Bahşiş tradutor Russo
1,073 parallel translation
Seni o restorandan almamış olsam hâlâ bahşiş dileniyor olurdun.
Ты бы всё ещё выпрашивала чаевые, не вытащи я тебя из того ссаного ресторана, твою мать.
Unutma. Sürücüye bahşiş verme.
И помни, не давай кучеру на чай.
Bahşiş vermez misin?
- Ты не даешь чаевых?
Bahşiş vermeye inanmaz mısın?
- Тебе не нравятся давать чаевые?
Hiç bahşiş vermezsin, öyle mi? Bahşiş vermem çünkü toplum vermem gerektiğini söylüyor.
Я не даю чаевые, потому что общество так хочет.
Bahşişi hak edene bahşiş veririm.
Я даю чаевые, только тем, кто этого заслуживает.
Eğer gerçek bir çaba sarf etmişlerse bir şeyler veririm ama otomatik olarak bahşiş vermek kuşlar içindir.
Если они своих сил не жалеют. Но чаевые просто так я не даю, это для бестолковых.
McDonald's da çalışmak da zor ama onlara bahşiş vermiyorsunuz değil mi? Onlar da yemek servis ediyorlar ama toplum der ki "Buradaki adamlara değil, buradaki adamlara bahşiş verin." Bu saçmalık! Neden?
Ну и в Макдональде они работают, но им чаевых не дают.
Bir dakika bekleyin. Kim bahşiş vermedi?
- Так, минуточку, кто не вложил?
- Bahşiş vermezmiş.
- Он не дает чаевых. Всмысле?
Bahşiş vermez miymiş? Ne demek "Bahşiş vermem"?
Ты не даешь чаевых?
Bahşiş için ufak bir meblağ lâzım. Sende küçük banknot var mı?
Мне нужно несколько мелких банкнот для чаевых, у тебя есть?
- Kabarık bir bahşiş ama.
- Это очень большие чаевые.
Genelde ne kadar bahşiş alırsınız acaba?
Нам было интересно, сколько вы обычно получаете на чай.
Oda temizlikçisine ne kadar bahşiş bırakırsın ki?
Какие чаевые ты даёшь горничной?
Oda temizlikçisine ne kadar bahşiş bırakırsın?
Какие чаевые ты платишь горничной?
Gayet iyi bir bahşiş.
Это хорошие чаевые.
Ne kadar bahşiş bıraktın?
Сколько ты дал ей на чай?
Biraz bahşiş bırakayım.
Только оставлю на чай.
Aradan bir yıl geçti. Kore Komiserliği'nde bahşiş karşılığı içki servisi işi buldum.
Год спустя я работала в корейском комиссариате, разнося напитки.
İlk olarak 3 dolarlık bahşiş için, 20.000 dolarlık sandalye gerekiyordu.
Прежде всего, ему нужно кресло за $ 20,000, чтобы получать чаевые на 3 $.
Eğer bahşiş verirse, tekrar teşekkür et.
Если он дает чаевые - снова благодаришь.
Bu da zahmetine karşılık küçük bir bahşiş.
Вот, ещё кое-что за беспокойство.
Bavullar için bahşiş alıyorlar!
Скажи ему выйти и помочь с багажом!
İyi bahşiş al.
Возьми себе хорошие чаевые.
Eve bende yüzde 20 bahşiş veririm.
Да, я тоже даю на чай 20 %.
Eee, onlar bahşiş için çalışırlar.
Ну, они работают за чаевые.
ve bu muhteşem performansın karşısında... tek kuruş bahşiş almayacaksın.
А за то, что не справились с заданием... чаевых вы не получите.
Bahşiş yokmu?
Не получу?
Bir bakalım. Bahşiş almak ister misin? Elini uzat.
Если хочешь получить чаевые - протяни руку.
Ve biz onu görmezden gelip bahşiş olarak mı vereceğiz?
Так что, мы его выдворим и предоставим им поддержку?
Bu sene kapıcıya, ne kadar bahşiş verdiniz?
Сколько вы, ребята подарили на чай хозяйственнику?
Pekala çocuklar, başka kime bahşiş diye kurabiye verdiniz?
Так, а кому вы ещё давали печенье?
Pekala, adama bahşiş ver.
Ладно, предложи ему чаевые.
- 8.15 için ne kadar bahşiş bırakalım?
Сколько чаевых ты оставляешь на 8.15?
Bahşiş için endişelenme.
О чаевых не беспокойтесь.
Bahşiş mi bu?
Это блядь, вознаграждение?
Eğer bizi yetiştirirseniz 50 dolar bahşiş veririz.
- Трудно будет успеть. - Я вам дам 50 долларов сверху, если успеете.
- Bu adama bahşiş verecek miyim?
- Я буду должен дать чаевые этому парню?
Bize yerimizi gösteren adama bahşiş vermesi nasıldı?
О, а как насчёт того, как он дал на чай тому парню, который показал нам места?
Eğer bizim kapımızı çalarsan, bahşiş yok.
Если позвоните к нам, чаевых вам не видать.
Baban yanlış toplamış. Sadece 4 % bahşiş vermiş.
У твоего папы плохо со сложением.
Benim sorunum var. çok fazla bahşiş veririm.
У меня проблема.
Yermeğimde böcek olsa daha fazla bahşiş verirdim.
Я даю больше, даже если у меня в тарелке таракан.
Gittiğiniz her yerde, tezgahın üzerinde bir bahşiş kavanozu olduğunu fark ettiniz mi?
Вы замечали, что в каждом магазине есть банка для чаевых на прилавке?
Bence insanlara, bize açıkça düşmanlık göstermedikleri için bahşiş veriyoruz.
Мне кажется, мы даём людям чаевые за отсутствие откровенной враждебности.
Sana bahşiş kavanozu hakkında birşey sorayım çünkü calzone elemanıyla bir sorun yaşadım.
Можно я спрошу тебя о банке для чаевых потому что на этой неделе у меня случилось недоразумение с продавцом.
Hayır, ben bahşiş vermem.
- Я чаевые не даю.
Eğer şu polislerden iyi bir bahşiş koparmayı başarabilirsen bir işin olmuş farz edebilirsin.
... считай, что ты принята.
- Ne kadar bahşiş vermeliyim?
- — колько € ¬ ам должен?
Bu ne, bahşiş mi?
Давай, давай, давай! Это что, вознаграждение?