English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Ç ] / Çao

Çao tradutor Português

331 parallel translation
Köpeğimin yuvası bile daha büyük.
O meu cäo tem um canil maior só para ele.
İsyancı köpek.
Cäo insubordinado!
İsyancı köpek.
É um cäo insubordinado!
Bırak bacağımı, seni pis köpek.
Larga a minha perna, seu cäo maluco.
Benekli surat Haynes, köpek suratlı olan çocuk mu?
Haynes sardento, o rapaz com cara de cao?
Bana iyi bir neden göster... neden Florida'daki son iki saatimizi benekli surat, köpek suratlı Heynes'in kız kardeşleri ile geçirelim ki?
Da-me uma boa razao para passarmos as duas ultimas horas na Florida a olhar para as irmas do Haynes sardento, o rapaz com cara de cao.
Sen köpek değilsin.
Näo és nenhum cäo.
- O bir köpek.
- Bem, é um cäo.
Larry'nin köpeği bu.
O cäo é do Larry.
Sanırım köpeğin küpelerimden birini yuttu.
Acho que o seu cäo comeu um dos meus brincos.
Ancak, çok az bir para, dört küçük oğlan ve koca bir köpekle üç hafta içinde nasıl ev bulabiliriz kesinlikle bilmiyorum.
Mas que tipo de casa vamos encontrar, em três semanas, com täo pouco dinheiro, para quatro crianças pequenas e um cäo? Näo estou a ver.
Bu ev, köpeğin sinirlerini harap ediyor.
Esta casa está a deixar aquele cäo uma pilha de nervos.
- Köpek de iyi.
- E o cäo também.
Kral gibi yaşarsın, it gibi çalışırsın ve Güzel Ev Magazin'e geri dönersin.
Vive como um rei, trabalha como um cäo e volta para a uma linda casa.
O ve aşçı genelde kedi köpek gibi kavga eder ama bugün
Ela e a cozinheira sempre brigam feito cao e gato. Mas, hoje...
" O Budapeşteli av köpeği
" Aquele peludo cäo de caça de Budapeste
ABD BAŞKENTİNDE SAVAŞ TELAŞI
MAEJOVEM DEU À LUZ A TRIGEMEAS. CAO COM DOIS corações, Moscou, Out.22.
- Bozuk cümle ve köpek sesi.
- Dupla negaçäo e cäo.
- Bir köpek.
- È um cäo.
Yanïlmak yoksa köpek ait Bay Dick Charleston'a.
Se näo estou enganado cäo pertencer a Mr. Dick Charleston.
Köpek resimde dil çïkardï.
O cäo deixou a língua fora do fotografia.
Kïyak is. Tek yapmanïz gereken arada bir karïnïzï avuçlamak ve köpegi çise çïkarmak.
È bom, quando apenas tem que dar um abraço à mulher, de vez em quando, e levar o cäo à rua.
Demek istedigim, gerçekten acimasiz.
Eu digo mesmo mau como um cäo raivoso!
Akıllı köpek.
Cäo esperto.
Aslında Willy arkasını döner dönmez köpeğini çalacağım.
Aliás, assim que o Willy virar costas, roubo-lhe o cäo.
GuzeI kopek.
Cao bonzinho.
Sakin oI benim savas kopegim.
Quieto, meu cao de guerra!
Hadi kopek.
Vamos, cao.
Senin kopek mamandan c _ ok daha iyi.
E melhor que essa comida de cao!
Başlangıç yemeği olarak haşlama köpek var.
A entrada consiste em cozido de cäo.
Çiçekleri sulamayı ve köpeği beslemeyi umutmayacağım.
Farei com que as plantas sejam regadas... e o cao seja alimentado. Bem, mae......
Köpek kelimesini tersten okuyunca Allah okunduğunu hiç fark ettiniz mi?
Já viram que cäo escrito ao contrário é oca?
Beni telaşlandıran, köpek.
É o cäo que me preocupa.
Gırtlağından yakaladım sünnetli köpeği.
Peguei pela garganta o cäo circuncidado.
Ah Ispartalı köpek!
Ó cäo espartano!
Bir köpek, bir at, bir fare yaşasın da sende bir solukçuk hayat niçin bulunmasın?
Por que haveria um cäo, um cavalo, um rato ter vida e de ti näo haver sequer um alento?
Bir köpek, bir at, bir fare yaşasın da sende bir solukçuk hayat niçin bulunmasın?
Por que deveriam um cäo, um rato, um cavalo ter vida e de ti nem um alento?
Louie Amca'nın köpeğine.
- Para o cäo do tio Louie. - É giro.
Sana köpek gibi davranmasına izin verdin.
Deixas que te trate como um cäo.
Köpeği arabaya bindir.
Mete o cäo no carro.
Sen beş para etmez itin birisin, olan bu.
Estäs abaixo de cäo, é esse o problema.
Ve insanlar şu anda ikiye ayrılmış durumda. Sonuç merak ediliyor ve tartışmalar sürmekte.
As ruas de Cao Lang foram varridas a tiro durante dias e os habitantes de Cao Lang foram levados para cá e para lá, pasmados.
- Kendi başının çaresine bakabilir.
- O cäo pode tomar conta dele próprio.
Bobby Cao Ben'deydi.
O Bobby esteve em Cao Ben.
- Cao Ben ne?
- O que é Cao Ben?
Bir çok kadın ve çocuk ve yaşlı insan öldü Cao Ben'de.
Muitas mulheres e crianças e idosos morreram em Cao Ben.
Daha yumuşak, Cao Teyze.
Mais suave, tia Cao.
Eğer gücünüz yetiyorsa, Cao teyzeyi buraya getirin.
Se puder, peça à tia Cao para vir.
Cao teyze, birisi senin bana hizmet edemeyeceğini söylemişti.
Tia Cao. Disseram-me que não poderia tê-la ao meu serviço.
Yapım Yönetmeni : Cao Jiuping.
Direcção de arte Cao Jiuping
- Köpekli adamı görmeye geldik.
Viemos falar com um homem por causa de um cao.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]