Aır tradutor Russo
5,860 parallel translation
Damon'a 18 yıldır yalan söylediğimi söylemek mi istiyorsun?
Ты хочешь сказать Дэймону что я врал ему последние 18 лет?
Tapınak Dağın'a herhangi bir şey olursa Arap dünyası karışır.
Если что-нибудь случится с Храмовой горой, арабы сразу взбесятся.
Görüşürüz yine. Sanırım bir şey düşürmüşsünüz Sayın A.P. Müdürü.
О, кажется, вы что-то обронили, ПК-директор.
Hayır, özür dilerim. Seni Butters'a tecavüz ediyormuş gibi göstermeye çalışıyordum sadece!
Я просто собирался обвинить вас в изнасиловании Баттерса!
Sanırım A.P. Müdürü burada kalmaya devam edecek, ha?
Я так понимаю, ПК-директор у нас останется, да?
Çeviri : Emre Aktaş @ e _ m _ r _ e _ a
Тайны и ложь Сезон 1, серия 9 ( "Мать" ) Перевод проекта Sub Nomine
Çeviri : Emre Aktaş @ e _ m _ r _ e _ a
"Тайны и ложь" Сезон 1, серия 8 ( "Сын" ) Перевод проекта Sub Nomine
Bence kendisinin ya da bir sevdiğinin başına gelen kılpayı kurtulmayı canlandırıyor.
To me it feels like he's re-enacting, playing out versions of a near-miss that happened to him or a loved one.
Kendinin ya da sevdiği birinin organa ihtiyacı olabilir, ama organların azlığı nedeniyle soruna el atmıştır.
He may need an organ for himself or a loved one, but because of the scarcity of available organs, he could be taking matters into his own hands.
Şüpheli bir sevdiğine organ bulmaya çalışıyorsa muhtemelen kendisi de vermeye çalışmıştır.
You know, if the unsub needs the organ for a loved one, he probably already tried to make a living donation himself.
Karaciğer insan vücudunda en çok yenilenen organdır, canlı vericiden alınan küçük parça birkaç haftada normal boya ulaşır.
The liver has the greatest regenerative capacity of any organ in the human body and a transplanted portion from a living donor will grow to full size in a couple of weeks.
Carol Murray adında bir kadın sanırım. Neden ki?
It looks like it was a woman named Carol Murray.
Her deniz piyadesinin askeri cenaze hakkı vardır.
Every marine is entitled to a funeral with full honors.
"... ve sona yaklaşırken kilometre taşları mezar taşları halini alır, "artık her birinin altında bir arkadaş vardır."
"and near the end, the milestones into headstones change,'neath every one a friend."
Korkulu korsan Malcolm'a onun telefonundan mesaj gönderdim ve uzun zamandır beklenen son dakika tatilinin dijital ekmek kırıntılarını bıraktım.
Я послал нашему старине пирату Малкольму пару текстов с ее телефона и оставил хвост из цифровых хлебных крошек, по которому видно, как в последний момент она решила уехать в отпуск.
Ve Bayan Morgan'a hayır demek hiç güçlü olduğunuz bir nokta olmadı değil mi?
А отказать мисс Морган - это совсем не ваша сильная сторона?
Anna'ya ait tek kalıntımız şuradaki, üzerinde A.H yazan kırık bir bilgisayar.
На данный момент, единственный след Анны - этот сломанный компьютер с инициалами А.Х.
Kızım da tamam çocuğu kendim yetiştiririm, çalışırım da kendimi okula yazdırıp Allah'a havale ederim dedi.
И она сказала : "Ладно, я воспитаю ребёнка сама. Я буду работать, буду учиться", и видит Бог, именно это она и сделала.
L-O-C-K-H-A-R-T.
Л-О-К-Х-А-Р-Т.
Strauss'a göre öyle değil ama, seni bir hayal kırıklığı olarak görüyor.
Штраус так не думал. Это значит полный провал для тебя.
Sizin biletleri biz alırız, belki de öncesinde bir şeyler atıştırırız. maybe grab a bite before?
Мы можем и вам достать билеты, может зайдём перекусим куда-нибудь.
D.A.'e birlikte gittiler. Ona hayır diyemez.
Они вместе были у окружного прокурора.
Hayır ikimizin arasında oluşu Rachel'a gittiğin anda bitti.
Нет, всё изменилось, когда ты втянул в это Рейчел.
Harlan'a... Harlan'a direksiyon sallarım ama pop müziği milislerini üstüme... salmayı uygun görürsen diye radyoyu açık bırakırım tabii ki.
Я вот только прокачусь в Харлан – с включённым радио, конечно, на случай если ты вздумаешь натравить на меня мягкотелых ополченцев.
- Hayal kırıklığının Boyd Crowder'a münhasır bir alan olduğunu bilmiyordum.
Я и не думал, что разочарование - это эксклюзивное право Бойда Краудера.
Bırak helikopter gitsin, sen de kıçını kaldır ve hemen Lexington'a gel dediğimde, sesimin tonunu anlıyorsundur.
Уверен, ты поймёшь мой тон, когда я прикажу тебе забыть о чертовом вертолете и немедленно притащить свою задницу в Лексингтон.
