Üçe kadar sayacağım tradutor Português
75 parallel translation
- Yanki, üçe kadar sayacağım.
- Hé,'Yanke'. Contarei até três!
Pekâlâ, söyle ona, üçe kadar sayacağım eğer geçmemize izin vermezlerse, ilk kurşunu Bay Yeşil Gömlek yiyecek.
Bom, diz-lhes que vou contar até três e, se não nos deixarem passar, o Herr Verde leva a primeira bala.
Annem'le Babam indiklerinde, üçe kadar sayacağım, ve "Mutlu Şükran Günleri," diyeceğiz, tamam mı?
Quando a mãe e o pai vierem para baixo, à contagem de três, dizemos : "Feliz Acção de Graças", tá? Um, dois, três.
Yapacağım şu üçe kadar sayacağım.
O que vou fazer é contar até 3.
Rezil, yalancı ve aşağılık vücudunla kapımdan defolup gitmen için üçe kadar sayacağım!
Vou contar até três para tirar a tua carcaça nojenta mentirosa baixa e imunda daqui para fora!
Rezil, yalancı ve aşağılık vücudunla kapımdan defolup gitmen için üçe kadar sayacağım!
Vou contar até três para tirar a tua carcaça nojenta mentirosa, baixa e imunda daqui para fora!
- Doktor ne diyorsa yap! - Haydi, üçe kadar sayacağım.
Faz o que o Dr. Grant te diz.
Birazdan üçe kadar sayacağım ve sen uyanacaksın.
Daqui a nada vou contar até três e você acorda. Vai sentir-se muito bem, não terá qualquer dor, sentir-se-á muito bem.
Yavaş yavaş üçe kadar sayacağım ve üçe geldiğimde uyanacaksın.
Vou contar devagar e quando chegar aos três, você acorda.
Pekala Bart, üçe kadar sayacağım ve sen uykuya dalmış olacaksın.
Ouve, Bart, vou contar até três, e vais adormecer profundamente.
- Hayır, ben üçe kadar sayacağım!
Não, eu é que vou. Um...
Şimdi Scott. Hiç vaktimiz yok. Onun için sadece üçe kadar sayacağım.
Scott, como já há menos tempo, conto só até três.
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Vou contar até três.
Bilmiyorum ama üçe kadar sayacağım ve kimin yanımda olup kimin olmadığını anlayacağım.
Vou contaratétres e descobrirquem está comigo. - Um, dois...
- Birden başlayıp üçe kadar sayacağım!
- Vou começar com um e contar até três.
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Vou contar até três e depois vou...
Tamam, üçe kadar sayacağım. Saklanacak bir yer bulun.
Vou contar até três e depois vou disparar, rapazes.
- Tamam, üçe kadar sayacağım! - Tamam!
- Agarraste-te bem?
Pekala üçe kadar sayacağım.
Vamos de novo. O melhor de três.
Yolumdan çekilmezseniz, üçe kadar sayacağım.
Sai da minha frente já, ou vou contar até três.
Tamam, üçe kadar sayacağım.
Vou contar até três.
- Sonra üçe kadar sayacağım - İki
E contar até três... dois... um.
Oradan çıkman için üçe kadar sayacağım.
Vou contar até três para que saias daí.
haydi. üçe kadar sayacağım.
Vamos. Está bem, conta até três.
Tamam. Şimdi üçe kadar sayacağım, Ve jipe koşacağız.
Vou contar até três e corremos para o jipe.
- Tamam üçe kadar sayacağım.
- Martela-o. OK. No três.
Tamam üçe kadar sayacağım.
Ao contar até três. Um..., dois..., três.
O arabadan çıkman için üçe kadar sayacağım!
Vou contar até três para saíres desse carro.
O arabadan çıkman için üçe kadar sayacağım!
Dou-te até três para saíres do carro.
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Agora, vou contar até três. Um...
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Vou contar até três!
Şimdi, üçe kadar sayacağım. Sonra da minik kafasını havaya uçuracağım, oldu mu?
Vou contar até três... e depois rebento-lhe a cabecinha, está bem?
Şimdi, üçe kadar sayacağım.
Agora, vou contar até três.
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Acho que vou ter de contar até três.
Konuşmaya başlaman için üçe kadar sayacağım.
Podes começar a falar.
Tamam, üçe kadar sayacağım.
Está bem, vou contar até três.
Angela, üçe kadar sayacağım... ve üç dediğimde... gözlerini açacaksın. Rahatlamış ve tazelenmiş hissedeceksin.
Vou contar até três, quando disser três, vai abrir os olhos e vai sentir-se descontraída e reconfortada.
- Ben de üçe kadar sayacağım.
- Vou contar até três.
Susan Gardner, üçe kadar sayacağım, derhal eve gir yoksa cezalısın anladın mı beni!
Susan, volta imediatamente para casa! Vou contar até três, ou ficas de castigo.
Gitmeniz için üçe kadar sayacağım.
Vou contar até três e vou pedir que saiam.
Pekala, üçe kadar sayacağım ve hepimiz silahlarımızı indireceğiz.
Muito bem, agora vou contar até a três, vamos todos baixar as nossas armas.
Peki, üçe kadar sayacağım ve oradan çıkacaksın, tamam mı?
Muito bem, vou contar até três e vais sair daqui, está bem?
- Bak, üçe kadar sayacağım.
Conta ate 20.
Hayır, üçe kadar sayacağım. Bir, iki, üç.
1,2,3.
- Charlotte, üçe kadar sayacağım.
- Vou contar até três.
Ciddiyim, üçe kadar sayacağım.
A sério, vou contar até três!
Şimdi gözümü kapatıp üçe kadar sayacağım gözümü açtığım zaman birisi telefonuna cevap vermiş olsun! İç!
Vou fechar os olhos e contar até 3 quando os abrir, alguém vai atender o telefone!
Eğer bu herif o kadar sayabilirse gözümün önünden gitmesi için üçe kadar sayacağım!
Vou-te dizer o porquê. Se não contar em voz alta, faço eu a contagem até aos três para desaparecer daqui, meu!
Tamam, üçe kadar sayacağım, anladın mı?
OK. Em três, está bem
Peki... artık olayı açıklığa kavuşturduğumuza göre,... işte yapacağımız şey : Gözlerimizi kapatıp,... üçe kadar sayacağız ve açtığımızda, doğru vücutlar içinde olacağız.
Bom, agora que explicámos tudo, façamos o seguinte : fechamos os olhos, contamos até três e quando os abrirmos voltámos aos nossos corpos.
Pekâlâ, üçe kadar sayacağım.
Bem, vou contar até três.