Degerli tradutor Russo
6,699 parallel translation
Çok değerli olduğumu düşünen kim?
Кто думает, что я так ценен?
Hangisi daha değerli? Ölü casus mu canlısı mı?
Мертвые шпионы или живые?
Beni öldürmedin çünkü bana ihtiyacın var ve kalan çok değerli zamanımı bunu sana göstermekle kullanmıyor olsaydım berbat bir arkadaş olurdum.
Ты не убил меня, потому что я нужен тебе, и я был бы ужасным другом, если бы не использовал тот драгоценный, короткий отрезок времени, что у меня остался, чтоб помочь тебе увидеть это.
Senin büyük bir kahraman olduğunu söylemişti. Ama ne onun ne de şehrin dediği gibi değerli biri değilsin.
Он говорил, что ты большой герой, но ты недостоин его или этого города.
Esaretim sırasında çok değerli bir eşyanın İngiltere'den gelen gemimiz yakıldığında kaybolduğunu sanıyordum. Dalgıçlar tarafından bulundu.
Пока я была в плену, нечто очень ценное было потеряно, но потом наш соженный корабль из Англии нашли дайверы.
Bu kararı değerli sırdaşlarıma hayatımı emanet edeceğim en iyi dostlarıma danışarak aldım.
Я посоветовался с моими доверенными лицами, с теми, кому я доверяю свою жизнь.
- Ben devlet için değerli bir varlığım.
Я очень ценный человек, для правительства.
Takımın çok değerli bir üyesisin ve her daim iyiliğini isterim.
Ты важный член команды, и я хочу как лучше.
- Değerli şeyler?
То есть, что-то ценное?
Ama bundan değerli daha iyi bir amaç göremiyorum.
Но я могу отметить, что нет более веских оснований.
- Değerli bir yazılım parçası.
Очень ценного куска.
Değerli vaktinizi bana ayırdığınız için teşekkür ederim.
Спасибо, что уделяете своё драгоценное время.
Daha öncekilere değerli olduğumuzu kanıtlamak istiyoruz.
Доказывать самим себе, что мы достойны предков.
Bunlar yağmur ormanlarının değerli mücevherleri, Boyle.
Да это драгоценности джунглей, Бойл.
O başkan için çok değerli anlıyor musunuz?
Она ему дорога, вы понимаете?
Ve tahminimce, başka değerli yetenekleri de vardı.
Думаю, у неё были и другие достоинства.
Bu bölgenin kendi atanmış valisi olarak, kibarca geçiş izni teklifinizi reddedip, değerli eşyalarınızı inceleme için vermenizi rica ediyorum.
Как самопровозглашённый правитель этой земли, я вынужден... * почтительно * отказать в исполнении вашей просьбы и попросить передать свои вещи... для инспеции.
Değerli bir rakip miydim?
Я был достойным соперником?
Bakın çocuklar, o değerli biri.
Послушайте, она может быть полезна.
Galiba senin değerli bir şey olduğunu düşündüm.
Наверное, решил, что ты ценный кадр, вот и всё.
Kappa Kappa Tau'lu kardeşlerim ve adaylar şimdi hepimiz benim için çok değerli bir şeyi paylaşıyoruz.
Сестры и новенькие члены Каппы Каппы Туа, теперь все вы делите что-то, что очень важно для меня.
Ve Chanel Bayramı, benim bu değerli maymuncuklara bekledikleri bir şey verebileceğim tek zaman.
И Шанельоуин - как раз то время года, когда я могу дать этим драгоценным ослам что-то, чего они будут ждать.
Onun o değerli duygularını incittim.
Ранил его драгоценные чувства.
Değerli din kardeşimiz.
Замечательный еврей.
Reynolds borç batağında ve sadece birkaç değerli eşyası bulunan bir üniversite mezunu.
Он аспирант с большими денежными проблемами.
Eğer hayatını kaçarken idare etmek istiyorsa, değerli tek varlığını nakde çevirmek zorunda kalacak.
Если ему понадобятся деньги, у него только один вариант, которым он может и должен воспользоваться :
Değerli Watson
" Моя милая Ватсон.
Andrew Mittal'ın ölümüne çok üzüldüm, aslında kastedilenin senin değerli hayatın olduğunu öğrendiğimdeyse üzülmekten daha beter oldum.
