Zoric tradutor Português
46 parallel translation
Bay Zoric!
Sr. Zoric...?
- Bay Zoric?
- Sr. Zoric?
Siktir ya. Zoric bizi izliyor.
Merda, bacano... o Zoric está mesmo ali a mirar-nos.
- Bay Zoric yangın var!
- Sr. Zoric, há um fogo! - O quê?
General Zoric bir levazım uzmanıdır.
O general Zoric é um especialista em munições.
Geçen hafta birisi Havana'dan Zoric'in fotoğrafını gönderdi bana.
Na semana passada, mandaram-me uma fotografia de Zoric em Havana.
Bir tanıdık Saraybosna Tarih Cemiyeti'nden Zoric'in kanlı üniformasını getirdi bana.
Um contacto conseguiu-me um uniforme de Zoric sujo de sangue da Sociedade Histórica de Saravejo.
Zoric'i yakalamak nasıl diğerlerini yakalatıyor?
Como é que apanhar o Zoric pode detê-los?
Ve Zoric oyuna geldiğini anlarsa hemen yer değiştirecektir.
E se o Zoric suspeitar que foi descoberto, fugirá de novo.
Emri veren adam ise Zoric.
O homem que deu a ordem foi Zoric.
İç Güvenliğin Zoric'ten ve suç ortaklarından haberi var fakat sözün özü şu ki Amerikan Devleti ne olduğu anlaşılmayan bir resme ve kızın anılarına dayanarak bu adamları yakalama görevine destek vermez.
A Segurança Nacional está ciente do Zoric e dos seus comparsas, mas a questão é que o governo dos EUA não apoiará uma missão para capturá-los só com uma fotografia desfocada e a memória dela.
Zoric'in defteri ve mabadınızı oradan hemen ayırmaya bakın çünkü o kadar baskıyı kaldıramam devlet adınaymış gibi gözüken izinsiz bir tahliye operasyonu yaparken yakalanırsanız, Amerikan Devleti bu operasyondan haberi olmadığını iddia eder.
Saiam depressa de lá, porque, e não posso ser mais clara, se forem apanhados em solo cubano numa operação governamental sem permissão, o governo dos EUA negará ter conhecimento dessa operação.
Nanopor sıralama yöntemini kullanıyoruz DNA'yı ayrıştırmaya hazırladıktan sonra 6.2 saniye içinde şüpheli Zoric mi değil mi anlamamız lazım.
Usamos a técnica de sequenciamento nanopore. Inserimos o ADN descompactado e saberemos se o suspeito é o Zoric em 6,2 segundos.
Sakin. Sakin. Molina bizi aradığından beri Zoric'i takip ediyoruz.
Andamos à procura do Zolic desde que Agente Molina me ligou.
- Zoric ortalarda yok mu? Henüz yok.
- Algum sinal do Zoric?
Zoric takip edildiğini anlamış olmalı.
O Zoric devia saber que estava a ser seguido. Os nossos contactos...
Ya Zoric?
E quanto a Zoric?
Zoric nerede?
Onde é que está o Zoric?
Bombayı yerleştiren kesin Zoric'tir.
O Zoric deve ter plantado a bomba.
- Zoric'in peşini bırakmadık ama değil mi?
Mas continuamos atrás de Zoric, não é?
Zoric'i yakalayacağız.
Nós vamos apanhar o Zoric.
Zoric gibi bir adam öyle alelade bir yere gidip başını sokmaz.
Um tipo como o Zoric não vai estar em qualquer lugar.
- Zoric lüksü sever.
O Zoric é um homem de luxos.
Eğer DNA eşleşmesi yakalarsak, bir e-yakalama emri çıkartacaklar ve Zoric'i tutuklayacağız.
Se tivermos um ADN compatível, expedirão o mandado virtual, e eu prendo o Zoric.
... ve Zoric'i tutuklayacağız. Ama işler ters giderse hiç bir şeyden haberleri olmayacak.
Se correr mal, nunca mais ouviram falar de nós.
Zoric hala evde işleriyle uğraşıyor olabilir Gizli Hat'tı arıyordur, kanıtları yok ediyordur.
O Zoric ainda deve estar a tratar das coisas em casa. A ligar para a Ratline, a destruir provas. Dá-lhe algum tempo.
Zoric caddeden geliyor.
O Zoric está a vir pela rua.
Zoric'in silahlı olma ihtimali büyük.
Há hipóteses dele estar armado.
Ernesto sağır olabilir ama Zoric değil.
o Ernesto pode ser surdo, mas o Zoric não é.
Bunu biz duyabildiysek Zoric'te müziğe rağmen duymuş olabilir.
Se eu ouvi isso, o Zoric pode ter ouvido por cima da música.
Kim olduğunu biliyoruz General Zoric.
Sabemos quem é, General Zoric.
Zoric'in dairesinden ne haber?
Como é que vai no apartamento do Zoric?
- Zoric'i yakalatan da bu.
- Foi o que apanhou Zoric.
Zoric'in dairesinde bulabildiğim tek şey, bir kiralık kasaya ait bu fatura.
Só encontrei essa factura para um cofre de banco.
Tek seçeneğimiz var : kolumu örten bir ceketle o binaya giriş yapacağım Zoric'in sırtına bir silah dayamış ve onu defteri bize vermeye zorlar bir şekilde.
Única opção, entro no prédio com um casaco no braço, aponto uma arma ao Zoric e forço-o a dar-me o registo.
Zoric'e ve adamına olan nefretinin mantığını bulandırmasına izin veriyorsun.
Estás a deixar o teu ódio pelo Zoric e pelos homens dele nublarem o teu julgamento.
Ayrıca bugün Zoric dışında birinin tutuklandığını da görmek istemiyorum.
Não quero que ninguém use algemas além do Zoric.
Erişim için Zoric'in parmak izi lazım.
Precisamos da impressão digital do Zoric para aceder-lhe.
Sorun şu ki Zoric baygın durumda.
O problema é que ele está desmaiado.
Zoric'in parmak izi lazım sadece. Nasıl alacağız?
Como é que vamos conseguir a impressão digital dele?
Zoric, soykırımdaki rolü nedeniyle, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında yargılanacak.
O Zoric vai responder por acusações de crimes contra a humanidade pela participação no genocídio.
Eğer söylediklerin olmasaydı, bugün Zoric'i öldürmüş olabilirdim.
Teria matado o Zoric hoje se não fosse pelo que me disseste.
Ama duyguların şiddeti, az kalsın bugün berber dükkanında vakayı mahvediyordu. Sonrasında ise Zoric'in peşine düşmek ; bizi hapse düşürebilecek duygusal bir karardı yöntemimiz işe yaradığı için şanslıydık.
E as emoções quase estragaram este caso na barbearia e perseguir o Zoric foi uma decisão emocional que podia ter-nos levado à prisão, por isso temos sorte de tudo ter acabado bem.
Stanislav Zoric.
Stanislav Zoric.
Kübalılar Zoric'in icabına bakarlar.
Os cubanos tratarão de Zoric, do registo e dos comparsas dele.
Zoric sopa ayağına vurdu zannedecek.
Só vai pensar que foi atingido.