Duruyorum tradutor Russo
2,025 parallel translation
Onu başka birine dönüştürmeye çalışıp duruyorum.
Я пыталась переделать его в кого-то другого.
Deminden beri duruyorum orada gidersem telefon falan açarlar.
ј они, может, поднимут трубку и брос € т, если мен € не будет.
Mümkün değil. Düşünüp duruyorum, başka bir açıklaması...
Ёто просто невозможно, и € продолжаю думать про себ €, должно быть какое-то другое объ € снение.
Kendi ayaklarımın üstünde duruyorum, Gus.
Я сама по себе, Гас.
Bileğime yumurta kabukları sıkışmış halde bir başkasının soğuk makarnası üzerinde duruyorum.
Ну, я стою на холодной вермишели с яичной скорлупой, застрявшей у меня между пальцами.
- Yolunda mı duruyorum?
- Я стою у вас на пути?
Millete söyleyip duruyorum.
И я всё повторяю :
Onun yanındayken bir aptal gibi davranıp duruyorum.
там их несколько. Копьеносец?
Aynı sembolü görüp duruyorum.
Я продолжаю видеть тот же символ.
Onu görüp duruyorum. Hortlaklarından biri gibi değil lakin, etten kemikten de değil.
Я продолжаю видеть ее, но она не похожа на других призраков, хоть и тоже не реальна.
İşte bu yüzden Eve'i görüp duruyorum.
Вот почему я все время вижу Ив.
Neden seni görüp duruyorum?
Почему я продолжаю тебя видеть?
Aradığından beri 666 sayısını düşünüp duruyorum. Tuhaf bir sayı gibi göründü.
Сейчас, все это время, я думал о 666, странное число.
Sadece, aleyhindeki bu kadar kanıt ile belki de... daha detaylı incelememişlerdir... diye düşünüp duruyorum.
Я всё продолжаю думать, что было так много доказательств против единственного ребёнка, который не "принадлежал", может дальше они и не стали разбираться.
Katilin arabamızdaki şüpheliyi vurduğu yerde duruyorum.
Я нашел место, откуда стрелял убийца.
Şu anda enfes Gotham Yaşam Binası'nın tepesinde duruyorum. Yanımda iki kuleyi de enkaza çevirecek kadar büyük iki bomba var.
Сейчас я нахожусь на вершине здания Готэм-Лайф, при мне две бомбы, которые взорвут обе башни.
Sadece daha farklı ne yapabilirdim diye düşünüp duruyorum.
Просто продолжаю думать, что Я мог бы сделать это по-другому.
Ve ben zamanın öteki tarafındaki sahilde duruyorum.
И я стою на пляже на другой стороне времени!
Ayaklarımın üzerinde duruyorum.
Я встал на ноги.
- Kâbus görüp duruyorum.
Плохой сон.
Bu yüzden pencerelerden uzak duruyorum.
Вот почему я держусь от окон подальше.
Ve burada sadece duruyorum ve yalnızım ve silah sesleri ve kurt sesleri duyuyorum ve yalnızım..
Я просто стою здесь и я... И я совсем один, и я слышу выстрелы и оборотней, и я.. и я стою сдесь, как чертов идиот.
Ancak bu kadar kıpırdamadan duruyorum.
Это и есть моя спокойная стойка.
Tam burada duruyorum.
Я стою здесь.
Başını belaya sokup duruyorum.
Из-за меня у тебя постоянно проблемы.
Sana söyleyip duruyorum. Birçok yeteneğim var.
Говорю же, у меня множество талантов.
Suratında onun göğüslerini görmeye devam edip duruyorum.
Я просто... Я так и вижу ее грудь на твоем лице.
Koridorun ortasında duruyorum.
Я стою посередине коридора.
Öyle, bu çok iyi, onunla bu konuda tartışıp duruyorum,
Да. Хорошо, но у нас есть разногласия по этому вопросу.
Seni arayıp duruyorum.
Я тебе звонила.
Şüphe akan ılık şelalenin altında duruyorum.
Я под тёплым водопадом неопределённости.
Onların içinde cenaze müdürü gibi duruyorum.
В костюме я выгляжу как сотрудник похоронного бюро.
Taa bir şehir ötede duruyorum.
Я считаю что далеко... В другой город!
Sen kaçırılma olayı ile ilgili şüphelerinden bahsettiğinden beri acaba Conrad bir uygunsuzluğa mı karıştı diye düşünüp duruyorum bundan hepimiz etkilenmez miyiz?
Я все думала, с тех пор как ты поделился своими подозрениями по поводу выкупа, а если Конрад замешан в чем-то криминальном, нас не обвинят в соучастии?
Bana dün gece söylediklerini düşünüp duruyorum babamın yaptıklarından etkilenmek hakkındaki.
Я просто продолжаю думать о то, что ты сказал мне вчера вечером, о причастности к тому, что сделал мой отец.
Dört gündür gerginlikten tıkınıp duruyorum.
Да я ел без остановки последние четыре дня на нервной почве.
Ben neyin üzerinde duruyorum, bu neyden yapılmış?
Из чего сделано то, на чём я стою?
Fakat hep kendime sorup duruyorum.
Конечно, я спрашиваю себя об этом сейчас.
Değiştirip duruyorum.
Меняете их местами.
Sürekli düşünüp duruyorum bir cevap bulabilmek için ama yok.
Я продолжаю думать и думать и пытаюсь найти ответ, но его нет.
Ters duruyorum!
Неправильный путь!
# Neden içip duruyorum #
♪ Почему я продолжаю пить? ♪
Evet ama bu olay bir şeyleri tetikledi Gibbs. Ve şimdi sürekli olarak Doktor Wolf'un kabuslarım hakkında söylediklerini düşünüp duruyorum.
Да, но это стало толчком, Гиббс, теперь я все время думаю о том, что сказал доктор Волф о моих снах.
Herkesten uzak duruyorum.
Я держусь подальше ото всех.
Yeni kurulan arkadaşlığımızın sona erdiğini görmekten üzüntü duruyorum.
Мне жаль, что нашей вновь обретенной дружбе пришел конец.
Bu noktaya nasıl geldiğimizi kendime sorup duruyorum.
Я себя спрашиваю, как мы до такого дошли.
- Deli gibi mi duruyorum?
Нет, я что, больной?
- #.... Q, R, S, T, U, V... # - # Çocuklarla duruyorum. #
♪ Q, R, S, T, U, V ♪ Находясь здесь, с этими детьми
Sizce ben buraya kolonya hakkında konuşmaya gelmiş gibi mi duruyorum?
я сюда про одеколон пришел поговорить?
Evet, güvenli bir mesafede duruyorum.
Да, я держу дистанцию.
Uzun zamandır otopsiden uzak duruyorum... Yapıyorum, Gibbs.
Я пытаюсь, Гиббс...