Ünlüler tradutor Português
234 parallel translation
Her cuma ünlüler günümüz.
Vai ver que todas as sextas temos o dia do famoso.
Çok iyi fikir.Ozzie'yle ben Bayan Smith'i ünlüler..
É uma idéia maravilhosa. Ozzie e eu poderíamos procurar a Srta.
Özgün olmakla ünlüler, Onlara doğru yaklaş, kendini sevdir.
Têm fama de ser originais. Aborda-os da melhor forma, aceita pouco.
Siz ünlüler hep böyle misiniz?
É assim que todos vocês são?
Şey, sanırım, ünlüler salonuna senin resmini koyduracak olan benim koçluğum değildi.
O meu treino não iria levar-te ao Passeio da Fama.
- Dediğim gibi, ünlüler hep...
- A gente célebre morre...
Bu saydıklarının hepsi zenci. Sevdiğin bütün ünlüler, zenci dediğin kişiler.
Vive falando que preto isso, preto aquilo, e seus favoritos são pretos.
Çok fazla dikkat dağıtıcı şey var- - kadınlar, deniz, tekneler, ünlüler.
Quando não estamos a trabalhar, há distracções de sobra. Há mulheres, natação, passeios de barco, gente famosa.
Bu gece ünlüler orada Joey. Paparazzi de orada olacak.
Esta noite vão lá estar celebridades.
ve ölümsüzlüğünü garantiye almak için..... kahraman portren eklendi....... ünlüler duvarımıza.
E para assegurar a sua imortalidade... o seu rosto heróico será colocado... na nossa parede da fama.
Buradaki eserlerin hepsi, ünlüler tarafından yapıImıştır.
Todas as obras de arte aqui foram feitas por celebridades, sabias?
Teşkilattan eski dostum Joe Linski bu yıl dul ve yetimler yararına yardım düzenliyor ve bu amaçla yapacağı bir bekar müzayedesi için yerel ünlüler arıyor.
Aquele meu amigo da polícia, o Joe Linsky vai ajudar a fundação de viúvas e órfãos e está a organizar um leilão de solteiros.
Bütün ünlüler ve zenginler orada olacak.
O evento da estação.
Bazı ünlüler de var.
Alguns são famosos.
- Kim bu ünlüler?
- Quem?
Şimdi Vanity Fair'de ünlüler hakkında yazıyor.
Agora faz os perfis das celebridades para a Vanity Fair.
Bu gece, şu ünlüler tutuklandı :
E esta noite, as seguintes celebridades foram presas :
Tanıdığın kimse yoktur, yabancı ünlüler bunlar.
- Vive. Ninguém que tu conheças, mas há estrelas internacionais.
Ondan o kadar çok hoşlanıyor ki yatabileceği ünlüler listesine onu yazdı.
Aliás, gosta tanto dele, que o incluiu na lista de "borlas."
Yatma hakkım olan ünlüler.
Estrelas com quem posso dormir.
Bütün ünlüler duvarlarda.
Todas estas celebridades na parede.
Ön sıralarda ünlüler var :
Celebridades na assistência :
Ve sonra bir susamuru kurtaracağım. Üzgünüm, ama bütün hayvanları ünlüler için ayırdık.
Lamento, mas os animais foram reservados para as celebridades.
Burası ünlüler kısmı..
Esta é a nossa galeria de celebridades.
İyi olmakla ünlüler değil mi?
São famosos por serem bons, não são?
Otelde ünlüler için koruma olacak.
Com tantas celebridades, deve parecer uma fortaleza...
Buraya İtalyanlar çok gelir, ünlüler ve önemli kişiler de.
Muitos italianos vêm aqui. Pessoas famosas.
Biliyorum. Onlar zengin uyuşturucu bağımlıları ve ünlüler.
São drogadas ricas e celebridades.
