Arı tradutor Russo
40,676 parallel translation
Adamlarım New York'un her yerinde onu arıyor.
Его ищет весь Нью-Йорк.
Sanırım güvenli bir sığınak arıyorsunuz.
- Ищете тихую гавань?
Annem sürekli beni arıyor, tamam mı?
Такое дело : моя мама мне звонит.
- Annemle aram çok iyi! Beni hep arıyor!
- У меня отличные отношения с мамой!
- Seni hiç aramıyor! - Arıyor işte!
- Она тебе не звонит!
Eğer güldürmek için birbirlerini öldüresiye döven bir komedi ekibi arıyorsanız "Üç Kafadarlar" dan daha iyisi olamaz.
Если вам нужна актёрская труппа, которая ради смеха колотит друг друга нет никого лучше "Трёх Балбесов".
- Ne oldu? - Annem arıyor.
Мама пытается дозвониться.
Hem hard diskini arıyor.
И он ищет свой жёсткий диск.
# Tatlısın bir arı gibi - Bal desene.
Ты милее, чем пчёлы... ный рой.
# Arının yaptığı bal gibi... sin.
Ты мёд, который пчёлы... дают.
Dışarıda adamlarım sokak sokak seni arıyordu.
- Мои люди тебя по всему городу ищют.
Ağzının tıkandığı materyali ve kullanılmış kondomu arıyoruz.
Нам нужно найти этот материал используемый в роли кляпа... И он использовал презерватив.
İnsanlar ihtiyaç duyduklarında Tanrı'yı arıyorlar ama sonrasında...
Люди ищут Бога, кого чего-то хотят, а потом...
Ne arıyorsun burada?
Зачем ты приехала?
Burada ne arıyorsun?
Что вы тут делаете?
Burada ne arıyorsun?
Что ты тут делаешь?
Şimdi polisi arıyorum, gitmen gerek!
Я вызову полицию, уходите прямо сейчас отсюда.
Çıkışı arıyorum da ben, sanırım kayboldum.
Я ищу здесь выход. Я заблудился.
Hâlâ Dan'in bedenini arıyor.
Он все еще ищет тело Дэна.
- Doktoru arıyorum.
- Я вызову врача.
Vincent'ın kafasında eşek arıları var.
У Винсента осы в голове.
Motorum arıza yaptı demiştim.
Я же сказал, движок отказал.
Arıza yapan hayalarındı.
Да ты тогда сдрейфил.
Arızalandı.
Спокойно. Это какая-то поломка.
- Arıza sadece.
- Да поломка это.
- Neticede seni arıyordu.
В конце концов, он звал тебя.
Bir delik arıyorsan bana gelmelisin.
Если тебе нужна девушка, ты платишь мне.
- Doktor Dumbarton'ı arıyorum.
- Я ищу доктора Думбартона.
Gecenin bir yarısı burada ne arıyorsunuz?
Какого черта вы здесь делаете в такое позднее время?
Özel bir belgeyi, bir anlaşmayı arıyorum.
Я ищу конкретный документ. Договор.
Dünyaya olan sevgisinden arınıp dokunulmamış ve saf bir hâlde Tanrım sana emanet edildi. Ayartılmış bir müteveffa olarak toprağa girmek yerine Ey Ulu Tanrım nehir yolu boyunca yürüyüp...
Исцеленная своей любовью к миру, чистая, нетронутая, предназначенная Господу... да не покроет ее земля, как гнилую плоть, но будет она послана тебе, о, Всевышний,
- Yalnızca bir gemi arıyorum.
Я просто ищу корабль.
Ben de seni arıyordum.
Я тебя искала.
Yeni satın alınan gemileri arıyorum.
Я ищу судна, купленные недавно.
- Evet, göndereceksin! Derhâl avukatımı arıyorum.
Я сейчас же звоню своему адвокату.
Sen dizlerinin ve ellerinin üstüne kapaklanmış patates arıyordun.
Ты... Ты ползала на четвереньках в поисках картофелины.
Müdür Gordon Cole sizi arıyor efendim.
Сэр, вам звонит директор Гордон Коул. – Гордон Коул?
Bilirsin işte. Bir dakika, Hamilton biletleri için arıyorlar. - 4 kere izlemişliğim var.
ЗВОНИТ МОБИЛЬНЫЙ Ой, простите, это насчет билетов на "Гамильтона"...
Belediye Binasını arıyorum ama kimse cevap vermiyorum
Карте, которую я смогла найти, 30 лет.
Birisini arıyoruz. Bir dostumuzu.
Нашего друга.
- Ne arıyorsun? - Bunu.
– А, это.
Eamonn ne arıyor?
Что ищет Эймон?
Kız dağa çıktı, ve o da kızı arıyor.
Девчонка обошла гору, а он смотрит сквозь нее.
Mombi adında bir kadın arıyorum.
Я ищу женщину по имени Момби.
Ama ilk önce arındırılmalısınız.
Но сначала, Вы должны очиститься.
Arınma ayinini bitirdiğinizde,
Когда Вы закончите обряд очищения,
Kariyer değişimi arıyorsan...
Если хочешь сменить работу...
Temizlemek ve arındırmak için.
Чтобы выравнивать и очищать.
Bilgisayarım arızalandı.
Мой компьютер перестал работать.
Aylardır arıyorum.
Я искала его тщетно столько месяцев.
Kırmızı urbalı askerler, mavi urbalı askerler pencerenin yanından geçip kıyıya doğru koşuşturuyorlar ve nehirdeki seyrüseferi durdurup doğuya giden her mavnayı arıyorlardı.
Солдаты в красном. Солдаты в синем. Снующие под окном.