English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ A ] / Aura

Aura tradutor Russo

64 parallel translation
George Saden, ikinci düzeyde negatif aura iletimi yapmakla suçlaniyor.
Джордж Сэйден обвиняется в распространении негативной ауры второго уровня.
Güzel, pozitif bir aura. Harika, harika bir şey.
Замечательная.
-... buz kutularını taşımak için Aura'nın yardıma ihtiyacı var.
Колонки и декорации. - Ауре нужна помощь с переноской кулеров.
Küçük hanımın adı Marianne Aura Cayzen.
Ее зовут Марианна Аура Кейзен.
Hancı insanları tekrar yoluna sokmak için onların aura'sını okuyor.
Хозяин бара читает ауры людей.
Senatör Tal'aura'yı geri getirin.
Верните сенатор Тал'Ара.
Çünkü gerçekten bugüne kadar gördüğüm en karanlık aura bu.
Нет, правда, я такой темной ауры еще ни разу не видел.
Belirgin kırmızı aura.
Красная аура.
Youko-chan, Alaska'ya mı gidiyorsun? - Aura.
Сегодня на экзамене будет начальство.
Ne kadar muazzam ve öldürücü bir aura. Hey sen. Güzel bir gece, değil mi?
Сильная аура... да?
Kenny, "Aura" yı hazırla. Tam o sırada "Intimidating Shout"'u kullanacağım.
- Кенни приготовься включить "shooshot ore", сейчас я включу "ultimate shout"
Ne kadar büyük, ölümcül bir aura. Hey, sen. Güzel gece, değil mi?
Сильная аура... да?
Anlamıştım, aura'n rezil durumda.
Могла бы догадаться. У тебя ужасная аура.
Sanırım bizi çevreleyen aura yüzünden.
Нас словно окружает аура...
Güneş rüzgarıyla yüklenen bu parçacıklar dünya atmosferine vurduğu zaman doğanın en güzel görüntülerinden biri oluşur ; aura borealis, yani kuzey ışıkları.
Когда частицы достигнут атмосферы, они вызовут одно из красивейших явлений в природе - северное сияние.
Gün batımından hemen sonra, açık bir semaya rağmen erken bir aura görüntüsü yok.
Солнце уже зашло, небо остаётся чистым, но никаких признаков северного сияния пока нет.
Enerjisi kutbu saran tam bir aura döngüsünü beslemekte.
Он создаёт сплошной сияющий контур у полюсов планеты.
Hubble Uzay Teleskopundan görüntü. aura burada Jovian kutuplarının demirbaşıdır.
Как это установлено с помощью Хаббла, космического телескопа НАСА, полярное сияние - это постоянное явление на полюсах Юпитера.
Bütün bu güzellikler, Güneş Sistemi gezegenlerinin atmosferinde dans eden aura, ve Dünya üzerindeki tüm yaşamı sağlayan ışık gitmiş olacak.
чудо, поражающее нас своим великолепием, свет которого сделал возможной жизнь на Земле, погаснет.
Aynı zamanda aura da okuyor.
А еще она видит ауры
- Hmm, aura gibi mi?
Хм, как аура?
Yani aura'mın renk değiştirdiğini mi söylüyorsun.
Так ты говоришь, что моя аура меняет цвет?
Bilmek istediğim, aura'm neden renk değiştiriyor?
А я хочу узнать - по какой причине.
O benim bütün karakalemlerimi aldı ve aura taslağı çizdi.
У меня бы ушёл целый уголёк, чтобы нарисовать его ауру.
Baş ağrınız olmadan görsel aura geçirmişsiniz.
У вас появляется зрительная аура, при этом никакой головной боли.
Ama aura yoktu.
Но только без ауры.
Sadece ince bir aura dediğini sanıyordum!
Ты вроде говорила, что это слабое сияние!
Kriz geçirmeden önce bunu anlıyorsun değil mi? Buna aura deniyor.
Ты же чувствуешь что-то прямо перед припадком?
Sen gerçek değilsin, aura falansın.
Ты не настоящая, ты просто аура или типа того.
Aura Patlaması!
Взрыв ауры!
Aura Patlaması Darbe yememek için aceleyle fırladı! Depoladığı aurasıyla yarattığı itici gücü kullanıp tekerlekli sandalyeyi isteği doğrultuda kullanıyor!
Взрыв ауры управляя своим креслом при помощи сильного выплеска ауры.
Ekrandan aura yayıldığını hissediyorum.
Учится на врача.
Bu Kalpateşi, kendisi bir aura uzmanı.
Это Горячее Сердце, специалист по ауре.
Karanlık kırmızı aura.
Темно-красная аура.
Etrafını güçlü bir kırmızı aura sarıp sarmalamış.
Ты окружён очень сильной красной аурой.
"Güçlü bir kırmızı aura." Aman ne güzel.
"Сильной красной аурой".
Saldırısı isabet etmedi ki. Etmedi de hafifçe aura savurdu.
Её удар не задел его... этим ударом она послала ауру.
Aura kullanmayı biliyormuş.
Она умеет пользоваться аурой.
Hiç aura sezemiyorum.
Не могу почувствовать ни малейшего излучения ауры.
Aura okuyanlar, kenara çekilin!
Все, кто читает ауры людей, расступитесь.
o da Wendy'nin ormanda gördüğü kötü aura. - Şey olabilir... Öyleydi.
Ну, мы думаем, что вместе с ним кто-то еще пробрался через портал, и это то существо со злой аурой, которое Венди видела в лесу.
Gidip bir aura sorununa müdahale etmeliyim.
Мне надо отойти, чтобы поправить ауру.
Genç olanlarının etrafında bir aura olur.
У более молодых есть аура.
Hayatı boyunca böyle bir şeyle karşılaşmamıştı. 10 kat güçlü olduğunu varsaysak... 700 bin aura ile iflas bayrağını çekmesi ne kadar vakit alır?
Он ещё не встречал ничего подобного. то это 700 000 единиц ауры... пока он прогорит?
Bu Kral'ın... Kral'dan gelen bu aura hiçbir şekilde törpülenmemişti, haleti ruhiyesinin tam karşılığıydı. Haliyle Pitou'nun tek çıkarımı durumun az evvelkinden bile daha sakat olduğuydu.
Это король... что понять его мысли было несложно. чем ожидалось.
O anda Killua'nın zihni donmuş kalmıştı. Lakin zihni telaş içerisindeyken bedeni etkin bir biçimde ilerlemeyi sürdürdü. Asgari düzeyde aura sarfederek hızla ve şaşmaksızın iki asker karıncanın yeteneklerini ve hareketlerini gözlemiş ; onları kararsız bırakmıştı.
Тогда разум Киллуа полностью остановился. быстро и точно оценив способности муравьёв и избавившись от них.
Ezici güçteki aura halen saklanmakta olan Knuckle'la bizimkileri çaresizliğe itmişti.
Его несметная аура заставила Накла и остальных впасть в полное отчаяние.
Doktorlar buna "Aura" diyorlar.
Врачи называют её аурой.
N'aura de pitié pour personne
И за нежность, которую Вы дарили моему сыну
Yomanın yaydığı aura. )
излучаемая демоном йома.
Ki ne zaman bir Manyetosfer ile karşılaşırsa aura ışığı belirmeye başlar.
Когда на его пути встречается планета, обладающая магнитосферой, возникает полярное сияние.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]