Örümcekler tradutor Português
286 parallel translation
Şimdi de örümcekler değil mi?
Agora são aranhas, é isso?
Şişman örümcekler bulduğumda değil.
Não quando posso apanhar aranhas grandes e gordas!
Sıcak ortamlarda yaşayabiliyorum, yeni doğan örümcekler gibi.
Como uma aranha recém-nascida, só o calor me sustém.
Küçük örümcekler ağlarını örüyor.
As pequenas aranhas tecem a sua teia.
Burada canlı örümcekler var.
Há aqui aranhas a sério.
Sizi nadir örümcekler üzerine yaşayan en büyük otorite olarak refere eden Regents hayvanat bahçesi yöneticilerini tanıyorum.
O senhor é considerado a maior autoridade em aranhas raras.
Örümcekler mi? Size gelme sebebim de buydu.
Foi sobre isso que lhe vim falar.
Her tarafı örümcekler de sardı, birinci kat hariç.
E as aranhas proliferam em casa, exceto no primeiro andar.
- Yine örümcekler mi?
- Aranhas outra vez?
Örümcekler, yılanlar ve kertenkele kafası.
Aranhas, cobras e lagartos!
Örümcekler, yılanlar ve kertenkele kafası.
"Aranhas, cobras e lagartos!"
Kibrit kutularında örümcekler.
E tinham aranhas em caixas de fósforos.
Benim için doğa, örümcekler ve böcekler, ve sonra küçük balıkları yiyen küçük balıklar ve bitki yiyen bitkiler ve hayvan yiyen hayvanlar.
- A natureza não é incrível? Para mim a natureza é, sei lá, aranhas e bichos, e depois peixes grandes que comem os pequenos, e plantas que comem plantas e animais que comem...
Gece ağaçlarda uyumak zorundaydık. Isırılmamak için... Yılanlar veya örümcekler tarafından.
De noite dormimos nas árvores para não sermos atacados por serpentes ou aranhas.
Üç gruba ait örümcekler yiyecek aramada çeşitli güce sahiptir.
Os aracnídeos dos três grupos possuem... forças variáveis que os ajuda na busca de alimento.
Bazı örümcekler ortama uyum sağlamak için renk değiştirir.
Algumas aranhas mudam de cor para combinarem com o ambiente.
Örümcekler ortama uyum sağlamak için renklerini değiştirebiliyorlar.
As aranhas podem mudar de cor... - para combinarem com o ambiente. - A sério?
Orada bulabileceğimiz tek şey beyaz örümcekler!
Lá, as aranhas, seriam ainda bem piores...
Neden dev örümcekler yada pembe filler olamaz ki?
Por que não haverá antes aranhas gigantes e elefantes cor de rosa?
Çünkü içeride büyük örümcekler olabilir.
Porque deve estar cheia de louva-a-deus.
Bahse girerim, orada örümcekler vardır.
Parece que tem aranhas lá debaixo.
Örümcekler orada cirit atıyor!
Está cheio de aranhas rastejantes lá!
Örümcekler, görünüşlerinden dolayı... - ki aslında çok yararlı hayvanlardır -... pek çok insanda fobiye neden olurlar.
Aranhas, devido ao modo como aparentam... e mesmo sendo animais muito úteis... são a causa de muitos medos entre as pessoas.
Örümcekler!
Aranhas!
Altı saat boyunca en korkunç yılanlar ve örümcekler.
Seis horas de serpentes e aranhas nojentas.
Böcekler ve örümcekler, ve yenilerini tanımlama.
E na identificação de novas espécies. Óptimo.
Bu civarda çok tehlikeli olabilecek örümcekler olabilir.
Pode haver por ai aranhas que são muito perigosas.
Doktor Jennings, şunu söylemek istiyorum. Ne zaman küçük bir kasabada sağlık endişesi ortaya çıksa, bazı açıklanamayan salgınlar görülse örümcekler ilk suçlananlar olur.
Dr. Jennings, de vez em quando, numa cidade pequena, surge um surto de doença inexplicável e as aranhas são os bodes expiatórios.
Belki de insanlar örümcekler olmasa bu gezegende yaşayamayacaktı.
O homem pode descobrir que o planeta é inabitável sem aranhas.
Örümcekler yamyamdır.
As aranhas são canibais.
Örümcekler bu açıdan bize benzer.
Nesse aspecto, as aranhas são como nós.
Anne, örümcekler!
Aranhas! Aranhas!
Radyoaktif örümcekler ve kriptonit ihtimalleri üzerinde duruyorum.
Já pensei em aranhas radioactivas e criptonite.
- Örümcekler beni etkilemezler.
- Não tenho medo de aranhas.
Yılan gibi parmaklarım var örümcekler dolanır kafamda
Dedos como cobras E aranhas no cabelo
Örümcekler.
Aranhas!
Dev örümcekler, dev çekirgeler.
Aranhas gigantes, gafanhotos gigantes.
- Örümcekler.
Aranhas!
Akordeonun tatlı sesiyle birlikte örümcekler son ataklarına başladılar.
E pelo tenro som de um acordeão as aranhas no botequim lançaram seu último ataque.
böcekler, kelebekler, örümcekler.
Insectos, moscas, aranhas.
Sanki kafasında örümcekler dans ediyor.
Aquilo parece uma escova de palha-de-aço gasta!
İnsanlar, örümcekler gibi, çatıdan aşağı doğru evler yapmaya çalışıyordu.
Vi pessoas tentarem construir casas pelo telhado, como as aranhas.
Örümcekler sizin için Binbaşı.
As aranhas eram para si, Major.
- Örümcekler. Senin? Ben Vizigotlardan hoşlanmıyorum.
De quem é que tu não gostas?
"Örümcekler ve Vizigotlar giremez."
A partir de amanhã escrevemos :
Ya ejderhalar, dev örümcekler, mumyalar, zombiler ve hayal gücümün diğer ürünleri?
E se aparecerem dragões, aranhas gigantes, múmias, mortos-vivos e outras invenções da minha imaginação?
Oh, örümcekler!
As aranhas!
Üzgünüm. Örümcekler tüylerimi ürpertemez.
Desculpa lá, mas é assim.
"Örümcekler...!"
"Aranhas...!"
Örümcekler için de fena sayılmaz.
E não muito mau para aranhas.
Örümcekler.
Aos aracnídeos.