English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ B ] / Bağımsız

Bağımsız tradutor Russo

1,684 parallel translation
Şimdi, yavaşça ve dikkatlice silahını kaldır parmağını avucundan ve kolundan bağımsız olarak çalıştır ve nazik ve kayıtsız bir biçimde tetiği çek.
Иногда он очень опасен и жесток, поэтому медленно и аккуратно подними своё оружие, убедись, что палец движется независимо от кулака и запястья, и нежно и спокойно скользни.
Gruptan bağımsız olarak tek doğrulayabildiğimiz internet sitesi olan bir çocuk oldu.
Всё что мы смогли установить, независимо от вас - это веб-сайт некоего ребёнка.
Cybertronic'in ürettiği bağımsız çalışan kalp.
Перед вами кибертронное, полностью автономное сердце.
Yani bağımsız çalışanları bulmamı istiyorsun.
Значит, мне надо сократить список до независимых подрядчиков.
Bağımsız kamyoncular arasında kimin yakın zamanda boşandığını ya da velayet davasıyla uğraştığını bilmeliyim.
Мне нужно, чтобы ты сузила круг подозреваемых. Скажи мне, кто из водителей недавно пережил развод.
76 bağımsız kamyoncudan 28'i velayet davasıyla uğraşıyor.
Из 76 дальнобойщиков-одиночек 28 судились за права на опекунство.
Erkekler bunu toplum ahlakından bağımsız bir tatil olarak görüyor.
Парни воспринимают это как отдых от правил приличия.
- Evet bu nedenle bağımsız tıp danışmanları çalıştırıyoruz... tıbbi kayıtları inceleyen ve karar veren emekli doktorlarla anlaşmamız var.
- Да, а... но вот почему мы нанимаем независимых медицинских консультантов, а, докторов в отставке, которые заключают контракт для оценки медицинских записей и делают заключение.
Çok etkileyici, bağımsız bir filmi yeni bitirdik.
Мы только что закончили снимать замечательный независимый фильм.
Bir tane kötü, bağımsız film kariyerimi bitirmez, ama böyle bir skandal bitirebilir.
Один неудачный независимый фильм не уничтожит мою карьеру, а такой скандал может.
Bağımsızlığımız kutlu olsun, Mimi.
Весёлого * праздника *, Мими.
Bağımsız çalışan sanatçılara ihtiyacınız olmuyordur değil mi? Oluyor mu?
Так что, тебе бы не пригодились какие-нибудь внештатные художники?
- Bağımsız bir Arnavutluk yaratmak.
- Это еще что? - Переговоры о независимости Албании.
Sıradaki konuklarımız, yalnızca yeni bir bağımsız filmde beraber rol almakla kalmıyor, aynı zamanda, duymuş olabileceğiniz üzere internette de beraber oynuyorlar.
Наши следующие гости снимаются вместе не только в новом независимом фильме, но и так же в сети, как вы могли слышать.
Baba, sana gerçek üniversiteli şeylerini sayayım,... bağımsız müzik grupları,... ilk sene alınan kilolar,... lezbiyenliğe başlangıç ki bu kızlar için,... kızları lezbiyenliğe itmek ki bu da erkekler için.
Отец, я перечислю некоторые актуальные "штучки из колледжа", к примеру, независимые музыкальные группы, лишние 7 кг. на 1-ом курсе, Первый лесбийский опыт - для девчонок ; Одобрение первого лесбийского опыта девчонок - для парней.
Jules biliyor ki eğer ben Kristen'le konuşursam, bana hiç duymadığım bağımsız bir müzik grubundan bahsedecek, ve ardından onun seksi ve genç poposunu göreceğim ve suratına yumruğu indirivereceğim.
Джулс просто знает, если я буду разговаривать в Кирстен, она упомянет какую-то инди группу, о которой я никогда не слышала, потом я увижу ее горячую, молодую задницу и мне придется врезать ей.
- Joe, ben tutucu bağımsızım, unuttun mu?
Я независимый консерватор, помнишь?
Bunu sevmiyorum, eminim siz de ama iki firma da birbirinden bağımsız, ekonomik çöküntünü ile karşı karşıya geldi..... ve bence...
Мне это не нравится. Нам всем не нравится, но до слияния обе фирмы были на грани банкротства, и по моему мнению...
Parcell Çitliği ( Tekerlek Yangınını Geçince ) Stone Mountain - Bağımsız Devallo İlçe Ulusu
Ферма Парселлов ( сразу за горящими покрышками ), Джорджии
Steve Austin, Rhode Island bağımsız milletvekili adayı.
Стив Остин, независимый кандидат в Конгресс от Род-Айленда.
Bir röportajı yürütürken Bağımsız olduğunu hatırlaman çok önemli.
Когда ты проводишь интервью, важно оставаться беспристрастным.
Bağımsız bir şey!
А! Беспристрасно!
Bağımsız diyelim.
Независимо.
Artık soğuk kanlı ve bağımsız biri.
- Холодная и независимая. - Ага
Bir sürü bağımsız filmde oynadı.
Она снялась в десятках независимых фильмов.
