Çabalıyorum tradutor Português
509 parallel translation
İkimiz de çabalıyoruz. Sen içmemeye çabalıyorsun ve ben de seni sevmemeye çabalıyorum.
Você tenta parar de beber... e eu tento não o amar.
Ben de Myrtle'yi sempatik gençlerle tanıştırmaya çabalıyorum...
E eu estou a tentar apresentar a Myrtle a um grupo jovens simpáticos...
İmparatorun zulmüne karşı cumhuriyet için çabalıyorum.
Luto pela república contra a tirania dos imperadores.
Çabalıyorum!
Não consigo!
Düşüşte nabızlarım, çabalıyorum.
Em frente, palpitantes, desafiantes.
- Evet hala çabalıyorum.
- Ainda tento.
Çabalıyorum.
Estou a tentar.
Bugün, burada bir Alman hemşire öldü... çabalıyorum ama pişman olamıyorum.
- Hoje, um enfermeiro alemão de guerra morreu aqui... - e tentei como eu podia, eu não podia lamentar isso.
- İlgi çekici olmasına çabalıyorum.
Tento deixar interessante.
Ben Kral boşansın diye çabalıyorum.
E o meu esforço é garantir um divórcio.
- Buna çabalıyorum.
- Estou a tentar!
Bunun için çok çabalıyorum, Frank.
Estou realmente me esforçando para isso, Frank.
Aylardır senden uzaklaşmaya çabalıyorum ve seninle seyahate mi çıkacağım?
Passei seis meses a fugir de ti para acabar contigo num avião?
Neden çabalıyorum ki?
Não sei o que faço aqui.
Çabalıyorum burada.
Eu estou tentando.
Çabalıyorum, kabalık yapıyorsun
Estou a esforçar-me.
- Çabalıyorum!
Estou tentando.
- Çabalıyorum.
- Estou tentando não bater.
Karımı kent dışına çıkarmaya çabalıyorum.
Sou um trabalhador a tentar levar a minha mulher daqui.
Ve bir şey daha, niçin yalnızca ben bir şeyler yapmaya çabalıyorum?
E outra coisa, porque é que só eu é que trabalho, aqui?
- Burs için çabalıyorum.
- Estou a tentar obter uma bolsa.
Latimer, bu benim sınıfım... ve bunlar da benim çocuklarım. Bu sınıfı... elimde tutmak için çabalıyorum.
Esta é a minha sala de aulas, estes são os meus alunos e eu estou presa... a esta turma por pouco.
Durumu kontrol altında tutmaya çabalıyorum.
Estou a tentar controlar a situação.
- Senin için doktor bulmaya çabalıyorum, bebeğim.
- Vou tentar chamar um médico, filho.
Teşekkürler. Günlerdir normal bir kahve için çabalıyorum.
Há dias que ando a tentar beber um café em condições!
Bilemiyorum çabalıyorum ama galiba Al Bundy önemli biri olmak için gelmemiş dünyaya.
Não sei, tento mas parece que o Al Bundy não foi feito para contar.
Bölgesel sorunlara duyarlı olmaya çabalıyorum.
Estou a ser cuidadoso. A tentar ser sensível aos interesses locais.
Sadece kafamı suyun üzerinde tutmaya çabalıyorum.
Só estou a tentar manter a cabeça à tona d'água.
Çabalıyorum. Ama dudaklarını bulamıyorum.
Mas eu... eu renro... mas não lhe enconrro os lábios.
Neden daha çalışkan bir öğrenci olmak için çabalıyorum?
" Porque é que tenho de querer trabalhar no duro?
İç güdülerime güvenebilmek için çabalıyorum.
Estou a tentar aprender a confiar nos meus instintos.
Çok çabalıyorum.
Eu tento tanto.
Ben çabalıyorum, Ike.
É isso que venho... tentando fazer, Ike.
Oluşturabileceğim en iyi kadroyu oluşturmaya çabalıyorum.
Tentar formar a melhor equipe possível.
Ama eski halime dönmeye çabalıyorum o yüzden bana yardım et.
Mas estou brigando por regressar, assim que ayúdame.
Tamam, ben bir melek değilim, ama her gün olabileceğim en iyi kişi olmak için çabalıyorum.
Não sou um anjo, mas tento viver todos os dias dando o melhor que posso.
Çabalıyorum, dostum. - Çabalıyorum.
Estou a tentar, estou a tentar.
Ben ise çabalıyorum. Bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
Mas eu cá ajo, mexo-me, faço coisas acontecerem.
- Öyle olmaya çabalıyorum.
- Estou a tentar!
En ufak bir şans bile varsa çok çabalıyorum.
Dou em cima mesmo... quando sinto que tenho chance, mesmo pequena.
Olabilir, ama çabalıyorum.
Talvez não, mas tento.
- Evet, oraya her yıl gitmek için çabalıyorum.
- Sim, vou para lá todos os anos.
- Bize dava açılmamasına çabalıyorum.
- Quero impedir que nos processem.
Deniyorum. Çabalıyorum.
Estou a tentar, tenho tentado.
Çalışmaya çabalıyorum.
Estou a tentar trabalhar.
Ben... ben sadece aile düzenimin daha iyi işleyebilmesi için çabalıyorum.
Eu... eu estava apenas a tentar ajudar a família a funcionar melhor.
Çabalıyorum!
Estou a tentar!
Çabalıyorum Tommy.
- Esforço-me por isso.
Onu aramamaya çalışıyorum, bu sefer de o beni arıyor. Ve sonra da ben arıyorum. Buluşmamak için çabalıyoruz ama arada bir de buluşuyoruz.
Tento não lhe ligar, mas vem ela e telefona-me, e a seguir ligo eu, e tentamos resistir a um encontro, mas de vez em quando encontramo-nos.
Çabalıyorum.
Estou a dar o meu melhor.
Kariyerimdeki en iyi işi yapmak için çabalıyorum.
Estou a tentando dar o maior golpe | da minha carreira, por isso, querida, tenho de saber o quanto te |