Doğal tradutor Russo
6,045 parallel translation
15 yıl önce burada yaşanan hadisenin doğal afet olmadığını söylediğinizde kimseyle dalga geçmiyordunuz.
Не обманывать никого... Когда это событие делает... 15, он был стихийным бедствием. Найти эти диски в сумке.
Ama yeryüzü seviyesi doğal olarak alçalmaya başlamış bu yaratıklar da okyanusun en derinlerinde yaşamaya adapte olmuşlar.
Учитывая естественную убыль уровень радиации на поверхности... существо адаптированную к жизни в глубинах океана.
Doğal olarak adam kayırma da oluyor.
Кумовство чистой воды.
Doğal görüntü değişmiş.
Ландшафт изменился.
Hükmetme konusunda genetik yetersizliğini itiraf edip Unvanı doğal varisine iade edeceksin.
Ты признаешь свою генетическую несостоятельность и вернешь Титул законному наследнику.
Doğal olarak bir tane de kendine ait San Fransisco'da olsun istedi.
И конечно же ей захотелось иметь такой в Сан-Франциско.
Adaline'in şu anki kalbi, kalp ritmi düzenleyici sayesinde atmaya başladı. Genlerindeki telomer yapısı esnekliklerine yeniden kavuştu. Yaşlanma sürecinin doğal yoluna girmesine vesile oldu.
Как только сердце Адалин пропустило через себя импульс дефибриллятора,... хромосомы ее ДНК восстановили свою пластичность,... что привело к возобновлению процесса старения.
Doğal hâlim bu.
Все естественно.
Doğal bir sesin var.
У тебя природный певческий голос.
- Hayır. Doğal düzene meydan okumaktan korkmuyor musunuz?
Не боитесь бросать вызов естественному порядку вещей?
Bu dünyanın en geniş doğal mağara bacası.
Это самая большая природная стволовая пещера на Земле.
Eğer San Andreas'dan Hoover Barajı'na doğru bir çizgi çekersek bu kelimenin tam anlamıyla Colorado Nehri'ni takip eder ki bu da doğal deformasyon olaydır.
Если провести линию от Сан-Андреаса до дамбы Гувера, она практически пройдет по реке Колорадо, возникшей после природной деформации.
Jeolojik açıdan da doğal deformasyonlar sınırları işaret eder.
В геологии такие деформации становятся границами.
Doğal olarak ben de...
Taк чтo ecтecтвeннo...
Normal ve çok doğal bir şey.
Это нормально, так и должно быть.
Jarvis başta sadece doğal bir dil kullanım arayüzüydü.
Вначале Джарвис был просто голосовым интерфейсом.
Bu çok doğal.
Но это естественно.
Tanrım, sen bir doğal afetsin.
Боже, женщина! Ты просто ураган.
Doğal olarak, ama hiçbirimiz Almanca bilmiyoruz, yani...
Никто из нас не говорит по-немецки. Так что исключено.
Doğal olarak havada bulunan oksijen ve nitrojenin katalize edebilmesinin ufak bir şansı var çocuklar.
Возможна каталитическая реакция кислорода и азота в воздушной смеси.
Tamamen doğal bu, bitkisel.
Это натуральный продукт.
- Doğal olarak.
- Да, пожалуй.
Babasını doğal ortamında görmek için yolunu uzatacak.
Она сделает крюк, чтобы повидать своего предка. В его естественной среде.
Kendisine iki bilet teklif edildiğini öğrenince, doğal olarak birinci mevki yıkılmakta olan harabeleri görme fırsatını kaçırmak istemedim.
Когда она упомянула, что ей предложили два билета в первом классе, я не могла упустить возможность приехать и навестить рассыпающиеся руины.
Doğal davran, James.
Веди себя естественно.
Doğal yeteneğin yok.
Таланта у тебя нет.
Doğal olarak 7'incisini de yapmak zorundayım.
Разумеется, я должна подняться на седьмую.
Doğal olarak hacker tanımından rahatsız oldu.
Оскорблён ремаркой про хакеров, естественно.
Bu doğal değil.
Это противоестественно.
Ama doğal yollarla, bizim tarafımızdan öldürülerek değil.
Да, естественной смертью, а не из-за того, что мы их убьем.
Doğal olarak içeri girdim ama Schirmer denilen kadın "Karınız burada değil." dedi.
Естественно, я зашел внутрь, но Мадам Ширмер сказала : "Вашей жены здесь нет."
Bu doğal değil.
Это неестественно.
Tatlı, doğal ve seksisin.
Милая, естественная и сексуальная.
Charles Darwin, evrimin doğal seçilimle olduğunu söyler.
Дарвин говорит об эволюции через естественный отбор.
Fakat yaratık bizim dünyamızdaki doğal afetlerle bağlılık kuruyor. Bunu bizim Hristiyan dünyamızla yapıyor. Kendi diyarıyla değil.
Но это создание использует свои связи с силами природы в мире людей, нашем мире, а не своём.
Doğal olarak neler olduğunu sormaya başladılar.
Естественно, все хотели знать, что случилось.
Dirsek pozisyonumu düzelttiğinizden beri daha iyi çalıyorum, sesler daha doğal geliyor.
Я хотел сказать, что с тех пор, как вы поправили положение моего локтя, я стал лучше играть. Более естественно.
Doğal olarak federal emniyet teşkilatının ve özellikle de İGB'nin Maryland, Baltimore'daki gümrük idaresinde yer alan İç Güvenlik Soruşturmaları bölümünün dikkatini çekmişti.
Естественно, поэтому он вызвал к себе внимание федеральных правоохранительных органов, и в частности иммиграционную и таможенную полицию Сша, которая находилась в старой Таможне в Балтиморе, штат Мэриленд.
Lig yetkilileri, reyting konusunda hiç endişe etmediklerini çünkü ligin doğal afetlere bile bağışıklığı olduğunu söylemişlerdi.
И в НФЛ сказали, что они не переживают по поводу рейтингов, поскольку стихийные бедствия на них не распространяются.
Ki doğal olarak bunun olmasına müsaade edemem.
А значит, она не моя. Поэтому я решил действовать.
- Doğal erkek güçlendirici, evet.
- Естественное мужское совершенствование, ага.
- Bu doğal bir şey.
Ведь это естественно.
Seksin doğal ve çılgınca olmasını istiyorum, beni yerime oturtmasını istiyorum ve onu yerine oturtmak istiyorum.
Я хочу, чтобы было немного спонтанности и безумия, чтобы он трахнул меня, а я бы трахнула его. Да, да, да!
Bence doğal oldu bu.
Вышло так естественно.
Bırak doğal bir şekilde sallansın.
Пycкaй пoкaчивaютcя, бyдтo caми пo ceбe.
- Böyle yeterince doğal mı?
Taк дocтaтoчнo ecтecтвeннo?
Stacey, önemli bir şey yok, doğal davran yeter.
Cтэйcи, вce xopoшo.
Doğal davran yeter.
Бyдьтe coбoй.
Bu farklı, doğal.
Потому что натуральное.
Bu korkunç görüntülere bakarken görüyorum da seni benimkiler korkudan bembeyaz kesilmişken, solmuyor yanaklarının o doğal yakut rengi.
румянец свежий на твоих щеках, мои от страха побелели.
Habeş mi doğal mı?
Но мне нужно сделать это или я сойду с ума.