Cesedi Cadillac'a koyar ve arabayla uzaklaşır.
Кладёт тело в Кадди... и уезжает прочь.
Neden Vegas'a burada tüm yol gelirdi, geri ona Hayır, ben birileri olsun istedim eğer düşünüyorsun?
Нет, думаю, если кто-то хотел отомстить ему, зачем проделывать весь этот путь до Вегаса?
Leonard'a giysilerini çıkarttırıp odayı kertenkelelerle doldurduğunda da polis gelmişti.
Еще полиция приехала, когда ты заставил Леонарда раздеться и заполонил гостиную ящерицами.
Ama denize düşen, Dekan'a sarılır.
Но отчаянные... но отч... но... отчаянные деканы требуют отдеканенных мер.
Bay Brown'a soracaktık ama kendisi fazla kırılgan.
Мы бы попросили мистера Брауна, но он человек слабого здоровья.
Sanırım Norfolk'a gidiyor olmamız herkese umut ve heyecan verdi.
Думаю, все с надеждой и нетерпением ждут прибытия в Норфолк.
Bu kaynak kodla birlikte ikimiz Samaritan'a saldırıp onu öldürebiliriz.
Вместе, с помощью этого кода, мы с вами атакуем Самаритянина и уничтожим.
Kral'a deyin ki onun için yine savaşırız, yine inşaata başlarız, sadakatimizi yine gösteririz. Ama önce Kral, bize sözünün eri birisi olduğunu göstermeli.
Скажите королю, что мы вновь будем сражаться за него, строить для него, будем доверять ему и хранить верность, но сперва король должен показать всем нам, что он - человек, который выполняет свои обещания.
A.B.D.'de yapılmıştır.
Сделано в США.
Geçtiğimiz altı aydır yatırımcılarla telefon görüşmesi yaptım. Defalarca kez Şangay'a seyahat ettim.
Я вела переговоры последние полгода с инвесторами, и я моталась туда обратно из Шанхая.
Whitney, Helen'a geri dönmüş ve sanırım bunun için çabalayacak.
Уитни пошла к Хелен и... Видимо, всё рассказала.
Hayır, kesinlikle Montauk'a değil.
Нет, точно не в Монток.
Çıtkırıldım esnaf bozuntusu Huntington'a hiçbir borcun yok.
В любом случае, ты ничем не обязан этому мелкому лавочнику Хантингтону.
Bu odadan çıkmadan önce ödemenin tamamını alacağım hanımefendi yoksa bütün aklı başında azizleri Utah'a çağırırım.
Я получу свою плату сполна прежде, чем выйду из этой комнаты, мадам, или каждый праведник по моему зову вернется домой в Юту.
L.R.H.'ye!
( LRH - инициалы L. Ron Habbard'a - основателя сайентологии )
Hayır, Dylan'a ver dedi, ben de soruşturmadım.
Нет, он просто сказал : "отдай это Дилан," и я не просил его объяснить.
Böylece Bay Maker ve Rentman'a yapılan ölümcül saldırının titizlikle planlandığı ve uygulandığı sadece ölüm cezasını değil çok daha ötesini gerektirdiği anlaşılacaktır.
Поделятся своими ночными кошмарами. И с их слов вам станет абсолютно ясно, что бойня, тщательно спланированная и исполненная мистером Рентманом и мистером Мейкером, не только заслуживает высшей меры наказания, эта мера недостаточно строга для них.
Serbest bir yatırım fonun var. İki ortaklı, I.R.A.,
Деньги вложены в хедж-фонд с двумя партнерствами и кучей обязательств.
Onu misafir odasında ya da Piron'a ait bir binada saklamayacaktır.
Он же не в гостиной её разместил. И вряд ли в зданиях Пайрона.
Yevtushok, Londra'dan Şanghay'a kadar... her ülkenin arananlar listesinde olan azılı bir hırsızdır.
Евтушок - отъявленный вор, состоит в списках разыскиваемых от Лондона до Шанхая.
Elimizde bir yıldan fazladır... Ten Mohs'a elmas sattığınızı gösteren...
У нас есть квитанции, показывающие, что вы продавали Бриллиантику бриллианты Сороро,
L.A. adli tıp ofisi diyor ki Dan Walsh iki yıldır ölüymüş.
Следователь из Л.А. сказал, что Джона Уолша убили 2 года назад.
Hayır. Sadece yerli haberlerde ve L.A. gazetesinde verilmiş.
Сообщили на парочке местных телеканалах и в "Л.А Таймс."
Roger kız arkadaşı öldükten sonra çöktü belki de Lamar'a ters bir şeyler söylemiştir ya da bu işten kurtulmaya çalışmıştır. Ama ikimiz de bu işlerin böyle yürümediğini biliyoruz.
Роджер потерял подругу от передозировки, возможно, он что-то не то сказал Ламару... или попытался выйти из игры, но мы оба знаем, что так не пойдет.
30 yıldır hiçbir seri katil kötülüğüyle ün salmış Lucas Reem kadar Las Vegas'a dadanmadı.
Ни один серийный убийца за последние 30 лет не держал Лас-Вегас в страхе так, как прославленный Лукас Рим.