Dışında tradutor Russo
18,865 parallel translation
- Kızların ayık olmadığını biliyorsan onlarla rızaları dışında birlikte olmuş olursun, göt herif.
Что такого? Вы знали, что девушки были под наркотиками, Они не могли осознанно дать свое согласие на секс с тобой, мудак
Bu da yurt dışında eğitim almış bir askeri işaret ediyor, evet.
Что может значить, что он мог проходить подготовку за рубежом
Beyefendi, barın içinde ya da dışında kamera var mı?
Сэр, у вас есть камеры внутри или снаружи бара?
Ama şunu biliyoruz ki işi dışında bir şeyleri dert etmeye başlayacak.
Но мы точно знаем, что он может беспокоиться о вещах, не касаемых его работы
Üzgünüm beyefendi, mesai saatleri dışında alana girmenize izin veremem.
Простите, сэр. Я не могу вас пустить на стоянку
- Müsaadenizle. - Bu adamın evinden para dışında bir şey çalınmış mı?
- простите - было ли что-нибудь ещё украдено из дома Марко, кроме денег?
Bir Mariachi müzik grubu kiraladı, ki kendisi dışında kimse istemiyor. O yüzden Sylvia Teyzem partiye gelmeyeceğini söylemiş...
Она наняла мариачи, которых никто не хотел, кроме неё, и моя тётя Сильвия сказала ей, что оне не...
Hindi ve balık dışında protein yokmuş. Kızartılmış her şey yasakmış.
И никакой белковой пищи, кроме индейки и рыбы, ничего жареного...
Çerçevenin dışında duran, olanları görmüş ama bulaşmak istememiş biri olabilir.
Там мог быть кто-то ещё, кто не попал в камеру, кто мог всё видеть, но решил не встревать
Ölü oluşu dışında, kurbanın yaşına göre formu yerindeymiş.
Доброе утро, лейтенант. За исключением того, что он точно мертв, жертва была в хорошей форме для своего возраста.
Eh, kiralık katilin eşini öldüreceği vakitte şehir dışında olmak daima iyidir.
Что ж, это всегда хорошо - уехать из города, особенно, когда кто-то убивает твоего супруга.
- Telefon kayıtları elimizde. Ama savcı ve şerifin ofisi dışında aradığı tüm numaralar artık aktif olmayan kullan-at hatlara ait.
У нас есть распечатка ее звонков, но кроме зама Розена и офиса шерифа, все др. номера, куда она звонила - более не активны..
Karınızı öldürmek dışında hiçbir şeye değer vermez.
Ему ничего не нужно. Кроме убийства вашей жены.
Al Fayeed'lerin avucunun içinde olman dışında bu neyi kanıtlar?
Хотя что это докажет? Не считая того, что ты в кармане у Аль-Файедов?
Tabi ki, giyim ve günlük üretim dışında. Meditasyon, su, baharat, et.
Кроме, конечно же, одежды и продуктов, медикаментов,
Üç gün önce Bauer Tıp Merkezi'nde çalışan bir arkadaşım telefon etti. Seattle'ın dışında askeri bir tesis.
Три дня назад мне позвонил коллега из Бауэра, это военный объект недалеко от Сиэтла.
Kapının dışında sakinleşseniz nasıl olur? Hastama dokunmayacaksınız.
Может это вы сделаете 10 шагов назад к двери, потому что вы не дотронитесь до моего пациента!
Kapılar dışında.
Если не считать дверей...
Ameliyathane dışında ameliyat yapma fırsatı elimize kaç kez geçer?
Я имею ввиду, сколько раз вы собирались оперировать вне операционной?
Ameliyathane dışında ameliyat yapmak ise damardan almak gibi.
А оперировать за пределами операционной? Это двойной кайф.
Bu kalemi, olanları kaydetmek dışında bir amaç için kullanmayacağıma söz vermiştim ama yapmak üzere olduğumuz şey herkesin iyiliği için.
Я обещал, что буду использовать эту ручку, только чтобы описывать происходящее, но то, что мы сделаем будет только во благо.
Bu korkunç yerde bile kahrolası Timsah'ın karşıma çıkması gerçeği dışında iyiyim.
Больше того, даже в этом адском месте чертов Крокодил умудрился встать у меня на пути.
Şu an için ekleyeceğim başka bir şey yok, tabi BPD'nin bir parçası olmakta iyi olmadığı dışında.
Пока мне нечего больше добавить, ясно только то, что она была недостойна работать в полиции.
Robert'la evli olmak dışında hiç yaşamamış gibi.
- Как будто ее не существует, за исключением того, что она вышла за Роберта.
Onun bilgisi dışında.
Без ее ведома.
Orta derece de yüksek kolesterol, kükürt, ceviz ve fıstık alerjisi, bunun dışında sağlıklı 46 yaşında bir erkek.
