English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Ş ] / Şöför

Şöför tradutor Português

1,735 parallel translation
Şoför ve şımarık yıldız rollerini oynayabiliriz.
Podemos brincar ao motorista e à estrela marota.
Üzgünsün çünkü sen şoför seçildin, biz değil.
Estás chateado porque tens de conduzir.
Nede olsa şoför koltuğundayım değil mi?
Não se preocupe. Tenho que guiar mesmo.
Şoför bile ne naklettiğini bilmiyor.
Nem mesmo o condutor sabe o que vamos transportar.
Her çukura özellikle mi giriyordun, yoksa sadece kötü bir şoför müsün?
Queriam acertar em todos os buracos? Ou não valem mesmo nada?
Arabayı seçen şoför değildir.
um condutor não escolhe o carro.
- Bu araba gerçekten iyi bir şoför.
Este carro conduz muito bem.
Bir şoför ayarladım.
Arranjei-te um motorista.
Şoför, bir yere mi geç kaldık?
Condutor, estamos atrasados ou assim? Há algum?
Hey, şoför.
Condutor!
Yine ben şoför oldum.
Ando a guiar outra vez assim de repente.
Şoför bizi seyrediyor.
E o condutor tem estado a observar-nos.
Robert Urich'in şoför olarak dublörlüğünü yaptım.
Fui o "duplo" do Robert Urich nas cenas de carro.
Şoför bir şey görmediğini söylemiş.
- O condutor diz que não viu nada.
General, küçük bir ekip kurdum. Eğitimli bir şoför, bir keskin nişancı ve birkaç becerikli adamım daha.
General, juntei uma pequena equipa, um condutor que foi especialmente treinado, um militar e mais uns homens bons.
Diğer şoför kamyon kullanıyormuş.
O outro motorista conduzia um camião.
Kız kardeşimi özel şoför yaptın çıkardın.
Transformaste a minha irmã em motorista.
Kadın şoför gördüğünde kafanın tası atıyor mu?
Quando vês uma mulher a conduzir, irritas-te?
- Çok iyi bir şoför tanıyorum.
- Conheço uma óptima condutora.
Arabada şoför yoksa yakaladığınız kim oluyor?
Quem é "o", se não há ninguém a conduzir o carro?
Şoför beni Joe'nun evine bıraktı.
O motorista levou-me para casa do Joe.
Sarhoş bir şoför ona kafasından çarptı.
Foi atingido por um condutor bêbado.
Hey, şunu biliyor musun? Bunların içinde şoför hangisi?
Onde estava o motorista, no meio disso tudo?
Evet, şoför.
O motorista, sim...
Komik. şoför...
É curioso. O motorista...
Şoför kimdi?
Quem era o motorista?
Şoför çok açık patinaj izi bırakmış.
O motorista ao partir deixou marcas claras de aceleração.
Hey, şoför!
Hei, motorista, pá!
( şoför ) Aptal hayvan!
Animal idiota! Não faça isso.
ACEMİ ŞOFÖR.
CONDUTOR APRENDIZ
Kızın iyi şoför.
A vossa filha conduz muito bem.
Şoför burada kalsın.
O motorista fica aqui em baixo.
O şoför değil. İşi yapacak olan o.
Ele não é um motorista, é um exterminador.
Bir şoför bulamazsam, yandım demektir!
Se não arranjar um piloto, estou tramado.
- Şoför mü? - Evet, natasha.
- Isso mesmo, a Natasha.
Evet, ve şoför ceza ödeyecek.
Sim, e o condutor pagará uma multa.
Bu yüzden, hayatımı direksiyon tepesinde şoför olarak geçirdim.
Então, passei minha vida atrás do volante, levando outra pessoa.
Şöfor bana yolları soruyor, Ama kolay değil, burada yaşayanlar yüzünden, Polis memuru görünce etrafımızı sarıyorlar.
O motorista foi perguntar o caminho, mas não é fácil, porque os habitantes daqui desatam a correr quando vêm um agente da polícia.
Şoför Danny Leone.
O condutor é o Danny Leone.
İki şoför var, Guo ve Yao.
Todos saem e entram pelas traseiras.
Yee söylemedikçe şoför arabadan hiç inmiyor.
A Ah Ma e as criadas são da cidade natal do Yee. O motorista nunca deixa o carro.
- Pardon şoför bey.
- Bom dia, senhor.
Şoför, bizi otel Akbar lnternational'ın yakınında bırak.
Condutor, por favor pare perto do Hotel Akbar Internacional.
Sen nesin? İşsiz bir aktör, part-time şoför.
E você o que é?
Ama o gün şoför başka bir yola sapmış.
Mas naquele dia o motorista escolheu um caminho diferente.
Sana bir şoför bulduğumu duyunca çok sevineceksin.
Por isso vais ficar feliz de saber que te arranjei... o teu próprio motorista pessoal.
Ya şoför güneş gözlüğü takıyor olsaydı?
E se o condutor estivesse a usar óculos de sol?
" Şoför aranıyor.
" Condutor precisa-se.
Sen şoför değilsin adamım.
Tu não és motorista, meu.
Arabadaki en güvenli yer. Bir kaza olduğunda, şoför her zaman arkasındakini korur.
É a parte mais segura do carro, em caso de um acidente, o motorista protege sempre primeiro o seu lado.
Şoför, elektriği açabilir misin lütfen?
Motorista, ligava o ar-condicionado?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]