Aşkımız tradutor Russo
977 parallel translation
Balayımız için Devon'a gideriz. Aşkımız ve çilekler... ve deniz bize yeter.
Мы поедем в Девон на наш медовый месяц и будем жить там в любви и клубнике... с видом на море.
Yıldızlar sönene kadar aşkımız sürecek.
Наша любовь продлится, пока звезды не остынут.
# Aşkımız yıldızlar sönene kadar sürecek, #
Наша любовь продлится, пока звезды не остынут.
"Bir tanem Desiree, bunca yıldır aşkımız için her şeyi feda ederek uğraştın didindin durdun."
"Любимая, ты доблестно билась как рыба об лёд все эти годы" "жертвуя собой этому ребёнку - плоду нашей любви!"
Hiçbir drama bu kadar tehlike ve çekici olamaz.Hiçbir detay aşkımızı acınacak hale getiremez.
Нет драмы столь опасной и красивой, ничто не сделает нашу любовь жалкой
Ama... aşkımız sanki senin, babasının, benim aşkımızmış gibi davrandı bir bakıma, onun için önemsizdi, ona hiçbir anlam ifade etmiyordu.
И все равно... она вела себя так, как будто нашей любви... моей, вашей, отца в каком то смысле было ей недостаточно, как будто она не нужна была ей.
# Aşkımızı düşünür düşünmez # # Sonsuza dek #
Как только подумаю, что наша любовь
Belki de, bu aşkımızın asla kutsanmayacağının bir işareti.
"Должно быть это знак, что Господь никогда не благословит нашу любовь".
Bizim aşkımız kutsal, diğerlerinin geçici olduğunu biliyorum.
Я знаю, наша любовь священна, всё остальное было случайным.
"İşin zevki kaçtı Ve aşkımız tadını yitirdi"
Любовь ушла и нам пора за ней уйти ".
Aşkımızın iyiliği için kaba olmamalıyım..
Разве мог я позволить внушить отвращение к любви такой женщине. - Благодарю.
Nasıl da o kuruyan meşeler çiçek verir olmuşlardı aşkımızın altında nasıl da leylaklar sararıp soldu biz ayrılınca söyle aşkım.
а как полюбили мы, дубы сухие зацвели. а как разлучились, сирень завяла.
Bizim aşkımız daha çocukken yeşerdi.
Мы друг друга полюбили еще с детства-малолетства.
Her şeyi sattın! Umutlarımızı yüreklerimizi, aşkımızı, her şeyi!
Вы всё продали - наши надежды, наши сердца, нашу любовь, всё!
# Ama zaman aşkımız için durmuştu #
Но мы должны были разойтись, мой статный незнакомец сделал первый шаг. Он сказал, его волнение возросло,...
Bizim aşkımız çok güzeldi, öyle değil mi?
Наша любовь была прекрасна, правда?
Ona de ki ; bizim aşkımızın soyundan geldiği için gurur duyabilir.
Скажи ему, что он может гордится, что он потомок нашего союза.
May, aşkımız adına.
Мэй, ради нашей любви.
Şimdi de bu felaket için aşkımızı suçluyorsun.
Теперь ты винишь нашу любовь в этом несчастье.
Yaptığımız herşeyde, yemek yemekte bile, aşkımızdan bir parça olmalı.
Всё что мы делаем, даже еда, должно быть актом любви.
Yaz güneşi, aşkımız doğdu
Он вымахивался, плюхался в воде.
Yemin ettik aşkımız üzerine
Останемся друзьями.
Yükselen ay aşkımızı doruğa taşıyor, Den. Bu bir işaret.
Восход луны стал высшей точкой нашей любви, Дэн.
Bizim aşkımız da senin gibi. Bu duvarlar arkasında fark edilmeden büyümüş bir kaplan.
Наша любовь – как ты, тигр, выросший в этих стенах, не осознавая этого.
Bir konservatuvarda olmalıydık senin üzerinde beyaz bir cüppe, elinde de kırmızı bir gül olmalıydı ve uzakta keman sesi duyulurken ben sana bir palmiyenin arkasında aşkımı ilân etmeliydim.
Ты, в белом с красной розой в руке. Скрипки, играющие где-то вдалеке. И я пылко объясняюсь тебе в любви под деревом.
Krallıktaki her evlenmemiş genç kız, ayrım yapılmaksızın, bu camdan ayakkabıyı ayağına giymeyi denesin, ayağı bu ayakkabıya tam olarak uyanlardan biri bulunsun ve o genç bayan bu araştırmanın sonucu olarak ilan edilsin ve Majestelerinin, sevgili oğlumuzun ve tahtın varisi olan asil prensimizin gerçek aşkı olarak kabul edilsin.
Любая девица в Нашем возлюбленном королевстве, безо всякого на то исключения, должна примерить на свою ногу... вышеупомянутую туфельку из хрусталя. В результате примерки данной туфельки найдена должна быть... та из девушек, которой она придётся впору... Эта девица провозглашена будет объектом поисков... и тотчас же, незамедлительно будет представлена... в качестве единственной и неповторимой суженой Его Королевского Высочества,
Aşkın atlıkarıncada başlaması için neye ihtiyacımız var?
