Öpücük tradutor Português
3,132 parallel translation
- Bir öpücük ver bana.
- Dá-me um beijo.
Zaten o öpücük çok ikna ediciydi.
Achei aquele beijo muito convincente.
Kesinlikle. Tabii. Öpücük falan olmadı hiç.
Sem beijos nem nada disso.
Küçük bir öpücük.
Um beijo.
Tamam, 5 yaşında verdiğin hediyenin aynısını istiyorum. - Dudaktan bir öpücük istiyorum.
Para prenda, quero que me dês o mesmo que me deste aos cinco anos : um beijo nos lábios.
Küçük bir öpücük.
Beijinho de cumprimento.
Yalnızca bir öpücük.
- Está tudo bem. É só um beijo.
Onu bir öpücük vermek isterdim.
Estava à espera de lhe dar uma beijoca. Onde raio anda ele?
Bunlar öpücük balığı.
Estes são peixes beijadores.
Sen buna öpücük mü diyorsun?
Chamas a isso um beijo?
Ya az önceki öpücük benim zaman algımı değiştirdi ya da burası her zamankinden daha yoğun. Büyük haber günü.
Ou esse beijo alterou a minha noção do tempo e espaço ou este sítio está mais movimentado do que o normal.
Bir de öpücük.
- E um beijo.
Hayır. Yani, eski dostlar arasındaki anlamsız bir öpücük için tüm dünyamızı yıkmanın anlamı yok.
Não... quer dizer, não há motivo para... explodir com o nosso mundo inteiro, só por causa... de um beijo sem significado entre velhos amigos.
- Anlamsız bir öpücük için üzülmesini istemeyecek kadar arkadaşım.
Amiga o suficiente para não querer que fique chateada por um beijo sem significado. Quer dizer, foi sem significado, certo?
Ben... o öpücük onun hatasıydı.
Aquele beijo foi um erro, e... da parte dele.
Büyükanneye kocaman bir öpücük ver.
Vá, um beijo grande à avó.
Öpücük atabiliyor, kollarını kanat gibi çırpabiliyor.
Ela sabe atirar beijos, bater os braços como um pássaro.
- Öpücük.
- Primeiro beijo.
"Öpücük Buggy" i * sevmiyor musun?
- Não gostas do fusquinha dos beijos?
Kolombiya'da birbirimizi öpmek için bahane ararız resmen. Çünkü bir öpücük çok farklı anlamlara gelebilir.
Na Colômbia, damos beijos para tudo... porque um beijo pode ter vários significados.
Öpücük ver bakayım.
Beijo de cachorrinho.
O öpücük bir hataydı.
Aquele beijo foi um erro.
Gitmeden satın alınmamış bir öpücük ver.
Um beijo sincero antes de ires.
Bir şişe şaraptan sonra... ve bir öpücük.
- Depois de uma garrafa de vinho. - E depois de um beijo...
Bir öpücük hiçbir şey değildir. İnsanlar birbirlerine karşı bir şeyler hissettikleri için öpüşürler.
As pessoas só se beijam quando gostam uma da outra.
İkisinin de Serena Van Der Woodsen'dan sağlam bir öpücük aldıktan sonra ağzını açması zor.
É difícil saber, enquanto andarem os dois aos beijos com a Serena.
Pardon. Her öpücük en az 3 saniye sürmeli diye kuralım var.
Desculpe, é que eu tenho uma regra de que todo o beijo deve durar pelo menos três segundos.
Gel, öpücük ver bir.
Dá-me um beijo.
Sen de kimsin öpücük koyduğum!
Quem pensas tu que beijas?
- Bu, fotoğraflarla mı ilgili yoksa o öpücükle mi ilgili? - Öpücük hoşuma gitti.
Isto é por causa das fotografias ou é por causa do beijo?
Öpücük, fotoğraf eşarp.
Um beijo, uma fotografia...
Bayılıyorum dizine, öpücük vermeyi gamzene
Amo os teus joelhos, beijar as suas covinhas.
- O öpücük senin suçundu.
- Aquele beijo foi por tua culpa.
Sadece bir öpücük.
Um beijo.
Sadece ufak bir öpücük.
- Desaparece, chato.
Bir öpücük ver.
Dá-me um beijo...
Öpücük mü?
Beijar?
Üç öpücük romantik bir bağa işaret ediyor.
Três beijos significam uma ligação amorosa.
Öpücük, öpücük. "Dedikoducu Kız".
Beijos, rapariga bisbilhoteira.
Dudakları finalde buluşuyor, trajik bir içten öpücük.
Os seus lábios vão encontrar-se num beijo final, trágico e profundo.
Herşeyi aslında herşeyi prova etmedik, mesela öpücük.
E não trabalhámos muito na... cena do beijo.
Öpücük çok saf olmalı.
- Tem que ser fresco.
Bu defa Bayan Güzel Görünüm bir öpücük veriyor.
Está na hora da menina Olhinhos entrar para a espremidela.
- Bir öpücük olabilir.
Um beijo serve. - O quê?
- Ne? - Bir öpücük..
Um beijo.
Bir öpücük ver bana.
Beija-me.
- Öpücük olarak yani.
- Como num beijo.
Bir öpücük ver.
Dá-me um beijo.
- Sana verdiği öpücük nasıldı?
Que tipo de beijo ganhou?
Tatlı, yumuşak bir öpücük.
Não vais partir para a guerra.
Ufak bir öpücük.
- Só um beijinho.