Doing tradutor Russo
258 parallel translation
Bana ne yaptığını anlamak için yüksekzekâ gerekli değil
It don't take too much high IQ to see what you're doing to me
Ama onu değiştirecektim, yapmayacağım şeyleryaparsan, Hayır
But I was gonna change that, I'm not if you keep doing things I don't
Ama benim yapmayacağım şeyleri yaparsan fikrimi değiştiririm
But I was gonna change my mind if you keep doing things I don't
Bir şey yapmıyoruz ki.
- Doing Что? Мы ничего не делает.
"l'm just burning doing the neutron dance"
"Горю в нейтронном танце я"
This is the last one I'm doing. I'm quitting for good.
Это последнее дело, за которое я взялся.
- Bir bakalım. - Doing, doingi
Посмотрим.
Tamam Amy, şunu yapmayı kes artık!
Amy, you've got to stop doing that
- Durun, siz ne yapıyorsunuz?
- Wait, what are you doing?
LeMay, kendi tarafı kaybetseydi, yaptıklarına ahlaka aykırı deneceğini kabul ediyordu.
ЛеМэй признал что, то что он делал... LeMay recognized that what he was doing сочли-бы бы безнравственным... ... would be thought immoral если-бы он оказался на стороне проигравших войну.
Vietnam'dan çıkmak için bir yol bulmalıyız, bu da o yoI.
- Нам нужно как-то уйти из Вьетнама, и мы можем сделать это таким способом. McNamara : - We need a way to get out of Vietnam, and this is a way of doing it.
"Savaşı seviyorsun." diye bağırırlar.
Johnson : - No, and I think if you start doing it they're going to be hollering : "You're a warmonger".
Vietnamlılar hala en çok savaşan ve en çok ölen taraf ama haftalar geçtikçe kayıplarımız artıyor.
Большинство Вьетнамцев все еще продолжает сражаться и большей частью гибнет... The Vietnamese are still doing most of the fighting and most of the dying но неделя за неделей, число американских жертв повышается. ... but week after week, American casualty figures go up.
Yaptıkları için kafasında bir nedeni olduğunu söylüyorum.
Я утверждаю что он имел основание в своём сознании для того что-бы поступать так как он поступал. I'm arguing that he had a reason in his mind for doing what he did.
Ben geriye bakarak değerlendiriyorum.
То чем я занимаюсь - это анализ непредусмотренных моментов. What I'm doing is thinking it through with hindsight.
Burada, 300'ün üzerinde tekrardan söz ediyoruz.
WE'RE DOING OVER 300 MOVES HERE.
Eğer ben veriyorsam, siz de verebilirsiniz.
HECK, I'M DOING IT, YOU CAN DO IT, TOO.
Ama bunu yapmıyorum, direkt ayaklarıma uzanmıyorum.
WHAT I'M NOT DOING IS THIS, I'M NOT GOING STRAIGHT AND HERE.
25'er tekrar yapıyoruz.
WE'RE DOING 25 A POP.
11... Nasıl yaptığımı görüyor musunuz?
- YOU SEE WHAT I'M DOING HERE?
Adam, düz bacak versiyonunu yapıyor.
NOW ADAM'S DOING STRAIGHT BOTTOM LEG.
Yani daha kolay olan versiyonu.
HE'S DOING THE EASY VERSION, EASIER.
Siz yapabildiğiniz kadar yapın, biz 40 yapacağız.
DO AS MANY AS YOU CAN, WE'RE DOING 40.
Burada durarak pek bir işe yaramıyorum.
I'm not doing any good just standing here.
Claire, I don't thinkthat you should be doing - -
Клер, не думаю, что ты должна - -
Her zaman... İnsanoğlu tarihindeki bu savaş...
Я всегда видела... doing as people "want" them to like wish granters... }
Ne işin var burada?
Hey, what are you doing out here?
- Andy'nin ne işi var burada?
What's Andy doing here?
# Ben bunu hep yapıyordum Peki sen neden şimdi seçiyorsun?
I been doing this forever So why you choosing now?
That's a guy's only doin'it for some doll. Some doll, some doll
It's a probable twelve to seven that the guy's only doing it for some doll some doll!
Ne yapıyorsun?
What the hell are you doing?
Bayan Britt, ne yapıyorsunuz?
Miss Britt, what are you doing?
Tanıdığım insanları düşünüyordum.. Hayatıma giren ve yaşamımı eskisinden daha iyi hale getiren.. Senin gibi insanlar.
I've just been doing some thinking about the people I know, the ones who've walked into my life and made it better than it was before...
Who wears paint when they're doing it?
Кто носит краски они делают это?
Yanlış yaparken doğru yapar görünemem.
I can't seem to do right for doing wrong.
- Ne yapıyorsun!
- What are you doing!
Kahve veya tatlı servisi olacak mı?
Are we doing anything in the way of dessert or coffee?
- Ne yapıyorsun burada?
- Hey, what are you doing here?
Sanırım Tech'teki gece okulu olayından ötürü böyle oldu.
I think it was just because of doing The night school thing down at tech.
# And I turned 21 in prison doing life without parole # No one could steer me right But Mama tried, Mama tried
# И провел я 21 год в тюрьме Живя без паролей # никто не мог меня исправить, Но мама пыталась, мама пыталась
* Zulu'lar Nefesli Çalgılar Bandosu'yla birlikte *
Dr. Jonh - "Mardi Gras Day" * the zulu are doing the second line *
Savaşa gidip çetin bir mücadele gösterdikten sonra hayatlar kurtarıp eve döndüğünde basit şeyleri yapmak bazen zorlaşır.
Going to war, having to deal with the rush of battle and the struggle to save lives, it made coming home and doing the simple things difficult.
Mei Wai, why are you doing this?
Мэй Вей, зачем ты это сделала?
Burada ne arıyorsun?
Hey, what are you doing here?
Bir düşün. Albay şu anda ne yapıyor?
Think about it- - what is the Colonel doing right now?
Ve kötü bir...
Мы поступаем неверно... We're doing a bad... мы... мы...
Vietnam'daki faaliyetimizi sınırlamalıyız.
"Свернуть то что мы делаем во Вьетнаме. " Cut back at what we're doing in Vietnam.
The guy's only doin'it for some doll.
the guy's only doing it for some do-o-o-oll
Ne yaptığımı iyi biliyorsun.
You know exactly what I'm doing.
Bunu yapacağım, Tom.
I am doing this, Tom.
Haydi, ilerleyin.
"I turned 21 in prison doing life without parole No-one can steer me right But Mama tried..." Выходите, живо.