Ben senden bu cehennemden çıkabilmeni sağlamak amacıyla kendine dönmeni istiyorum hasta olup olmadığını bilmeden bu teşhisten bağımsız olarak ne değişecek ne değişmeyecek harekete geçecek misin geçmeyecek misin hayatındaki kararları alabilmelisin.
Я хочу, чтобы вы признали, что для того, чтобы выбраться из этого ада, вам необходимо принять решения насчет своей жизни... что изменить, чего не менять... независимо от прогноза, предпринять действия, или не предпринимать, не обладая знанием больны ли вы.
Neyse, özetle bağımsız seçmeli dersinin kredisi geçersiz olacak. Yani Amerikan Tarihi'nde Komplo Teorileri dersi.
Дело в том, что не будут засчитаны твои самостоятельные занятия по теории заговора в истории США.
Bariz fiziksel özellikler dışında ne bileyim, herhalde çok bağımsız bir kadın olmalı.
Ну, помимо очевидных физических требований... Ну, не знаю. Полагаю, она должна быть независимой.
Jennings bağımsız bir politikacı.
Дженнингс - независимый политик.
Tessa'nın kaçmasıyla ilgili haber çıkmadığından emin olmak için bağımsız bir hasar tespiti yapacaklar.
Они сделают независимую оценку ущерба. И удостоверятся, что новости о Тессе не просочатся.
Mezun olduktan sonra internet ve oyun şirketleri için yazılım üretip bağımsız çalışmış.
После окончания учебы занимался фрилансерством, разрабатывал программы в интернете и для игровых компаний.
Bahsettiğiniz ölümlerin hepsi birbirinden bağımsız.
Смерти, о которых вы говорите, не связаны между собой.
En kısa sürede, son altı ayda yakalanan her kaçakçının izini sürmeni taşıma şirketlerinin manifestolarını toplamanı bu kriterlere uyan tırı olan bağımsız yüklenicileri bulmanı istiyorum, lütfen.
Мне нужно, чтобы ты, как можно скорее, разыскал каждого негодяя, который был арестован за последние шесть месяцев. И получи список грузов от каждой автотранспортной компании и независимого подрядчика, у которых есть грузовик, отвечающий этим критериям... Пожалуйста.
Kişiliğini kaybetme olayı. Bu bozukluk, birisinin ruhsal veya duygusal aşamalarından bağımsız bir his olarak tanımlanır.
Это расстройство характеризуется чувством отстраненности от своего психического или эмоционального процесса.
Chase kişiliğini kaybetme bozukluğu yaşıyor. Bu, birisinin ruhsal veya duygusal aşamalarından bağımsız bir his olarak tanımlanır.
Чейз страдает от расстройства деперсонализации, характеризующимся чувством отстраненности от своего психического или эмоционального процесса.
Yani başarılı bağımsız filmini, Mouth hakkında bir belgesel çekerek mi sürdürüyorsun?
После своего удачного независимого кино, ты снимаешь документальный фильм про Мауса?
Andy amcanızdan bağımsız yaşamın sırlarını öğrenme zamanı geldi.
Ладно. Пора дяде энди научить вас жизни в бегах. Шаг первый...
Ama bu zor annelerin kişiyi güçlü ve bağımsız yaptığını düşünürüm.
Но мне нравится думать, что трудные матери делают сильных, независимых женщин.
Burada tanımadığım bağımsız bir altprogram var.
Здесь есть подпрограмма, которую я не узнаю.
Sen bağımsız yaşayanların yol göstericisisin.
Ты гуру нелегальной жизни.
Ben bağımsız yaşayanların yol göstericisiyim.
Я гуру нелегальной жизни.
Bağımsız insan, Bill Maher.
Вне системы. Билл Мар.
Bizim görevimiz, Gather Allies istihbarat teşkilatında tekliflerimize verdiği destek ile API'yı bağımsız tutuyor.
Наша задача - набрать союзников в разведывательном сообществе, которые поддержат наше стремление к полной независимости АИП.
Birbirinden bağımsız binlerce tek hücreli birime çamurumsu bir şekil veriyorlar.
Миксомицеты, или слизевые грибы, на деле состоят из тысяч самостоятельных одноклеточных организмов.
Herşeyi kaybedeceğim, bağımsız yaşamı Westmonte'da olmayı, seninle olmayı...
Я потеряю все - независимость, учебу в Вестмоте, тебя...
Ayrıca, sokağa çıkma yasağı olmamasına rağmen bağımsız yaşam şartlarına uymamış ve özel mülke izinsiz girmiştir.
За нарушение условий независимого проживания, за нарушение комендантского часа и вторжение на частную территорию.
Ondan sonra, bağımsız yaşamına dönmekte özgürsün.
После этого, вы сможете вернуться к независимому проживанию.
Asla bağımsız olmaya karar veremezdim.
Я бы никогда не решилась стать независимой.
İki ay boyunca yaşayacağım son bağımsız gecem.
Моя последняя ночь свободной жизни на два месяца вперед.
Bağımsız yaşam denilen, sen ve Lux'ın iyi bildiğinizi düşündüğüm bir yol var.
Есть такое понятие, как независимая жизнь, чего вы хотели вместе с Лакс.
Bağımsız yaşam denilen bir şey var.
Есть такое понятие, как независимая жизнь.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]