English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ A ] / Ağabeyim

Ağabeyim tradutor Russo

987 parallel translation
- Ağabeyim şahane biri, değil mi?
- По-моему, у меня клёвый братик, а?
Bildiğiniz gibi, ağabeyim Avusturya Dükü Leopold'un elinde.
как вы знаете, мой брат в плену у Леопольда Австрийского.
Ağabeyim esirken tahta geçmeye karar vermem çok mu garip?
Неужели это странно, что я решил править Англией, пока мой брат в плену?
- Ağabeyim öldürülmüş olsa...
- Если моего брата убьют.
Ağabeyim bakıyorum çok hızlısın. Nasıl birisi?
Мой братец хорош что она за девушка?
- Dal Po ağabeyim cüzdanını evde unutmuş. - Ne? Ne yapacağız?
Братец Даль По забыл свой кошелек наверняка далеко не ушёл!
Şerefe! Büyük ağabeyim George'a, şehrin en zengin adamının şerefine.
За моего старшего брата Джорджа,
Ağabeyim kimseyi öldürmezdi.
Мой брат никого не убивал.
Benim ağabeyim ölmüş, siz bana zaman ve iman diyorsunuz.
Мой брат погиб, а вы говорите про время и веру.
Ağabeyim bu civardaki en iyi çocuktu, herkes böyle derdi.
Мой брат был добрейшим человеком.
Ağabeyim Charley de çok zeki bir adamdır.
Мой брат Чарли очень умный.
Gerisini ağabeyim yapacak.
Мой брат всё доделает.
Niyetim, dolaplar çevirip, fesatlıklar kotararak olmayacak kehanetler, iftiralar, rüyalarla ağabeyim Clarence'la Kralın arasına ölümcül bir nifak sokmak.
Я клеветой, внушением опасным о прорицаньях пьяных и о снах смертельную вражду посеял в братьях - меж братом Кларенсом и королём.
Tewksbury'de, cenk meydanında Warwick tepeme çöktüğünde beni kurtardığını, "Canım ağabeyim, sen yaşayacak ve kral olacaksın." dediğini hatırlatan oldu mu?
Кто мне сказал, что в Тьюксберийском поле, когда меня одолевал уж Оксфорд, пришёл он мне на помощь и воскликнул : "Живи, мой милый брат ; будь королём"?
Kral olduğum anda, ağabeyim Kraldan kalan Hereford Kontluğu senindir. Her türlü mobilya ve eşyasıyla birlikte.
Учти, когда я буду королём, потребуй графство Херифорд, которым Эдвард Четвертый, брат мой, обладал.
Ağabeyim Edward'ın kızıyla evlenmem şart. * Yoksa krallığım cam üstünde duruyor demektir.
Дочь брата в жены я себе возьму, а то мой трон - на хрупком хрустале.
Sonra ağabeyim ölmüş ki odada yalnız kalıyorum.
Потом, мой брат кажется умер, потому что я осталась в комнате одна.
Birbirlerine ciddî hisler duyabilirler. Bir de bakmışın, yeni bir ağabeyim olmuş.
Они могли бы получше узнать друг друга... ты и опомниться не успеешь, как у меня будет новый брат.
Ağabeyim olduğuna çok mutluyum.
Мне хочется знать, какие вы, мужчины?
Beni dansa kaldıran tek kişinin ağabeyim olması küçük düşürücü acıdığı için.
Из жалости. Обещаешь? Обещаю.
Ike ve Finn benim ağabeyim.
Айк и Фин мои братья...
Cevap ver bana, kadim Okyanus ; benim ağabeyim olur musun?
Скажи, о древний океан, станешь ли ты моим братом?
Ağabeyim Sam, Deneva'da yaşar.
Мой брат Сэм живет на Деневе.
Ağabeyim.
Мой брат.
Ağabeyim zengin olmuş olmalı.
Наверное, разбогател мой брат.
Kore'ye gelmeye parası yetmeyen kör ağabeyim için çalışıyorum.
Подайте для моего слепого брата, ему не на что слетать в Корею.
Ağabeyim Fredo'yu tanımazsın.
Ты не знаком с моим братом Фредо?
- Ağabeyim geri döndü mü?
Не волнуйся. - Мой брат вернулся?
Benden on kat daha çetindir, ağabeyim.
Он в десять раз крепче меня... мой брат.
İşte, ağabeyim!
Это мой брат.
Ağabeyim İvan.
Мой брат Иван.
Ağabeyim Mikhail.
Мой брат Михаил.
Ağabeyim İvan, o kadar şanslı değildi. Savaşta öldü.
Мой брат Иван бы не столь счастлив.
Bertie adında bir ağabeyim vardı.
У меня был брат... его звали Берти.
Ağabeyim sanattan anlamaz. - İşte buyurun.
Мой сын не понимает в искусстве.
Uğraşmaya gerek yok. Ağabeyim Fred bir Delta'ydı.
- Мне кажется, ты не очень стараешься.
- Ağabeyim.
- Мой брат...
Ağabeyim onlara, moloz, der Bu beni rahatsız eder
"Мой брат говорит :" У них сердце, как камень, "Ты для них развлечение".
Ama ağabeyim işleri kendi bildiği gibi yapmak istiyor.
Он хочет сам все решать. Не понимает?
Bu ağabeyim Jake. Yakında şampiyon olacak.
Это мой брат Джейк, будущий чемпион.
Yani Kay de ağabeyim değil mi?
Выходит, Кей не брат мне?
Biricik ağabeyim olarak hayatımızın üzerine yemin et.
Поклянись нашей жизнью, как мой единственный брат.
Köstebeğin en sevdiği cümle, "Bil bakalım," dır. "Anne, anneciğim, ağabeyim popoma havluyla vurdu." Yukarı çık ve Enis'e bunu yapmamasını söyle.
что ". а потом он взял полотенце и шлепнул меня по попе ".
Ağabeyim bu hafta sonu Dibble'lara gidecek ama ben saç tıraşı olmayacağım.
Мой младший брат едет к Дибблу на выходные но я не собираюсь стричься.
Ağabeyim aylardır kesintisiz su üstünde.
У моего брата контракт - несколько месяцев на воде
Ağabeyim, ablam ve ben.
Это мой брат, моя сестра и я.
Bunun kötü şans olduğunu düşündük ama sonuçta Tanrı'nın lütfuymuş. Benim günahım olmasaydı ağabeyim gönderilecekti ve onun beş çocuğu var.
Была девочка, да еще до солдатства Бог прибрал.
Benim gezegenimde yalnızca makineler ve iki ağabeyim vardı.
Нет мужчин.
Ağabeyim Buck ve karısı Blanche.
Это мой брат Бак и его жена Бланш.
Ağabeyim Sonny, Tom Hagen'ı sokakta bulmuş.
Когда мой брат Санни был еще ребенком... он нашел Тома Хагина на улице, бездомного.
Ağabeyim nerede?
Где мой брат?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]