Zolotov tradutor Português
34 parallel translation
MLl, bir Rus pasaportu buldu. Kimliğini Maxim Zolotov olarak belirledi. St. Petersburg yerlisi.
O MLI encontrou um passaporte russo identificando-o como Maxim Zolotov, residente em São Petersburgo.
Hayır, komiserin bir ekibi bununla ilgileniyor. Ama Zolotov hakkında epey bilgi buldum.
Não, o capitão tem uma equipa a tratar disso, mas, por outro lado, encontrei imensas informações sobre o Zolotov.
Zolotov parasını taşımacılıkla kazanmış.
O Zolotov fez fortuna com transportes.
Pentillion, Maxim Zolotov'la çalıştı mı?
A Pentillion fez negócios com Maxim Zolotov?
Öte yandan, Maxim Zolotov'la bir anlaşma üzerine çalıştığımızı söylemekte özgürüm.
Quanto à outra questão. Posso dizer que estava a negociar com Maxim Zolotov.
Zolotov olmadan Newhaven Limanı olduğu gibi kalır. - Küçük bir faktör.
Sem o Zolotov, o porto de New Haven continua como está, sem grande importância.
Ya Zolotov finansal açıdan birinin kendisini koruyabilmesi için öldürüldüyse?
E se o Zolotov tiver sido morto em legítima defesa de um ponto de vista financeiro?
Herhangi bir oluşum Zolotov'un Connecticut projesinden zarar görebilirdi.
Várias entidades seriam prejudicadas pelo projecto do Zolotov.
O yüzden de Zolotov'un liman projesini duyunca iletişime geçtim. - Anlaşabilir miyiz diye.
Quando soube do projecto do Zolotov, contactei-o para ver se chegávamos a acordo.
Zolotov, bizimkilerden işini kaybedenlere Connecticut'ta yeni iş vereceğine söz verdi.
Ele garantiu que, quem perdesse emprego, era o primeiro a ser escolhido para o Connecticut.
Zolotov ve ben işimizi tamamlayamadık.
Eu e o Zolotov não terminámos a reunião.
Zolotov ve o, Rusça konuşup gittiler.
Ele e o Zolotov falaram em russo e saíram.
Zolotov öldüğünde ikisi de kaybetti.
Ambos perderam muito com a morte do Zolotov.
Zolotov'un kaldığı oteli buldun mu?
Encontraram o hotel onde estava o Zolotov?
Zolotov iş yüzünden mi öldürüldü diye düşünüyorduk.
O Zolotov terá sido morto por causa de negócios?
Zolotov ve korumasının korktuğu.
A que assustou o Zolotov e o guarda-costas.
Buraya Zolotov için mi geldin?
Veio pelo Zolotov?
Onu tanıdım ve düşündüm ki üstlerim ne konuştuklarını bilmek ister.
Reconheci o Zolotov e achei que os meus superiores poderiam querer saber de que falavam eles.
Ama Zolotov'un koruması Yuri, o, Federal Koruma Servisi'ndendi.
Mas o Yuri, o guarda-costas, foi do Serviço Federal de Protecção.
Beni tanıdı ve Zolotov'u uyardı.
Topou-me e avisou o Zolotov.
Zolotov görevin değildiyse niye kaçtı?
Se ele não era a sua missão, porque fugiu?
- Zolotov saldırısıyla ilgili bir şüpheliyi mi bulmaya çalışıyorsunuz?
Andam atrás de um suspeito da morte do Zolotov.
Bu sabah öğrendik ki Zolotov, Rus hükümeti adına iş yürütüyormuş.
Esta noite, eu e o Detective Bell soubemos que Zolotov negociava em nome do governo russo.
O, Rus isyancılarını ve hükümeti temsil ediyordu ve müsteşarlık da Ukraynalılar için pazarlık ediyordu.
Zolotov representava os rebeldes russos e o governo russo. E a subsecretária negociava em nome dos ucranianos.
Zolotov'u öldüren adamlar... Kimliklerini bulamadınız ama biz bulduk.
Não identificaram os homens que o mataram, mas nós sim.
Hassas diplomatik durum nedeniyle Zolotov soruşturmasını federal ajanlar devralacak.
Devido à situação diplomática sensível, a investigação Zolotov será feita por agentes federais.
Zolotov davasıyla mı ilgili?
Tinha a ver com o Zolotov?
Yani DC'deki bağlantılarınız Zolotov'un görevini anlatabilir.
Os seus contactos podiam ter-lhe falado da missão do Zolotov.
Zolotov'un gizli diplomasi yürüttüğünden haberim var mıydı?
Se sabia dos esforços diplomáticos do Zolotov?
Zolotov'u öldürmemiş olabilir, biliyorum ama yine de... Onun silahları yüzünden ölen insanları düşününce...
Sei que ele não deve ter mandado matar o Zolotov, mas quando penso nas pessoas que morreram pelas armas dele...
Zolotov'un barış görevini nasıl öğrendin bilmiyorum ancak hedeflerini başarısızlığa uğratacağını düşündüğün an öldürülmesi için gerekli harcamaları yaptın. Savaşın sürmesi için.
Não sei como soube da missão de paz do Zolotov, mas assim que percebeu que prejudicaria as suas ambições, fez com que ele fosse assassinado para a guerra prosseguir.
Zolotov, tam bir pislikti.
O Zolotov não prestava.
Sen Zolotov dosyasını kapatırken üstüne çalıştığım şey.
Foi o caso em que trabalhei, enquanto terminavas o do Zolotov.
Zolotov'la aynı kulüpte olmamız tesadüf değildi ama onu ben öldürtmedim. Tamam, haklısınız.
Pronto.