Önca tradutor Português
7,106 parallel translation
Sana yaptığım onca şeyden sonra.
Mesmo depois de tudo o que te fiz.
Uğruna onca yolu yürüyüp hakkında konuşacağın şey bu muydu?
Foi mesmo só por isso que fizeste este caminho todo para falar comigo?
- İstediğini aldın... Quantico'da onca zaman benimle oynadın. Tuzak kurdun.
Conseguiste o que querias... todo esse tempo em Quantico, a brincar comigo, a armar-me uma armadilha.
Sana verdiğimiz onca erişim.
Todo o acesso que te demos?
Ve belki de... Annen kendine politikayla ilgili olduğunu söylemek istiyordur çünkü olan onca şeyden sonra hâlâ sevdiğini kabul etmek acı veriyordur.
E talvez... talvez ela tenha que dizer a ela mesma que é política porque é muito doloroso admitir que ela ainda o ama depois de tudo o que aconteceu.
Onca zaman.
- Durante tanto tempo.
Güncemece yok. - Onca konuşmaya, paylaşıma dayanamadın.
Não o fizeste à pressa, mas não aguentavas as conversas e partilhas constantes.
Sen sadece onca zamandan sonra birkaç kafa patlatmak için sabırsızsın.
Só queres partir umas cabeças por teres estado afastada disto.
Kaybettiği onca zamanı.
Do tempo todo que perdeu.
Onca pelerini elde yıkamak.
Lavar à mão todas aquelas capas.
Atlattığın onca şeyden sonra...
Depois de tudo o que passaste...
Neden onca yıl cep tabancası giydiğimi sanıyorsun?
Porque achas que usei aquela Deringer, lá em baixo, todos aqueles anos?
Lütfen yaşadığımız onca şeyden sonra gidip cidden hamburger yiyeceğinizi söylemeyin.
Por favor, diz-me que depois de tudo aquilo que passamos, vocês não vão, realmente, comer um hambúrguer.
Afrika'dan onca yolu namusumu korumak için geldiler!
Directamente de África para defender a minha honra!
Onca yıl önce hastaneye gittiğini hatırlıyorum.
Lembro-me de levar-te ao hospital, há muitos anos.
Ama onca hayatı tehlikeye atmak bencillik olurdu.
Mas pôr tantas outras vidas em risco seria egoísmo.
Ve onca yıldan sonra nihayet bize yardım edecek birini bulduk.
E depois de tantos anos encontrámos alguém que nos ajudará.
Ve onca yıldan sonra nihayet bize yardım edecek birini bulduk.
E, após todos estes anos, encontramos alguém para nos ajudar.
Öldürdüğün onca insan.
As vidas que tiraste!
Onca yıl bana bir köpek muamelesi yaptıktan sonra özür dileyebileceğini ve oraya gidip yalanlarını Noah Baker'a yedireceğimi mi sanıyorsun?
Achas que podes simplesmente pedir-me desculpa... Depois destes anos a tratares-me como uma incompetente... E vou apenas lá a baixo...
Onca zamandan, onca yıldan onca yalandan sonra...
Depois de todo este tempo, todos estes anos... Todas as mentiras...
Onca yaşanan şeyden sonra neden oturup konuşuyoruz ki?
Do que falamos depois desta?
Karşılaştığın onca şeyden sonra çoğu orta düzey yönetici keyfine bakardı. Ama sen yapmadın.
Muitos contentavam-se com um cargo médio, depois de aguentarem muito, mas tu não.
Kim bilir onca yıldır neredeydi?
E onde esteve ele estes anos todos? - Ele não disse.
Onca yaptıklarım...
As coisas que fiz.
Geçirdiğimiz onca zaman boyunca çok iyi bir patron oldun.
Em todo o tempo que passámos juntos, foste um bom chefe, meu.
Sen de, seni küçük kalleş.
Tu também viste, não é, amiga da onça.
Başımızdan geçen onca olaydan sonra aramızdaki güven nereye kayboldu?
Onde está a confiança? Depois de tudo o que passamos juntos?
Kaybettiğimiz onca kişiden sonra artık Wells'ten kurtulduğumuzu sanıyordum.