Чего не хватает для начала любовного хоровода?
Aşk ve ölüm gibi gerçek anlamını bulamayacağımız bir çok şey vardır.
Таких явлений много. Среди них любовь, смерть и сегодняшнее депо.
Allah aşkına bırakın adam gibi bir hayatımız olsun!
Собрание в пять.
Ülkeme olan karşılıksız aşkımın hatırası.
Сувенир от любви без взаимности к Родине.
Karşılıksız aşk kadar hazin birşey var mı?
Нет ничего печальнее, чем безответная любовь.
Bana biraz aşk hayatınızı anlatır mısınız?
Не могли бы вы рассказать что-нибудь из личной жизни?
Aşkım yalnız bana, kendime ait bir şey.
Моя любовь принадлежит только мне. Она моя.
- Hiç aşk maceraları yaşamaz mısınız?
За вами никогда не ухаживали?
Tanrı aşkına, o bizim uşağımız.
Это же наш слуга! Разве это не наш сынок
Bunu, kızınıza olan aşkımdan yaptım. Eğer benimle evlenirse, bu paranın tamamı onun olacak.
Это вовсе не кража, поскольку мною руководила любовь к вашей дочери, которой я верну всю сумму, когда она станет моей женой.
Nasıl ki, öldükten sonra köpekbalığının kalbi bir saat çarpmaya devam ediyorsa bizim bağırsaklarımız da aşk yaptıktan sonra titremeye devam eder.
И как сердце акулы, умершей час назад, все еще бьется, таки наши кишки вздымаются и опускаются еще долго после окончания любовного акта.
# Kız çekip gitti ama kapıldım aşkına #
Но я встретил девушку, и она свела меня с ума.
Uçsuz bucaksız denizler gibi cömertliğim. aşkım denizler kadar derin.
Моя любовь без дна, а доброта - как ширь морская.
Allah aşkına Çuha Çiçeği, uyanacak mısınız?
Кауслип, да что вы там, Уснули?
Böyle aşk oyunlarında şansım hiç yaver gitmez. Hatta bayağı şanssızım diyebilirim.
Мне никогда не везло на любовные интрижки.
... eğittiğimiz küçük yüreklerdeki din aşkının gerçekten yaşadığını göstermek üzere minik kızlarımız sizlere kısa bir giriş sunacaklar.
религия действительно жива, наши девочки покажут вам краткий пролог.
Belki de burda olmamızın nedeni, ilk defa insanoğlunu, aşkın bir nedeni olarak anlayalım diyedir?
Может мы вообще здесь для того, чтобы ощутить людей как повод для любви?
Tanrı aşkına, o halde neden bunu yapıyorsun kızım?
Почему, ради Бога, ты делаешь это, девочка?
Biri bana burda olacağımı söyleseydi yani sizinle, yüz yüze... yani siz benim hayatımın aşkısınız.
Вы знаете, мисс Чандлер, если кто-нибудь сказал бы мне, что я буду стоять здесь, Я хочу сказать, лицом к лицу с Вами... Я хочу сказать, я был влюблен в Вас всю мою жизнь.
"Kalbini kırdığı insanlardan özür diliyor." "Aşk üçgeninde bulundum - itiraflar" "Lee JunHyuk'un rakibi Hallyu yıldızı mıydı?"
[Ушёл отроком, вернулся взрослым мужем. Шокирующее признание о любовном треугольнике! ]
Ve benim bu acı dolu çürüyen aşkım, senin ve o anlamsız hayatın arasındaki tek güzel şey.
И эта болезненная, гниющая любовь - единственное, что есть между тобой... и пугающим небытием, в котором ты живёшь до конца дней.
Ben bir kızım. Bu şekilde askıntı olma.
Ну, девочка, не отворачивайся так.
Ona aşkımı verdim... o ise, tüm paramı alıp kaçtı. Ve daha sonra Yahudi olduğumdan Fransız polisine beni ihbar etti...
Я подарила ему свою любовь... а он сбежал со всеми моими сбережениями.
Ütüsüz gömlek vardı üstümde görev aşkım uğruna kuralları takmadığımı gösteren bu halime bakmış ve siz bile yaptığımız işe kendinizi kaptırmıştınız.
Увидели меня в бессменной майке, безумно влюбленного в логарифмическую линейку... И даже вы вдохновились нашим делом.
İsa tüm günahlarımızı bağışla bilmeden işlediklerimizi ve bilerek işlediklerimizi ve senin beş yaranın aşkı için Bakire Meryem'in acısı için ve tüm azizlerin ruhları için bana bu lütfu ihsan eyle, Efendimiz!
Иисус, прости мне грехи мои, и то, что мы совершаем в своём неведении. И во имя твоих пяти ран, во имя горестей Святой Марии, во имя всех святых рая, и во имя всех добрых душ, окажи мне эту милость, о, Господи!