Мне было жаль слышать о смерти Эндрю Миттла, но я несравненно счастлива тем, что его смерть была лишь попыткой покушения на твою более ценную жизнь.
Sherlock'la aramda hala geçerli bir oyun olduğunu düşünüyorum. Sense hep oyunumuza değerli ve gerekli katkılarda bulunan birisi oldun.
Я продолжаю верить в то, что нас с Шерлоком ждет новая игра, в которой ты особенно важный и ценных участник.
Senin için değerli olmasına sevindim.
Я рад, если, в конечном счете, для вас все вышло к лучшему.
Benim için ne kadar değerli olduğunu biliyorsun. Eğer yapılması gereken birtakım değişiklikler varsa... Onlarla yüzleşmekten korkmamalıyız.
Вы знаете, как вы мне дороги, и если есть нужда в переменах, нам не следует их бояться.
Ama daha çok onun için değerli olmak istiyorum.
Но ещё важнее быть достойным ее.
Kuzen Peter değerli bir olabilir fakat ahlaki yanı pek güven verici değildi.
Достоинства у кузена Питера возможно и были, но вот его моральные принципы не обнадёживали.
Düşünüyordum da... Ne iş yapayım da değerli bir koca olayım diye.
Я тут... размышлял, что мне делать, чтобы стать тебе подходящим мужем.
Çok değil diyorsun ama, bu benim için çok değerli.
Ты сказала, что это немного, но для меня это – всё.
Her kuruş bizim için değerli. Güzel dostluğunuz için teşekkür ederim.
На счету каждая копейка, поэтому спасибо вам, ребята, за спортивный дух.
İster küçücük bir çizik ister büyük hasarlı olsun, bizzat ben değerli bebeğinizi eski ihtişamına yeniden kavuşturacağım.
- Крошечная царапина или серьёзная поломка – я лично верну вашей малышке былую красоту.
Kopyası sizin için ne kadar değerli?
Вы бы не отказались от копии, правда?
Ya kimse kurtulamazsa mı? Belki daha az değerli, ama hala kulağa hoş geliyor.
ому-то меньше, и они умрут. " то поделать.
Hayatının bir parçası olmayı ne kadar istediğimi görmedin. Bütün bunların benim için ne kadar değerli olduğunu.
Никогда не видел, как сильно я хотела быть частью твоей жизни, как много это для меня значило.
Burada şartlı tahliye olmaksızın müebbet yemiş biri olarak tıkılıp kaldım bu yüzden bana verebileceğin hangi şey bu kadar değerli olabilir ki?
Я застрял здесь на всю жизнь, без права на условно-досрочное, и что ты, черт возьми, можешь мне дать, что бы имело бы для меня ценность?
ve paramızı... bunlar değerli ve pahalı saatler
И наши деньги. Это были ценные, оплачиваемые часы, которые сегодня посвятили вам.
" Hindistan, Thapa'yı Ella'nın peşinden yolladıysa o, değerli demektir. Değerliyse, teröristler onun bildiklerini istiyordur.
По его словам " Если Индия отправила Тапу за Эллой, тогда она - полезна.
CIA'ye casus yerleştirmek neredeyse imkânsızdır. Tabii bu casus değerli gözükmüyorsa.
Внедрить шпион в ЦРУ - почти невозможно.
Hayır, yargıç olarak harcanamayacak kadar değerli bir insansınız.
Нет, вы будете тратить время на должности магистрата.
Çok da mükemmel değil değerli Carsen.
Элементарно, мой дорогой Карсен.
Değerli arkadaşımız hak etmediği bir yerde.
Не удивлен, что наш друг был настолько запутавшимся.
Hayatımda ne olup bittiğini bilen tek kişi sensin, bu yüzden benim için ne kadar değerli olduğunu bilmeni istedim.
Ты единственный идеал, которому я служил всю свою жизни, и я хочу знать насколько много ты для меня значишь.
Aile bu kadar değerli bir şeyi yakınında tutar.
- Нечто настолько ценное, семья будет хранить его очень близко.
Dur, bununla herhangi bir değerli eşya bulabiliyor musun?
- Стой, ты... ты можешь найти любой ценный предмет этой штукой?
Bunların ne kadar değerli pşduğunu biliyor musun?
- Ты знаешь ценность этих картин?