Charged tradutor Russo

Lance, cinayet gecesi stüdyoya bir taksi tutmuş.

Lance charged a cab ride to the studio

Bay Nimmo polisten kaçma girişimi sırasında yakalandı ve uygunsuz materyaller nedeniyle yargılanacak.

It is understood Mr Nimmo attempted to flee the scene, and was restrained by police, who later charged him with possession of indecent material.

Biz, Fransız polisinin onu tecavüz girişimi ile suçladığını söylemişiz.

We say the French police charged him with attempted rape.

Piller şarj edildi!

Batteries are charged!

Suçlama olmazsa müvekkili salıverilecek.

She got her client released without being charged.

Yaptığın anneliğin fiyatı da her zaman için 20 realdir, 5 değil.

And the price we have always charged for mothering is 20 pieces, not five.

Uyuşturucu bulundurma suçlamalarını geri çekiyoruz ve Daily'nin vurulmasından sorumlu tutulmayacaksın.

We're dropping the possession charges and you won't be charged in Daily's shooting.