English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Z ] / Zihninin

Zihninin tradutor Português

267 parallel translation
Analist sadece, hastayı, gizli sorunlarından bahsetmeye ve zihninin kilitli kapılarını açmaya teşvik eder.
O analista busca apenas induzir o paciente a falar dos seus... problemas mais íntimos, abrindo a sua mente.
Beni en çok üzen şey onun duygusuz tutumuydu, sanki korkunç bir şey zihninin tutsak almıştı.
O que mais me angustiava era a sua atitude apática, como se alguma coisa terrível possuísse a sua mente.
O zihninin bilinçli kısmı.
Isso foi a sua mente consciente.
Sadece zihninin senin için uydurduğu bir tür kabus gördün.
Foi apenas uma espécie de sonho que sua mente criou para você.
Benim anladığım şekilde anlamak için anneden dinlemek için, yani Norman'ın zihninin "anne" yarısından, 10 yıl geriye gitmeniz gerekir, Norman'ın annesi ve sevgilisini öldürdüğü zamana.
Para compreender o caso como eu o compreendi, pelas palavras da mãe - ou seja, através da metade "materna" da mente do Norman, temos de voltar atrás dez anos, quando o Norman matou a mãe e o amante dela.
Belki insan zihninin gizli bir parçasına yerleşmiş bir hüsnükuruntu. Ya da belki eşyanın geniş tasarımında son durak.
Talvez sejam desejos escondidos numa parte da mente humana, ou talvez seja a última paragem no vasto desígnio das coisas,
Zihninin derinliklerinde, bu gizemlerin gizemine gitmeden önce bilgeliğinin bir işe yaramayacağını, yoksa bilmiyor muydun...
Ou, no fundo, você sabia... que toda a sua sabedoria seria inútil, diante do mistério dos mistérios?
Eğer zihninin derinliklerinden karşı gelmeyi sürdürürsen, daha çok hoş olmayan şeyler var.
Se continuares a desobedecer, no fundo da tua mente existem coisas ainda mais desagradáveis.
Daisy Gamble, zihninin odacıklarından birinde bunların anahtarı gizli.
Daisy Gambel, em algum lugar, em algum compartimento da sua cabeça está a chave para isso tudo.
Ama zavallı Glaucus'un, kadın formunun sınırları içerisinde zihninin ara sıra tazelenmesine ihtiyacı vardı.
E o pobre Glaucus ocasionalmente precisa ter a memória refrescada para os contornos de um corpo feminino.
Hayaletlerin, senin zihninin bir ürünü.
São produto da tua própria mente.
Zihninin isteklerini nasıl kalbinin istekleri yapacağını.
Como deixar o desejo da sua mente tornar-se o desejo do seu coração.
Zihninin derinliklerine.
Profundamente.
Onu 16 yıl giydirdim ona baktım, onu şımarttım, her gece terli yeleklerini çoraplarını, donlarını yıkadım da zihninin her köşesini öğrenmedim mi sanıyorsun?
Visto o bandalho há 16 anos inteiros cuido dele, mimo-o, e lavo-o e seco-o e as ceroulas, noite após noite, sem saber todas as coisinhas do que lhe vai na cabeça?
Zihninin rüya görenlere uyum sağlaması için meditasyon haline geçmeyi öğrenmelisin.
Tem que aprender a chegar a um estado meditativo no qual a sua mente se conforma com os sonhadores.
İnsan zihninin nasl tepki vereceğini bilmiyoruz.
Não podemos deduzir completamente os efeitos que isso terá sobre o corpo humano, apenas com base em experimentos com animais.
Zihninin derinliklerinde bulduğum kadın hayallerinin kadınıydı.
Converti-me na mulher que encontrei lá... nos teus mais profundos pensamentos, nas tuas profundas necessidades.
Boyun eğmemeye devam ettiğin taktirde, zihninin derinliklerinde, çok daha hoş olmayan şeyler var.
Se continuar a desobedecer, no lugar mais profundo de sua mente há coisas mais desagradáveis.
Zihninin karışıklığını hatırla. Düşün!
Lembrem-se de todas as vossas confusões.
Gezgin, zamanda, zihninin gücünü kullanarak dolaşıyordu.
O Viajante viajava pelo tempo com o poder da sua mente.
Hepsi zihninin kuruntusu.
É a tua imaginação.
İnsan zihninin işleyişi çok tuhaf.
É mesmo esquisito, a forma como a mente trabalha.
İnsan zihninin en uç bölgesindeyiz.
Estamos na mais extrema e completa região da mente humana.
Zihninin derinliklerinde kilitliyiz.
Estamos presos os dois juntos aqui na sua mente.
