Çekçek tradutor Português
24 parallel translation
Bu çekçek gezisi çok keyifli.
Que belo passeio de riquexó.
"Bisiklet, çekçek, otobüs, uçak gemi, tren... her yere bakin!"
Bicicleta, camioneta, rickshaw, avião, navio, comboio, procurem-na em toda a parte!
- Çekçek mi?
- Agarrados ao autocarro?
Çekçek yok, çalıntı parça yok, çıkarılmış motor yok.
Nada de atrelados, nem peças soltas, nem motores desmanchados.
Bir fincana ödenen 20 sent az gibi görünebilir ama sıradan bir otomobiliniz varsa, sıradan bir Amerikan otomobili olduğunu düşünelim, bu otomobile 6 kişi binmiş, bagaja da bir şeyler koymuşsanız, 2.5 km.yi 20 dakikada 20 sente gidersiniz. Ama eğer benzininiz yoksa, fayton, bisiklet ya da şanslıysanız çekçek süren bir adamla pazarlık yaparak :
um "normal" Automóvel Americano você consegue por entre um a seis pessoas lá dentro colocar um monte de coisas na bagageira e deslocar-se por 1 Milha e meio em 20 Minutos por 13 Cêntimos agora se você não tiver Gasolina, e quiser negociar com alguém que tenha uma Carroça, Bicicleta
Aksi takdirde yaşIılar için çekçek arabası olacağız. Üzgünüm adamım.
Desculpa, só estou preocupado com o Vince.
Bir çekçek ya da el bezi, ya da bir parça top haline getirilmiş gazete görebiliyor musun?
Não. Vês alguma esponja, ou um pano, - ou até umas folhas de jornal?
Nasıl, çekçek gibi mi?
Tipo um rodo?
Homer, beni çekçek ile futbol antrenmanına götürmen gerekiyor.
Homer, preciso que me leves de carruagem ao treino de futebol.
Milhouse, çekçek kullanmaya ne dersin?
Ei, Milhouse, queres dar uma volta a puxar a minha carruagem?
Çekçek kullanan bir adamla buluşmak için ne kadar güzel biryer değil mi?
Quer dizer, que raio de lugar para me encontrar com um tipo que tem um riquexó.
Ben çekçek sürücüsüyüm.
Sou um condutor de riquexó.
Birisi çekçek sürücülüğü.
O riquexó. Sim.
Kim sabah 5 buçukta çekçek ister ki? Serseri...
Quem é que precisa de um carrinho às 5h da manhã, imbecil?
Resmi kendim için yapıyorum. Kiramı ödemek içinse şehrin sokaklarında çekçek sürüyorum ki çağdaş bir evsiz olmayayım.
Quer dizer que pinto para mim mesmo, e pago a renda, a levar o carrinho pelas ruas da cidade, como um vagabundo da era moderna.
Çekçek'ine bubi tuzağını kurduğunda tüm kanıtları yok etmiş oldu.
Ele destruiu todas as provas ao fazer explodir o trailer.
Belki arada birde çekçek vardı, bilemiyorum.
Talvez tenha havido algures um riquexá.
Çekçek şirketimin adı bu.
É o nome da minha empresa de riquexós.
Her zamanki gibi çekçek şirketine gidelim.
Como de costume, pela companhia dos riquexós.
Bizimle çekçek * sürmeye ne dersin? Çekçek : insan gücüyle çalışan bir taşıma aracı.
E se viesses conduzir riquexós connosco?
Çekçek kısmında bir çubuk eksik.
Falta uma haste à parte que se puxa para levantar.
Sampantong Çekçek Fabrikası Korkusuzların Gizli Karargâhı
Garagem Sampantong Rickshaw ( Base da Resistência )
Bu arada Korkusuzların izine rastladığımız bir de çekçek fabrikası var.
Estes são os movimentos dos condutores dos riquexós da Resistência.
- Baksanıza! Çekçek arabası!
- Condutor!