Ürpertici tradutor Português
804 parallel translation
Geçtiğimiz yer tüyler ürpertici! "
O outro lado do desfiladeiro é arrepiante. "
Salcı, nehrin aşağısına taşıdığı ürpertici yükler hakkında birşey bilmiyordu.
Os homens da jangada nãom sabiam nada sobre a carga arrepiante que transportavam rio abaixo.
Gördüğüm en tüyler ürpertici şey.
É a coisa mais horripilante que já vi.
Bu baktigim en tüyler ürpertici yag tabakasi.
Nunca vi um pedaço de gordura täo impressionante.
Pauline, bu ürpertici anı asla unutmayalım.
Pauline, vamos preservar este momento emocionante para sempre.
Basının gücünün tüyler ürpertici bir kanıtı.
Que terrível prova do poder da imprensa.
Eski tip, sade bir deli hastanesi olsun o ürpertici korku yuvası değil.
Um asilo de lunáticas antiquadas! Não, que horror mais arrepiante!
Tüyler ürpertici biri.
Ele é tão arrepiante.
Ben o canavarı gördüm, ve ona gaddar, korkunç tüyler ürpertici Griswold demeleri boşuna değil.
Sensata? Eu já vi esse monstro, e não é por nada que ele é chamado de Griswold "O cruel, o terrível e repugnante."
Gaddar, korkunç veya tüyler ürpertici Griswold'la evleneceksin!
Cruel, terrível ou repugnante, casa com ele!
" Bu tüyler ürpertici günahtan ötürü Kharis'in dili kesildi ki atacağı çığlıklar tanrıların kulaklarını ağrıtmasın.
" Por esse sacrilégio, Kharis teve sua língua cortada... para que seus gritos... não ofendessem aos ouvidos dos deuses.
- Tüyler ürpertici!
Acabou a lagosta. - Que horror!
Asteğmen Oates'un dev elektrikli penguenle yaptığı tüyler ürpertici savaşı görün.
Vejam a luta mortal e adulta do Marinheiro Oates com um pinguim eléctrico gigante de gelar os ossos.
Şu ürpertici kitaplarınızdan biri için bir şey deniyorsunuz. "
Está a escrever um dos seus livros.
Tüyler ürpertici bir adamsın.
És uma pessoa muito assustadora.
- Tüyler ürpertici gulyabaniler.
- Com duendes medonhos...
- Tüyler ürpertici gulyabaniler. Ve hayaletler. Ve kötü kalpli cadılar, ve korkunç hortlaklar var.
- Com duendes medonhos... e fantasmas fantasmagóricos e bruxas más e sustos de meter medo.
Savaşla ilgili tüyler ürpertici şey, daima yapayalnız hissetmenizdir.
A coisa arrepiante dos combates é que nos sentimos sempre sozinhos.
Çoğu şeyi umursamıyorum zaten... ama bu biraz tüyler ürpertici.
Não me importo com muitas coisas, mas isto é um pouco arrepiante.
- Julie, onun tüyler ürpertici olduğunu söyledi.
- A Julie disse que ele é muito assustador.
Operalarının içinde en karanlık olanın ürpertici hayaleti ortaya çıkıverdi.
Assim surgiu o temível espectro da sua próxima e mais negra ópera.
ama, bu yer biraz tüyler ürpertici değil mi?
Tudo isto é alucinante.
Tılsımın, ışıkta daha da artan ürpertici bir gücü var.
O Talismã tem um poder imenso... que cresce com a luz.
Tüyler ürpertici görüntüler eşliğinde, bir avuç entelektüel milyonlarca insanın sistematik bir şekilde katledilişini sorguladılar.
Mais extractos de filmes medonhos e intelectuais desorientados a declararem a sua perplexidade face ao assassínio de milhões.
Ancak son 13 yıl boyunca... Teksas eyaletinin dört bir yanından acayip, tüyler ürpertici... testere katliamı haberleri gelmeye devam ediyor.
Porém, nos últimos 13 anos, por uma vez ou outra, denúncias de crimes hediondos com uma motoserra, foram relatados em todo o estado do texas.
