Öğret tradutor Português
637 parallel translation
Bana unuttuğum eski yakarıları, kutsal büyüleri öğret.
Ensinai-me as orações, os encantamentos sagrados que esqueci.
Patronun kim olduğunu öğret.
Mostre-lhes quem manda aqui.
Arkadaşına da nezaket öğret.
E ensina maneiras ao teu amigo.
Ona işbirliğini öğret.
Ensine-o a cooperar.
bana kılıç kullanmayı öğret, ben de sana aktörlüğü.
Tu ensinas-me a lutar e eu ensino-te a representar.
Yalnızca Lina'nın etrafında dans et ve ona nasıl reverans yapılacağını öğret.
Tu danças à volta da Lina e ensina-a a fazer uma vénia.
Öğret bana.
Ensina-me.
Şimdi öğret.
Ensina-me agora.
Onlara kızıl adamların her şeyini öğret, soluk benizli kardeş.
Ensinar irmão cara pálida tudo sobre pele-vermelha.
Öğret, öğret, öğret.
Ensine, ensine, ensine.
Her gün bize açık kalplerimizle yaşamayı öğret... ve ihsanını tüm insanlıkla paylaşmayı öğret...
A cada dia, nos ensine a viver com o coração aberto... e a compartilhar com o próximo Vossas recompensas...
Evet, öğret... - Olağanüstü dediğin şey ne?
O extraordinário é que é o senhor Blanchet que o diz.
Sonsuz bilgeliğinle bize yol göster merhametine sığınmayı öğret, ve isteğinse eğer bu yatak mezarım olsun.
Guiai-nos com Vossa infinita sabedoria... e ensinai-nos a obedecer a Vossa piedade... e se for a Vossa vontade, que esta cama seja meu túmulo.
Kapı aralığı için kullanıyordum. Öğret bana.
Usava-o como encosto de porta.
Şimdi bize şarkı söylemeyi öğret.
Agora, ensinas-nos a recitar.
Stella, sabahyıldızı, bana öğret doğru yolu göster.
Stella, ó estrela, indica-me o caminho. Mostra a este pedinte... como chegar a um prato de massa e feijão.
Ve ona savaşı değil de barışı öğret. Bir kralın gerçek görevi olan barışı...
Mostre que é uma tarefa real, buscar paz, não guerras.
Sen öğret.
Ensinamos-Ihe.
Bu adamı sipere al ve ona atış yapmasını öğret.
Leva este homem para a trincheira e ensina-o a disparar.
Lütufların için çocuklarına minnettar olmayı öğret senin yolunda yürümeyi ki senin nefret ve gazabından muzdarip olmasınlar.
Que Seus filhos agradeçam Sua bondade caminhem pelo atalho da verdade e não incorram em Sua ira nem em Sua vingança.
Tanrı aşkına, ona sınırlarını öğret.
Restringe-o aos seus aposentos!
Lütfen tanrım, öğret bana hemen, tüm kalbimle sana nasıl hizmet edebilirim?
Por favor, ensine-me a serví-lo com todo meu coração.
Sana öğrettiğim gibi öğret!
ensina como eu te ensinei.
Bana filmlerdeki gibi harika öpüşmeyi öğret.
Ensine-me a beijar tão bem como nos filmes.
- Chee, ona düzgün davranmayı öğret.
Chee-Chee, faça-o se comportar.
bu şeyi uçuramazsın. Bana öğret.Şimdi.
Tu ensinas-me agora.
İyice öğret.
Ensina bem.
Ona kanunlarımızı öğret, bir dini saygısızlıkta bulunmasın, halka veya yaratıcılara da hakaret etmesin.
Ensina-lhe as nossas leis, para que não cometa sacrilégios, nem ofensas contra o povo, ou os criadores.
O zaman ona da, halktan biri olarak bilmesi gerekenleri öğret.
Ensina-lhe o que ele deve saber, como um entre o povo.
Bana gemiyi idare etmesini öğret.
Ensine-me a pilotar a nave.
Öyleyse seni nasıl izleyeceğimi öğret.
Então, mostra como fazes e sigo-te.
Bana ölümsüzlüğünü öğret.
Ensina-me a ir além da carne.
Öğret onu, göster onu.
Ensine, vá adiante.
Öğret bana.
Ensine-me.
Ona dilini öğret.
Ensinem-lhe a nossa lingua.
Ona dilini öğret.
Ensinem-lhe a vossa lingua.
Ona nasıl iyi zenci olunur öğret!
Certifica-te que ele saiba como um negro se deve comportar!
Pekala, öğret bana.
Está bem, ensina-me.
- Lütfen öğret.
- Por favor, mostra-me.
Küçük meleklere sopayı tutmasını, topu yerleştirmesini öğret, sonra da eğil, yeter.
Apenas ensinas aos anjinhos onde devem segurar, coloca a bola no tee e depois baixa-te.
Lütfen, bana da öğret. Ne dersen yapacağım.
Ensine-me, por favor, faço tudo o que mandar.
Ama ona şarkı söylemeyi öğret, olur mu?
Mas tentas melhorar a cantoria dela, não tentas?
Onlara işin temelini öğret. Kasklıların en rezili.
Ensina-lhes o regulamento.
- Ona dans etmesini öğret.
- Ensina-a a dançar.
- Wudong kılıç stilini öğrenmek istiyor musun? - hemen öğret bana!
- Quer aprender a espada Wu Tang?
- Lütfen en azından bana öğret.
- Entäo, ensina-me como se faz.
Bana asker olmayı öğret, MacGyver.
Ensina-me a ser um soldado, MacGyver.
Öğret bana!
Cuspo no encantador!
Ona iyi öğret Willie'nin sana öğrettiği gibi.
Ensine-o bem...
Ögret bana, "O".
Ensina-me, O.
Ogrendigi herseyi onlara da ogret.
Deves ensinar o que aprendeste.