Conversation tradutor Russo
25 parallel translation
Şu an tam da cinayetin işlendiği balkonda duruyorum.. ... yani'The Conversation'un dramatik cinayet sahnesinin meydana geldiği yerde.
Я стою на том самом балконе, где убийство, травматическая сцена убийства из "Разговора"
And Phil Tucker told us about a conversation that he had with Allen about how to attach a flashlight to the barrel of a gun.
Фил Такер говорил нам о разговоре с Алленом о том, как присоединить фонарь к дулу ружья.
"Conversation" filmindeki "Gene Hackman" gibi olacak işte.
Это.. Это как Джин Хэкмен в "Разговоре". * ( фильм )
The Godfather, The Godfather 2 Apocalypse Now,... The Conversation...
"Kpecтный oтeц". "Kpecтный oтeц Чacть Bтopaя". "Aпoкaлипcиc ceгoдня".
Bu konuşmayı, yarın bitirsek olur mu acaba?
Is there any way we could finish this conversation tomorrow?
İş arkadaşları arasında geçen dostane bir sohbetti.
It was a friendly conversation between colleagues.
Kocasına döneceğinden bahsettiği dostane bir konuşma.
A friendly conversation in which she told you She was going to go back to her husband.
Bu farklı bir konu.
That's a different conversation.
Gerçek bir konuşma bile yapmıyoruz, değil mi?
We're not having a real conversation, are we?
Komplo filmi gibi sanki. "The Conversation" ya da "Blow Out" a benzemeye başladı.
Это больше похоже на мистический триллер, как "Разговор" или "Прокол".
Tüm saygımla söylüyorum hanımefendi sanırım konuşmamızda güneşin battığı yere geldik.
With all due respect, ma'am, I believe the sun has set on our conversation.
Bu konuşma ile vakit tükeniyor.
The clock's run out on this conversation.
Benimle konuşmaktan dahi acizsin.
You don't know how to even have a conversation with me.
- Sohbet etmek için takdim edilmedin ama değil mi?
Well, you'renot presented for conversation.
Önceki konuşmamızdan sonra bu gece gelmeniz çok nazik.
It was nice of you to come tonight, after our conversation earlier.
Benny neden suçlayıcı olabilecek bir konuşma kaydetsin ki?
Why would Benny record a conversation that could be incriminating?
Konuşmamızı kolaylaştırır.
Certainly make our conversation a lot easier.
Son konusmamiz kaba bir sekilde kesilmisti ve benim hâlâ soracak çok sorum var.
You know, our last conversation was so rudely interrupted and I still have so many questions for you.
Elena'nın kulak misifiri olduğu konuşma, ilişkiyle ilgili değil de Silvie'nin Richard'ın zimmetine para geçirdiğini ifşa edeceğini söylemesi üzerine olabilir.
So, the conversation that Elena overheard could have been Silvie telling Richard that she was gonna expose his embezzlement, not about some affair.
Ama konuşmak öyle.
Conversation is.
Harrison'la son gerçek diyaloğum bu bankta gerçekleşmişti.
My last real conversation with Harrison was right on this bench.
Ne hakkında bir diyalogdu?
Conversation about what?
- Çünkü vaktimi bu konuşmalarla boşa harcamak istemedim. Arkadaşım öldürüldü.
'Cause I didn't want to waste my time having this conversation.
Başka bir gün konuşuruz bunu.
It's a conversation for another night.
Hırsız!
( hushed conversation )