Tüyler ürpertici.
Era horrível.
- Bence, süper tüyler ürpertici.
- Super arrepiante, se queres saber.
Sol tarafımızda, evrende hiçbir yerle karşılaştırılamayacak korkunç ve ürpertici cinayetlerin işlendiği Houglin Bataklığı'nı görüyorsunuz.
CASTELO PLUNKETT Na esquerda está o pantano Houghlin... lugar de mais assassinatos horríveis e espantosos... do que em qualquer outra parte do universo.
Lanetten bahsetmişken, tüyler ürpertici koleysiyonumdan, yeni bir hikayenin vakti geldi.
Falando de azar é a hora de outro conto de terror da minha horripilante colecção.
Saat başı haber. Üç akıl hastasının birkaç saat önce Poha Devlet hastanesinden kaçıp işledikleri tüyler ürpertici cinayetle ilgili yeni bilgiler. Yetkililerin söylediğine göre neden sirk üzerindeki haklarının reddedilmesiymiş.
Mais pormenores sobre o macabro assassínio... e aparente escapatória, há poucas horas atrás, no Hospital Estatal Poho County... onde três doentes mentais escaparam... depois do que as autoridades disseram ser uma negação dos seus privilégios circenses.
Bu çok ürpertici.
Sinto-me estranha.
Tüyler ürpertici.
Até fico arrepiado.
Biliyorsunuz, çocuklar. Tüyler ürpertici mahzenimin iğrenç çamurlarında sürünmekle geçirdiğim bir gecenin sonrasında... Marquis de Sade'dan bir tüyo aldım.
Sabem, meninos depois de passar a noite deslizando no veludo da minha reluzente cripta sigo um conselho do Marquês de Sade.
Biraz tüyler ürpertici bir iş.
Um serviço horrível.
Gerçek tüyler ürpertici.
Mas a verdade é outra. A verdade é terrível.
İnanılmaz görünse de baylar bayanlar garip, tüyler ürpertici, yıkıcı saldırılarından sonra bu garip yaratıklar şu anda müzikal bir gösteri yapıyorlar.
Por incrível que pareça, senhoras e senhores depois do seu bizarro, horripilante, trilho de destruição estas estranhas criaturas parecem estar a entoar o que parece ser um número musical.
Tüyler ürpertici.
É horripilante!
Çok dikkate değer bir kadına yardım ettin, Holmes ve tüyler ürpertici bir adama.
Ajudou uma mulher notável, e um homem digno de respeito.
Öyle garip ürpertici şeyler burada barınamaz.. Merkezi ısıtma..
Algo assustador não sobrevive a aquecimento central...
Size adım, dur, dön, dur, ekseninde dön, adım, adım dedim adım, dur, dön, dur, ekseninde dön, adım, dur demedim! Ooh! Tüyler ürpertici!
Eu disse passo, pausa, volta, pausa, pivot, passo, passo... e não passo, pausa, volta, pausa, pivot, passo, pausa! E a vencedora é...
çocukken bile, Maddelere ayrılacağıma dair, Tüyler ürpertici rüyalar görürdüm,..... Tekrarlanmamasını isterdim.
Inclusive quando era um menino, aterrorizava-me pensar que me desmaterializassem e que nunca mais voltasse a ficar inteiro.
Hasta eden, ürpertici küçük şeyler! , sizcede öyle değil mi?
São asquerosos, não acha?
Tüyler ürpertici.
Formidável.
Tüyler ürpertici.
Terríveis.
Tamam o kadar da ürpertici değildi.
Pronto, não foi realmente terrível.
Çok ürpertici.
É muito estranho.
İç ürpertici!
Até mete medo.
- Bunun tüyler ürpertici olduğunu düşünmüyor musun?
- Não achas isto assustador?
Dişlerimle ilgili tüyler ürpertici öyküler anlatabilirim sana. Evet.
Sim.
Tüyler ürpertici bir hikaye olduğunu söylemiştim, değil mi?
Bem, avisei que era uma história mórbida.
Bu çok tüyler ürpertici.
- Táxi. Isto é assustador.