Zoey tradutor Português
1,020 parallel translation
Bayanlar kısa programında ilk sırada Zoey Bloch var.
A primeira concorrente do Programa Curto é Zoey Bloch.
Nikki ve Zoey birinci ve ikinci sıradalar, DeGroat üçüncü.
Nikki e Zoey, em primeiro e segundo, DeGroat em terceiro.
Oraya gitmiştik, ben, Zoey, ve erkek arkadaşım Tom.
Nós escapávamos de lá, eu, a Zoey, e o meu namorado Tom.
Sanırım Zoey ben yokken sıkılmış.
Acho que a Zoey ficou entediada sem mim.
Burada yapılacak en doğru şey... Zoey'in öbür tarafa geçmesi.
Sei que a melhor coisa aqui seria se... a Zoey fizesse a passagem.
Ona Zoey'i hala yanımda hissettiğimi söylemek gibi bir hata yaptım.
Cometi o erro de lhe contar... que eu acreditava que a Zoey ainda estava comigo.
Zoey.
Zoey.
Tom'la işleri bozan sendin Zoey.
Foste tu quem estragou tudo com o Tom, Zoey.
Bana Zoey'i görebildiğinizi söyledi.
Ela contou-me que... você pode ver a Zoey.
Zoey'i gördüm.
Eu tenho visto a Zoey.
Natalie onu göremez ama hissedebiliyor.
A Natalie não pode ver a Zoey, mas ela pode senti-la.
Canlıyken hissettiği gibi hissedebiliyor.
Ela pode senti-la mais do que sentia quando a Zoey estava viva.
Şu an Zoey'i görebiliyor musunuz?
Você pode ver a Zoey agora?
Bunu nasıl söylersin Zoey?
Como podes dizer isso, Zoey?
Zoey, lütfen.
Zoey, por favor.
Zoey oldu.
A Zoey influenciou-te.
Zoey ile konuştun, değil mi?
Você esteve a conversar com a Zoey, não foi?
Sen Zoey değilsin!
Tu não és a Zoey!
Zoey'in boğulduğu yer.
Foi onde a Zoey se afogou.
Başardım Zoey!
Consegui, Zoey!
Zoey harika becerdiğini söylüyor.
A Zoey quer que tu saibas que foste incrível.
Sen... beni duyabiliyor musun Zoey?
Tu... Tu podes ouvir-me, Zoey?
Zoey, seni her zaman gördüm.
Zoey, eu sempre te vi.
Hoşça kal Zoey.
Adeus, Zoey.
Bunlar, Church ve Zoe.
O Church. E o Zoey.
Zoey Cowley.
Zoey Cowley.
Zoey'e göstermek istiyorum.
Quero mostrar para a Zoe.
Zoey, şimdi lütfen evine gider misin.
Zoe, poderia ir para casa, por favor?
Şifre, terfi aldığım, oğlumun doğum günü ve kedimiz Zoey-Omega'yı aldığımız günler.
É o dia que recebi a minha promoção, o dia que o meu filho nasceu, e o dia que arranjámos o nosso gato, o Zoey-Omega.
Kulağın üzerine kusma, Zoey.
Vomita longe da orelha, Zoey.
- Odaklan Zoey.
- Concentra-te, Zoey.
Üzerimde giysilerim yokken seninle bunu konuşmak isteyeceğimi nereden çıkardın?
Zoey, por que achas que quero falar sobre isso sem uma camisola vestida?
Zoey... - Gördüklerin çok, çok özel şeylerdi.
Zoey, aquilo que viste
Zoey Eddie'yle beni bastı.
A Zoey apanhou-me a mim e ao Eddie em flagrante.
Zoey...
Zoey?
Zoey, Eddie ile beni bastı.
A Zoey apanhou-me a mim e ao Eddie em flagrante.
Zoey, hastamızla sen ilgilenmek ister misin?
Zoey, queres ficar com este? Quero.
Zoey, sen git.
Zoey, vai.
Zoey, ofisimde konuşacağız...
Zoey, no meu gabinete.
Olaylara diğer taraftan bakabildiğinde daha iyi bir hemşire olacaksın.
Quando chegares ao outro lado, Zoey, serás uma enfermeira melhor.
Sen ve Zoey'i beş dakika içinde ofisimde istiyorum.
Quero-te a ti e à Zoey, no meu gabinete, daqui a 5 minutos.
Adım Zoey Barkow ve çok ama çok üzgünüm Bay Lederman.
Sector de Enfermaria, por favor, espere. Chamo-me Zoey Barco e sinto muito, mesmo muito, Sr. Nutterman.
Zoey, buraya gelebilir misin?
Zoey, podes vir aqui, por favor?
- Evet, orasını anladım Zoey.
Já percebi. Já percebi, Zoey.
Selam Zoey, nasılsın?
Olá, Zoey, como estás?
Zoey, dolabına gidip mutlu önlüklerini giyip gelir misin lütfen.
Zoey, vai ao teu cacifo e veste o teu uniforme feliz. Por favor, a sério.
Zoey Bloch birinci, Nikki Fletcher ikinci
Zoey Bloch em primeiro lugar,
Ben Zoe, buraya yeni geldim.
Eu sou a Zoey... a nova miúda. Fui transferida de Cancún.
Sen kimsin?
- Quem és tu? - Sou a Zoey, a nova rapariga.
- Zoe'yle birlikte o
Está com a Zoey.
- Mecaz yapmıştım Zoey!
- É uma forma de expressão, Zoey.