
Yanılıyorsun Greg, hepsi senin zihninde.
Estás errado, Greg! E tudo obra da tua mente.
Pazuzu'nun ele geçirdiği bir kızın zihninde gördüm.
Vi-o na mente de uma jovem possuída por Pazuzu.
Zihninde geriye git. Geriye git.
Regressa na tua mente.
Onu bastırmazsan, zihninde yayılır... ve birgün, sabah uyanırsın... hayatla yüzleşemiyorsundur artık.
Se não a esmagamos, propaga-se pelo cérebro até que um dia acordas e já não consegues enfrentar a vida.
Zihninde hiç bir soru yok.
Não há dúvida em sua mente.
Zihninde neler oluyor böyle?
Que se passará dentro daquela cabeça?
- Zihninde görebiliyorum.
- Eu posso ver, na mente dela.
Bu düşünceyi zihninde evirip çevirmiş olacak ki bir saat yürüdükten sonra ilâve etti :
Ao final de 1h de caminhada, a ideia continuava com ele, e então acrescentou :
Tanrım... eğer İsa insanlara'Hav'demiş olsaydı, Hıristiyanlığın, insanlığın kalbinde ve zihninde yer edeceğine inanmıyorum.
Duvido que o Cristianismo tivesse ganho tanto poder, sobre os corações e mentes da Humanidade, se Jesus só ladrasse.
Zihninde, ruhunda çarpışılacak.
Será lutado na sua mente, na sua alma.
İnsan, gerçeği her zaman zihninde aramalıdır.
Devemos sempre procurar a verdade do interior.
Bunu zihninde canlandıracaksın.
O segredo está na mente.
Sen zihninde eski futbol anılarını falan yaşa.
Lembra-te de um momento feliz no futebol ou algo assim.
Şimdi, bir yandan doku örneklerine bakarken bir yandan da zihninde görüntülerini oluştur.
- Pode ocupar-se? - Farei-o em seguida. Capitão, mensagem vindo de Tagra IV.
Pekâlâ, Lyta Alexander'ın büyükelçinin zihninde gördüğü şeye inanmadığını neye dayanarak söylüyorsun?
Eu acho que eles estão a amaciar-nos para uma grande ofensiva.
Tacizci hâlâ kızın zihninde dolaşıyor, bu kesin.
Com certeza ele ainda ronda na mente dela.
Yani taze fikirlere senin zihninde yer yok mu?
Não és capaz de aceitar ideias novas?
Sadece Hercule Poirot'nun zihninde oluşmuş küçük bir fikir.
Foi apenas uma ideia que aflorou a mente de Hercule Poirot.
Yolun yarısında durdunuz. Ailenin zihninde cinayetle alakanız yeterince uzak olana dek beklediniz.
Parou a meio do caminho, esperou o tempo suficiente para se distanciar do crime nas mentes dos familiares
Zihninde bir yerdeyiz.
Em algum lugar na tua mente.
Zihninde gördüklerimden sonra bir şeyler sakladığından eminim.
Quanto mais ando pela mente dele, mais me convenço que ele está a esconder algo!
Zihninde bir boşluk var.
Há um buraco na sua mente.
Geçen gün zihninde gördüğüm onun görüntüsüydü.
Essa foi a imagem que eu vi na sua mente no outro dia.
"Zihninde yaşayan insanlara odaklanman lazım."
Concentre-se nas pessoas que vivem na sua mente.
Görüntüler Lee Marvin'in kimliğini öğrendiğinde Carroll O'Connor'ın zihninde çakıyordu. Örgütün tepesine giden yolda önüne çıkan herkesi yerle bir eden bir katil.
No final dos anos 60, o gênero tornara-se tão versátil, que podia até abarcar um estilo de vanguarda.
Vitello'nun daha iyi bir avukatı var. Jüri'nin zihninde makul bir şüphe yarattı.
O Vitello tinha um advogado melhor que criou uma dúvida razoável no júri.
Mahkemenin zihninde cinayeti kimin işlediği konusunda bir şüphe yok.
O Tribunal nunca teve a menor dúvida de quem cometeu o crime.
Öyle görünüyor ki zihninde gerçek dünyadakinden daha çok tehlikeliymiş.
Parece que foi mais perigoso na sua mente do que no mundo real.
Zihninde, elinin görüntüsünü oluştur.
Em sua mente, visualize sua mão.
Zihninde ki parmaklar ile o kulpa ulaş.
Alcance com os dedos de sua mente.
Doğru- - zihninde ki ateş ile.
Exacto... com o fogo de sua mente.
Bir başkası tarafından, kişinin zihninde büyüyle gerçekleştirilen bir tür halüsinasyon hakkında.
Um tipo de alucinação que, possa ser conjurada na mente de alguém por outra pessoa.
Var oluşun sadece içinde ki, zihninde.
Vocês existem apenas dentro de suas mentes.
Başka bir tabirle, Bay Tuvok'un zihninde, iyi ile kötü, karşılıklı savaşıyorlar.
Num certo sentido, a mente do Sr. Tuvok está lutando a clássica batalha entre o bem e o mal.
Oh, bunun zihninde tam bir teknik ve operasyonel fikirler var.
Oh, este aqui tem a mente cheia de ideias e de pensamentos técnicos e operacionais.
Kullanılmamış bir film negatifi üzerine konsantre olarak zihninde gördüğü şeyleri fotoya dökebileceğini iddia ediyordu.
Dizia que se se concentrasse num negativo não exposto conseguia criar uma representação fotográfica daquilo que via na mente.
Araştırmalara göre kişinin zihninde bir etki oluşuyor ve artırılmış etkilenirlikle istenilen her şey yaptırılabiliyor.
Há estudos que mostram uma correlação entre a elevada sugestibilidade e a manipulação desta resposta.
Zihninde.
Na mente...
Zihninde bebek olduğun zamana geri dön. Aileni düşün.
Eles me queriam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]