Умеренно высокий уровень холестерина, аллергия на сульфаниламиды, грецкие орехи и арахис, но в остальном, здоровый сорока шестилетний мужчина.
Ama Kent kurbanınkiler dışında başka parmak izi bulamadı.
Но Кент не нашел никаких отпечатков, кроме отпечатков самой жертвы.
Senin ve Frank'in boşanması dışında.
Если не считать, что вы развелись.
Çünkü dışında karının kanı var ve iç tarafta da senin DNA'n.
На них кровь вашей жены, а внутри ваше ДНК.
Oldukça basit. Size, Boston dışında yeni bir ev vereceğiz, iş bulmana ve yeni bir hayata başlamana yardımcı olacağız.
Мы обеспечим вам новый дом за пределами Бостона, поможем найти работу, начать новую жизнь.
Oğlu altı yıl önce Roxbury dışında bir barda öldürülmüş.
Ее сына убили шесть лет назад, когда он вышел из бара в Роксбери.
Elliott Stemple, toplu davanın dışında kalan bir üyeyle birlikte çıkageldi.
Эллиот Стэмпл припёрся в суд и заявил об упущенном участнике иска.
Müvekkilinin toplu davanın dışında kaldığını kanıtlayıp olayı kapatacaktın.
Доказать, что его клиент – не участник иска, и замять эту тему навсегда.
Shorty'nin Barı'ndan bir çanta para aldık ve hedefin resmi dışında hiçbir şey istemedik.
Мы забрали сумку с деньгами у Коротышки, и получили лишь фото цели.
Karanlık köşeler ve bir sürü oda dışında bir şey yok.
- Смотри - одни темные углы и куча комнат.
Champ, şampanya dışında bir şey mi aldın?
Ж : Чемп, ты принимал что-то кроме шампанского?
Vernon, painball, basketbol beysbol oynayamazsın. Top olan hiçbir şeyi sezon dışında oynayamazsın.
- Вернон, тебе запрещено играть в пейнтбол, баскетбол, бейсбол, в любую игру со словом "бол", именно по этой причине.
Pekala, belki bu sefer onu çelik halatla ateş gölünün üstünden atlarken bulursun. Veya belki isviçre Alplerinde pist dışında kayak yapıyordur.
- Поищи его в каком-нибудь веревочном парке или на горнолыжном спуске, не знаю.
Sadece futboldan bahsedeceğiz. Finansı bu işin dışında tutarız.
- Мы будем говорить о футболе.
Biri dışında hepsini. Onu canlı olarak bulacaksam bana biraz daha bilgi vermen gerek.
Но вам придется сказать мне чуть больше, если я собираюсь найти его живым.
Bu herifler kendileri dışında birilerini de öldürebilir.
Эти ребята могли убить кого-то помимо друг друга.
Palm Springs'in hemen dışı. - Çok da uzak değil aslında.
Это сразу за Палм Спрингс ну, не так далеко, на самом деле
- Kaldı ki Sağlık Sigortası Sorumluluk Yasası da... - Kontrollü maddeleri yasa dışı bir şekilde satıyor olmak sağlık uzmanlığı değildir. - Hele ki bir cinayet soruşturması sırasında.
Нелегальное распространение препаратов не является медицинской практикой, особенно во время расследования убийства
O ve Jared birkaç gece önce dışarı çıktıklarında, Harbi Vanilya'sını önceden uyuşturucu doldurmuş olduğun tozla mı değiştirdin?
Вы подменили его протеин на что-то, в чём уже были наркотики когда его и Джареда не было дома пару ночей назад
- Ateş başladığında Memur Simms Dwight'ın şok kemerini çalıştırmayı denedi ama kumanda devre dışıydı.
После начала стрельбы помощник Симс попытался включить электрошоковый ремень Дуайта, но кнопка не сработала
Şu bahsi geçen emlak işinde aslında pek yasa dışı bir şey yok.
А в вопросах по недвижимости... не было на самом деле ничего нелегального
Kanun dışı değil çünkü artık... Kendi kanunlarımızın yapımında söz sahibi değiliz.
Это не незаконно, потому что мы не можем говорить о принятии собственных законов
-... kuzen Larry'i suçlamak gibi. - Hayaletlerin olmaması dışında.
Чтобы отвести от себя подозрения, например, обвинить кузена Ларри.
Çünkü burada olan bir şey hakkında dışarıyı aramaya çalışıyormuşsun gibi görünüyor.
Потому что похоже, будто ты пытаешься сообщить кому-то на воле о том, что случилось здесь.
Tabii tekrar yaşlı basit bir insan olmam dışında. Alınma.
Без обид.
Kemiklerin hızlı iyileşmesi için kullanılan S.H.I.E.L.D. ürünü, değil mi? Gücünü çok fazla kullandığında kemiklerini kırdığını biliyorum.
Я знаю, что ты сломала кости, когда впервые использовала силу.