Deger tradutor Russo
9,949 parallel translation
Ama hepsi değer. Nihayet Rosa'yla bir çift oldunuz.
Но всё это не зря, ведь ты и Роза... наконец-то вместе, например.
Evet bir kez denemeye değer.
Стоит попробовать.
Velhasıl... iki yıllık çalışma sonunda... nihayet... kayda değer bir aşama kaydettik.
Затем, через два года, мы наконец добились небольшого прорыва.
- Risk almaya değer.
- Придётся рискнуть.
Denemeye değer bir kız değil mi?
В 80-ых, 90-ых, в 2002 раз.
Kayda değer.
" ак и запишем.
Saygıdeğer senatör konuşmasını bitirebilirse soruları almaya başlayacak. Üçüncü soruyu sen soracaksın.
≈ сли сенатор когда-нибудь закончит выступать, начнетс € брифинг. ¬ аш вопрос - третий.
Kariyerini heba etmeye değer miydi gerçekten?
– ади этого стоило жертвовать карьерой?
Belki açık fikirli kadınlara değer veriyordur.
Может, он ценит её непредвзятость.
Hayatımı gerçekten yaşanmaya değer kıldın.
Ты сделал мою жизнь действительно стоящей.
Bir meth-kafa ve ölü bir adama aşık yaşlı bir erkekle olan tarihimi düşünürsek ilişkiler hakkında soru sormak için en iyi insan olmayabilirim ama belki de düşünmeye değer bir şey değildir.
Возможно, я не лучший человек для вопроса об отношениях, учитывая, что у меня были наркоман и пожилой мужчина, влюбленный в мертвого парня, но... может, об этом и думать не стоит.
Onlara neden bu kadar değer verdiğini anlamaya başladım.
- Я начинаю понимать, почему она так ценит их.
Gerçek aşk daima beklemeye değer.
Настоящая любовь всегда стоит ожидания.
Kayda değer mi?
Инфа реальная?
Sence değer mi?
А оно того стоит?
Dikkate değer sözler.
— Я тоже так считаю. — Да.
Arkadaşların sana değer veriyor.
Это твои люди, они переживают за тебя.
Değer verdiklerini biliyorum.
Знаю.
Ben de onlara değer veriyorum.
А я — за них.
Birilerine değer verirsen, korunması gereken birileri de olur. Onlar için birilerini öldüreceğin insanlar.
Если ты их любишь, то защищаешь и убиваешь за них.
Birine değer verdiğinde bir bedeli oluyor Morgan ve bunu ödüyorsun.
Если любишь кого-то... За это, Морган, нужно платить.
Kesinlikle bir incelemeye değer.
Так, это определенно стоит предварительного обзора.
Bunun takip etmeye değer bir şey olmadığını düşünmeye başladım.
Я начинаю задумываться, стоит ли копать?
... aramızda kalmaya değer olduğunu kanıtlayacak.
- Сам заткнись!
Firmaya değer kattığın su götürmez.
Твоя ценность для фирмы не измерима.
Tüm o inişler, çıkışlar için binmeye değer.
Эти подъемы и спуски стоят того, чтобы прокатиться.
Bahsettiğin şu tavırlara, dikkate, yeteneğe çalıştığın yerde de, değer verilmiyor, değil mi?
Этот настрой, сосредоточенность, способности... не поощряются там, где ты работаешь?
Kör olsam da buna değer.
Ради этого я даже готов ослепнуть.
İkimizin de değer verdiği insanların canı yanacak.
Люди, которых мы любим, могут пострадать.
Değer verdiğim herkes öldü ve bu feci hâlde ızdırap veriyor.
Все дорогие мне люди погибли. И это было так больно.
Birileri size masal anlatmış beyler. Bu arabada çalmaya değer bir şey yok.
- Вы сказок наслушались, в этом фургоне ничего ценного.
Ki gerçek değer bu ve kısmen seleflerimden birinin öngörü eksikliği yüzünden 35 yıllık bilgi ham bilgi başka bir yerde değil burada mevcut.
И из-за нехватки прозорливости моего предшественника 35 лет данных - необработанных данных - остались здесь. Только здесь.
Bu düşünmeye değer.
Стоит подумать.
Buna değer miydi?
Стоило ли это того?
Evet, düşündüm de diğer bokta ikiliden daha kayda değer şeyler yapabilecek düzeyde...
- Я подумал, от него будет столько же толку, сколько от двоих других.
Evet anlıyorum ama kredi değer oranı zıt yönde gözüküyor.
- Да, я понимаю, но залоговый коэффициент снижается,
Külodum için endişelenecek kadar değer vermene sevindim.
Я рада, что ты так беспокоишься за мои трусики.
- Belki buna değer.
Может оно того стоило.
Şimdi de değer verdiğim herkes öldü.
И теперь все люди, которые были мне дороги, мертвы.
Sen de dahil değer verdiğim herkes tehlikede!
Все, о ком я забочусь, теперь в опасности, включая тебя!
Ona değer verdiğini düşünmemiştim hiç.
Не думала, что тебя это волнует.
Her zaman sana değer verdi.
Он всегда заботился о тебе.
Alicia'ya değer vermen, olayı bana bağlamadan önce miydi, sonra mıydı?
Ты начала заботиться об Алисии до того, как думала, что это связано со мной, или уже после? Почему это...
Anlamadığın bir kişiye değer vermiş olmayı kaldıramadın.
Не могла смирится с тем, что он был сложным человеком.
Bunu daha önce söylemeye değer bir şey olarak görmedin mi?
Тебе не показалось, что этим стоит поделиться?
Sana değer verdiğimi biliyor oğlumu dürtmek için bizi sopa olarak kullanacak.
Он знает, как мне важно твоё счастье, и хочет за наш счёт достать моего сына.
Fikirlerinizle hamleler yapar, çoğu kez işe yaramaz hale getirir. Fakat sonra tüyolar gelmeye başlar ve tüm sıkıntılara değer.
Он серьёзно и быстро проходится по твоим идеям, зачастую признаёт их бесполезными, но потом начинают приходить наводки, и это того стоит.
Seninle zaman geçirebilme sebebim şu anki durumumsa neredeyse buna değer diyeceğim.
Что же, если проводить время с тобой это побочный эффект моего текущего состояния, Должен признаться - это того стоит.
Yani bu iş denememeye değer mi gerçekten?
Разве эта работа стоит упущенного шанса?
asıl soru şu... 5 milyon doları vermek kim olduğunu bulmak için değer mi?
Вопрос в том, стоит ли это 5-ти миллионов долларов?
Fedakar kimseler ailelerine ve arkadaşlarına değer verirler.
Исполнитель ценит семью и друзей.