Depois de todas as nossas perdas, pensei que ao menos nos tínhamos livrado do Wells.
Onca yolu Rebekah'ı korumak için mi geldin?
Vieste até aqui para proteger a Rebekah?
Evet, ama yaptığı onca şeyden sonra onu durduran kişi sen değildin.
Mas depois do que ele te fez, não foste tu quem o parou.
Onca yıllardır hiçbir şeyde bu kadar yanılmamıştım.
Em todos os meus anos, nunca estive tão errado em relação a nada.
Açlık çeken onca fakir insanı düşün, bir yerlerdeki.
Pensa em todos os pobres que estão a morrer à fome, algures.
Yüzyıllar boyunca katlandığımız onca mide bulandırıcı yemek oyunlarından sonra bu performanslar, açık ara en kötüsü.
De todos os jantares de teatro repugnantes que suportámos ao longo dos séculos, estas actuações são de longe as piores.
Bana verdiğin onca aşk sözünden sonra ihanet ediyorsun.
Estás a trair-me, depois de todas as tuas promessas de amor?
Bugün olan onca şeyden sonra gitmesine izin mi vereceksin?
Depois de tudo o que aconteceu hoje, deixaste-a ir?
Saddam'ın hapishanesinde onca yıl kaldığım içindir.
Todos aqueles anos na prisão do Saddam.
Buraya kadar onca yolu neden teptim sanıyorsun?
- Vá lá, Carrie. Porque acha que concordei em vir até aqui?
Kimse gözünü kulağını kapatıp onca süreyi bir şey yapmadan geçirmez.
Ninguém passa tanto tempo de olhos fechados e mãos nos ouvidos.
Denizde geçirdiğin onca yıl boyunca, adetlerini öğrenmedin mi?
Durante o tempo em que navegaste, não te familiarizaste com eles?
Sanırım onca yolu bizi korumak için gelmedin.
Mas não me parece que tenhas corrido até aqui para nos proteger.
Ve bizim için yaptığınız onca şeyden sonra bence denemeliyiz.
E depois de tudo o que fizeram por mim, vou tentar fazer o mesmo.
Yaşadığın onca şeyden sonra o olmadan kim olduğunu öğrenmekten çok korktuğun için onu kaybetmen yazık olur.
Depois de tudo o que passaram, seria uma pena que a perdesses por estares com demasiado medo de descobrir quem realmente és sem ela.
Sonra da günlüğünde senin hakkında onca güzel şey yazmaya zorladın.
E foi aí que o compeliste a escrever todas aquelas coisas bonitas sobre ti no diário dele.
Aslında yaşadığımız onca şeyden sonra konuşamasaydın garip olurdu.
Sinceramente, depois de tudo o que passámos, acharia estranho se não andasses.
Annenin seni topluma örnek bir adam ol diye yetiştirmek için sarf ettiği onca çabaları bir düşün.
Para pensar em todo o trabalho de sua mãe colocou em preparação para você ser homens jovens adequados da sociedade.
Yaşadıkları onca şeye rağmen sebat ederler. Hala dünyada iyilik olduğuna inanırlar.
Aqueles que são perseverantes, apesar de tudo pelo que passaram, aqueles que ainda acreditam que há algo bom no mundo.
Onca şeyden sonra, neden onlara yardım etmeye karar verdin?
Porque decidiste ajudá-los, depois de tudo?
Mikaelsonlar'ın senden kopardığı onca şeyden sonra hala orada sanki onlardan biriymiş gibi onların oyununu oynuyorsun.
Depois de tudo o que os Mikaelsons te tiraram, ainda andas por lá, a fazer o seu jogo, como se fosses uma deles.
- Sana yaptığım onca kötü şeye rağmen mi?
Ena, mesmo depois de todas as coisas mesquinhas que te fiz?
Ama onca zamandır annelerimizin kızlık soyadlarını hiç konuşmadık. Eski evcil hayvanlarımızın isimlerini, lise maskotlarımızı, favori öğrenmelerimizi...
E no entanto nunca discutimos o nome de solteiras das nossas mães, os nomes de antigos animais de estimação, mascotes do secundário, professores preferidos.