Zihninin içinde bir duvar olduğunu düşün.
Imagina uma parede dentro da tua mente.
Bunu zihninin derinliklerine gömmelisin.
Tem de esquecer isso.
Bu olayda bulduğum en etkileyici nokta bilinçsiz vaziyetteki zihninin, kişiliğinin çeşitli kısımlarını temsil etmek üzere tanıdığın kişileri seçme şekli.
O que eu acho mais fascinante neste incidente é o seu inconsciente ter escolhido pessoas que conhece para representar os vários aspetos da sua personalidade.
- Aslında olayları bu ilginç hale soktu. - En ilginç bulduğum nokta da zihninin bana kötü adam rolünü nasıl verdiği.
- O que eu acho interessante é a sua mente ter-me dado o papel do vilão.
Rüyalar Alemi'ndeki herşey gerçekte senin zihninin birer parçasıdır.
Na passagem dos sonhos vem tudo da tua mente.
Kafa dengi biri olduğun için, zihninin rahatlamasını sağlayacağım... böylece gece rahat uyursun.
Como se portou bem, vou elucidar a sua mente... para que possa dormir à noite.
Normalde evet. Ama Sheridan'ın zihninin içinde Kosh'tan bir parça var.
Normalmente, sim, mas o Sheridan deixou o Kosh entrar na mente dele.
Korkumun, öfkemin ve diğer duygusal tepkilerimin üstesinden gelebilirim ve anıyı tekrar birleştirerek bilincime aktarabilirim. Zihninin içindeyken, ben de seninle birlikte tekrar yaşaycak mıyım?
O doutor está certo, se isso for uma experiência que empurrei para a minha mente inconsciente, ela poderia ser muito perigosa para mim, até mesmo ameaçar minha vida.
Bu tarz bir görüntü o kişinin zihninin resmi olabilir.
Uma imagem destas podia ser uma forma de espreitar a mente dessa pessoa.
Zihninin, onun, tam olarak ihtiyacın olan şey gibi görmesini sağla.
Deixe sua mente convencer o seu corpo de que ela... é exactamente o que precisa que seja.
Ricardo'nun zihninin bu hale geleceğini nasıl kimse anlamadı?
Como é que ninguém sabia que o Ricardo estava a enlouquecer?
Korkunç imgeler, ama zihninin derinliklerinde saklılar.
Imagens terríveis, mas estão enterradas no fundo de sua mente.
Zihninin gözlerini oyamazsın.
Não podes arrancar os olhos da mente.
Sürekli insan zihninin derinliklerini kurcalamaktan.
Constantemente a aprofundar o potencial criativo da mente humana.
İnsan zihninin gelişimi hep ilgimi çekmiştir.
Sou fascinado pelo desenvolvimento da mente humana.
Bu tam senin sapkın zihninin marifetine benziyor.
Por que, o que vai fazer comigo?
Bunda erkek zihninin derin gizli gerçekleri vardır.
Este é a profunda e secreta verdade interior da mente masculina.
Ölürken zihninin içinde olduğumu da söyledi mi?
Ela disse-te que estava dentro da mente dele quando morreu?
İnsan zihninin gördüğünü başka şekilde yorumlaması imkansız.
Porque não há mais nenhuma maneira da mente humana interpretar o que se vê.
Biri ölürken zihninin çok derinlerinde olduğunu söylerler.
Dizem que ele estava lá, dentro da mente de alguém, quando esse alguém morreu e ele foi muito além.
Bunun anlamı, beyin implantın sayesinde şimdiye kadar hareketsiz bir şekilde senin de zihninin içinde olması.
Isso significa que estão em sua mente. Armazenadas em seus implantes corticais... adormecidas, até agora.
O'Neill, neden oğlumun zihninin Apophis'in kontrol edebileceğinden daha güçlü olabileceği olasılığını kabullenmiyorsun?
O'Neill, porque não consegues aceitar a possibilidade..... que a mente do meu filho era demasiado forte para que Apophis a controlasse?
Benden nefret etmek için sebebi var, bu da zihninin karışıklığını güçlendiriyor.
Ele tem razões para me odiar, o que apenas ajuda à perversão da sua mente.
Bilirsin, insan zihninin rahatsız olduğu kısımları... silmek gibi inanılmaz bir özelliği vardır.
A mente humana tem a maravilhosa capacidade... de apagar os momentos maus da vida.
Zihninin bir yerinde benim ihtiyacım olan bilgi var.
Por isso, algures no seu cérebro, está a informação que quero.
Zihninin merkezini düşünmelisin, ve odaklanmalısın.
Tens de imaginar o centro da tua mente e concentrar-te.
Zihninin derinlerine in.
Procure com a sua mente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]