Brança tradutor Russo
22 parallel translation
Haydi çocuklar. Brança geç kalacağız.
– еб € та, мы опаздываем в ресторан.
Bizi brança çağırdı.
Она пригласила нас на бранч.
Michael, Sally Sitwell'le brança çıkmıştı.
Майкл обедал с Салли Ситвел.
Ben de tam brança gidiyordum ve bu kağıt işlerini sana bırakırım diye düşündüm.
Я просто ехала перекусить и решила завезти тебе документы.
Brança bayılırız.
Мы любим хорошие поздние завтраки
Beni brança çağırdığınız için gerçekten teşekkür etmek istiyorum.
Я действительно хочу поблагодарить тебя за то, что взяла меня пообедать.
Mesela brança gitsek?
Ну там, пообедать где-нибудь?
Bunu söyleyince çok zoruma gidiyor çünkü böyle deyince birlikte brança gitmek isteyen kızlara benziyorum.
Говоря это, я чувствую себя очень тупо, ведь от этих слов я выгляжу пафосной.
Brança gitmeyi gerçekten istemiyorum. Alışveriş yaparken yanımda beklemeni ya da arkadaşlarımla tanışmanı istemiyorum.
А я не хочу быть пафосной, я не хочу, чтобы ты сидел без дела, пока я в магазине или с друзьями.
Ve biz bunu, bir brança gidip benim yeni sex yanlısı hayat tarzımı konuşarak kutlayacağız.
И его надо отпраздновать походом на посиделки и разговором о моем новом сексуально-позитивном стиле жизни.
İnsanların brança gittiği ve sırlarını saklamak için öldürmediği normal bir hayatım var.
Здесь.. здесь нормальная жизнь, где люди ходят на обеды и не убивают, чтобы скрывать свои секреты!
Pazar günü brança gidelim diyorduk ya...
Мы же договорились пойти пообедать в воскресенье.
Sanatçı dostlarınla çıkacak, brança mı gideceğim?
Встречаться с художниками? Ходить на бранч?
O yüzden brança gideceğiz sonraysa ben doğruca spaya gideceğim.
Так что, после полдника я направлюсь прямиком в спа-салон.
Bir seferinde, mesaj attı bana "N'aber kızım, brança gidelim mi" diye.
Однажды она мне написала : "Эй, подружка, не хочешь позавтракать?"
Tasha, brança kalıyor musun?
- Позавтракаете с нами?
Branca Adası'yla ana kara arasındaki kanala doğru yol alıyoruz.
Мы направляемся в пролив между Бранкой и материком.
Branca Adası size bir şey ifade etmiyor mu? - Pek değil.
Название "остров Бранка" вам что-нибудь говорит?
Karşınızda Zaroff, piyano kralı Branca adasından sesleniyor.
Перед нами Заров! Виртуоз фортепьяно. Выступление на острове Бранка!
- Fernet Branca'nız.
- Ваш Ферне Бланко.
Her güzel akşam orada oturur Fernet Branca ısmarlardım.
Каждый вечер я приходил туда и заказывал Фарнет-Бранка.
Burada da Tony Branca var.
А! Это Тони Бранка.