Bu gece gökyüzü yıldızlarla doluyken, devlet adamları ve ünlüler, Rusya ve Büyük Britanya'nın liderleri tarafından imzalanacak Geceyarısı Barışı Anlaşması'nı kutlamaya geliyorlar.
As estrelas vieram com os estadistas e celebridades para celebrar a assinatura do Acordo de Paz da Meia-Noite com os líderes da Rússia e da Grã-Bretanha.
Sahibi ünlüler olan bir restoran!
Um restaurante de pessoas famosas!
Kit, sanırım bizimle ünlüler için hazırlanan özel rahatlama biriminde birkaç gün kalmalısın.
Kit, talvez devesse ficar connosco uns dias... na nossa ala especial para relaxamento de celebridades.
Terrance ve Phillip'in idamından sonra ünlüler sahneye çıkacak
Vão estar celebridades, seguidas da execução de Terrance e Philip.
Bir dolu eğlence ve ünlüler için hazır olun Hemen sonrasında ise Terrance ve Phillip'in idamını seyredeceğiz
Preparem-se para entretenimento em peso e fabulosas celebridades seguidos imediatamente da execução de Terrance e Philip.
Bütün ünlüler orada, gördün mü!
vês que todos os grandes estão ali?
Ama o ünlüler yanlış yapıyor!
Bem, essas celebridades fazem mal!
Ne yazık ki hayır. Bütün ünlüler gibi O'da Hollywood'da çeşitli hastalıklar için yardım topluyor.
Desculpem, mas tal como todas as celebridades, está em Hollywood... a receber ajuda humanitária para várias doenças.
Siz ünlüler nasıl yaşayacağınızı biliyorsunuz.
Caramba, vocês celebridades sabem mesmo como viver.
Ne yazık ki hayır. Bütün ünlüler gibi O'da Hollywood'da çeşitli hastalıklar için yardım topluyor.
Não, mas como os outros famosos, está em Hollywood a assistir a eventos de saúde.
Siz ünlüler nasıl yaşayacağınızı biliyorsunuz.
Os famosos é que vivem bem.
ünlüler, şöhretlerini tamamen benim değerlendirmelerime borçludur.
Sabem, as celebridades estão dependentes do meu critério.
Grup manyakları sırf ünlüler diye rockçılarla yatar.
Os fanáticos dormem com as estrelas de rock porque gostam da fama.
- Hani ünlüler nerede?
- Onde param os colunáveis?
"Benim cinsel yönelimim nedir?" Her gün misafir izleyiciler getiririz, ve yerel bir ünlüler topluluğu onların eşcinsel mi yoksa normal mi olduklarını tahmin eder.
Convidamos pessoas diferentes, e há um painel que tem de adivinhar se são homossexuais ou não.
Buna karşın konukseverliği ile ünlüler.
Apesar da famosa hospitalidade deles.
Bu eve hiç ünlüler geliyor mu?
Os membros do elenco costumam vir a vossa casa?
- Genç ve ateşli ünlüler.
Jovens, bonitos e famosos.
Ted Turner, Hank Aaron, Jeff Foxworthy Coca Cola'yı icat eden adam sihirbaz, ve diğer efsaneleştirdiğimiz ünlüler.
Ted Turner, Hank Aaron, Jeff Foxworthy O tipo que inventou a Coca-Cola O mágico E outros deuses lendários
Basının sinek gibi uğultusu... Ve ünlüler, hayatımı bir cehenneme çevirdiler.
A imprensa cerca-nos como moscas... e as celebridades, elas estão a pôr a minha vida num verdadeiro inferno.
Diğer taraftan ya bu ya da 15 saat boyunca okuyacağımız ünlüler dergisi.
Além disso, ou é isto ou são 15 horas a ler revistas.
Bulaşıkları yıka, ve çıplak ünlüler fotoğraflarımı isimlerine göre diz.
Então vai lavar a loiça, depois organiza a minha colecção de fotografias de celebridades nuas, pelo nome e pelo que se vê.
Bütün ünlüler.
Aposto que não sabes quem...