Alır mısınız tradutor Russo
647 parallel translation
Bir bardak çay alır mısınız, Bayan Hawkins?
Вы хотите чаю, мисс Хокинс?
Yastık alır mısınız?
- Подушку, сэр?
- Kokteyl alır mısınız?
- Коктейль? - Спасибо.
Bir içki alır mısınız?
Выпьете?
- Biraz daha kahve alır mısınız efendim?
- Еще кофе, сэр? - Нет, спасибо.
Operatör, aramaya alır mısınız lütfen?
Переключите вызов, пожалуйста.
Beni de alır mısınız bayım?
Подбросишь, мистер?
Kokteyl ya da şampanya alır mısınız?
Хотите коктейль или шампанского?
Siz bir şey alır mısınız, Bay Thompson?
Что вы будете пить?
Çıkarken tütüncüye uğrayıp bana en iyisinden iki puro alır mısınız?
Загляните в табачный киоск и купите мне пару сигар.
- Bir kadeh alır mısınız?
- Ничего, спасибо.
Benimle bir içki alır mısınız Bay Beaumont?
Вы выпьете со мной, мистер Бомонт?
Çay alır mısınız?
Нальете мне кофе?
- İçki alır mısınız Bay Gordon?
Выпьете, мистер Гордон?
- Daha kahve alır mısınız?
- Ещё кофе, мадемуазель? - Пожалуйста.
- Elmalı martini alır mısınız?
- Мартини?
Bay Yüzbaşı, porselen alır mısınız?
Герр капитан, хотите купить фарфор?
- Çay alır mısınız?
- Хотите чаю? - Спасибо.
Sigara alır mısınız Bayan Schmidt?
- Сигарету, мисс Шмидт? - Да, спасибо.
- İçki alır mısınız?
Выпьете? Никогда.
Fıstık. Fıstık alır mısınız bayım?
Орешки, орешки.
- Sandalye alır mısınız Bay Dowd?
- Дать вам стул? - Да, большое спасибо.
- Puro alır mısınız?
- Хотите сигару?
Hesabı alır mısınız?
Вы что, не хотите, чтоб мы платили?
Bir içki alır mısınız?
Неудачная. - Хотите выпить?
- Gitmeden bir içki alır mısınız?
- Хотите коктейль? - Да, у нас есть время.
Puro alır mısınız?
Хотите сигару?
Bir tane daha alır mısınız?
Вы тоже готовы для следующего, не так ли?
Köşedeki ayakkabı tamircisinden kocamın ayakkabılarını alır mısınız, lütfen?
Не могли бы Вы сходить на угол... к сапожнику и забрать ботинки моего мужа?
İçki alır mısınız?
Выпьете что-нибудь?
- Biraz brendi alır mısınız?
Хотите бренди?
Seyahat ederken Madrid, Roma, İskandinav ülkelerine..... yanınıza orkestrayı da alır mısınız?
Когда вы путешествуете : Мадрид, Рим, Скандинавия -... вы возите цыган с собой? Нет.
Puro alır mısınız?
- Сигару?
Önce kokteyl alır mısınız?
Коктейль перед обедом?
Şunu alır mısınız?
Уберите это, пожалуйста?
- Chateaubriand alır mısınız?
- Вы что, мне хек!
Sadece sizler böyle birşeyi alır mısınız diye merak ediyorum.
Но не думаю, что люди будут их покупать.
Biraz şarap alır mısınız?
Хочешь вина?
Sigara alır mısınız?
Вы курите?
- Siz de biraz alır mısınız?
- Вы будете? - Да, пожалуйста.
Bana bir flüt alır mısınız?
Привезите мне флейту.
Size açıkça bir soru sorsam alınır mısınız?
Вы не против, если я задам Вам откровенный вопрос?
- Çay alır mısınız efendim? - Evet, teşekkür ederim.
- Чай, сэр?
- Bir içki alır mısınız? - Teşekkür ederim.
Это Дерек.
Bu bir yana, Albay, söyleyin bana, eğer intihar etmek isteseydiniz tekneyle denize açıldıktan sonra, elinize bir keskiyle çekiç alıp bin bir zahmetle, teknenin dibinde delikler açmaya çalışır mıydınız?
И потом, не хотите ли вы сказать, полковник, что если вы захотите покончить жизнь самоубийством, вы станете дырявить дно своей лодки?
- Sigara alır mısınız?
Оигарету?
David'den haber alır almaz beni arar mısınız?
Будьте любезны, позвоните, как только что-нибудь узнаете об Девиде.
- Bir fincan kahve alır mısınız?
- Хотите кофе?
Biraz daha şarap alır mısınız, Bay Andrews? Hayır.
Вина, мистер Эндрюс?
Alışkınım. Martini alır mısınız?
Хотите мартини?
Siz Chateaubriand alır mısınız?
Это вам бифштекс?