Öldün tradutor Português
1,932 parallel translation
Ammonius İsa'ya olan inancını korumak için cesurca öldün.
Amónio, morto por defenderes com bravura a tua fé em Cristo,
- Sen öldün!
- Estás morto...!
Bak bunu duymak kolay olmayacak ama sen öldün.
Isto não vai ser fácil de ouvir, mas... tu estás morto.
Neden ölmeyi önemsiyorsun? Sen çoktan öldün.
O que te preocupas sobre morrer?
Öldün sen!
Estás feito!
- Öldün sen tüy torbası!
- Estás feito, bola de pêlo.
Sen öldün, kukla.
Silêncio. Estás morta, tonta.
Öldün lan sen!
És um homem morto, cabrão!
Öldün sen, Stitch!
Estás morto, Stitch!
Sen öldün, Onbaşı.
Estás morto, Cabo.
Seni kurtaramadılar, sen maalesef öldün.
Eles não te podem salvar, já estás morto.
Rebecca Kelly'sin ve 1968 de öldün.
É Rebecca Kelly. E morreste em 1968.
Sen öldün.
Estás morta.
- Sen öldün çünkü...
- Morreste porque...
Bu sahnede vurularak öldün.
Foi morto a tiro neste palco.
Evet, sen öldün.
Então... está morto.
Sen öldün!
Você é um homem morto!
İyi olmayan sebeplerden öldün mü?
Estás a morrer sem uma boa razão?
Ya da içten içe öldün.
Tu morrerias por dentro.
- Neyse ne. Benim için öldün sen.
Para mim, morreste.
Ama... Sen öldün.
Mas... você morreu.
Öldün.
Estás morto.
Sürpriz, öldün.
Surpresa, estás morta.
Şimdi öldün.
Estás todo passado.
Öldün sen!
Olha para ti. Olha para ti.
Sen şimdi öldün!
Estás morto.
Öldün sen!
Tu estás morto.
Sen öldün.
És um homem morto.
Demek sen de öldün ha?
Parece que não te safaste.
Öyle mi öldün?
Foi assim que morreste?
Sen öldün Becky!
Estás morta, Becky!
Oh, sen şimdi öldün Lois.
Agora estás morta, Lois.
Sen öldün Schecter.
Estás morta, Schecter.
Öldün.
Morta.
- Ve öldün Trafik kazası benim fikrimdi.
O acidente do carro foi ideia minha
Gerçekten öldün mü?
Foste morta, não foi?
Bunu sana ileten olduğum için üzgünüm ama sen öldün.
Margaret, lamento ser eu a dizer-te isto. Estás morta.
Öldün sandım. Evet.
- Pensei que estavas morta.
Öldün.
Você morreu.
Öldün sen.
És um homem morto.
Öldün sen. Öldün.
És um homem morto.
Öldün Sprong.
Estás morto, Sprong.
* Özlüyorum, öpüyorum, seviyorum * * Yanlış hareket, sen öldün *
- Miss her, kiss her, love her - Wrong move, you're dead
"Sen öldün."
Estás morta.
Tabii, çoktan öldün.
Claro que tu já estás morto.
Şimdi öldün!
Atreve-te!
Şimdi öldün mü?
Veremos.
Sen. Sen öldün.
Estás morto.
Öldün dimi.
Vou meter-me num avião.
Öldün sen!
Você está morto!
Sanırım öldün.
Acho que você está morto.