Etrafında tradutor Russo
4,325 parallel translation
Etrafında onu dış dünyaya bağlayan bilgisayarlar var.
Он окружен компьютерами, которые соединяют его с внешним миром.
Onun etrafında bunu ona söyleyecek birisi yokmuş.
Рядом с ним нет никого, кто бы напомнил ему об этом.
Onunla yapacak hiçbir şeyim yok ama onu etrafında olan herşeyi bilmek zorundayım.
Не хочу иметь с ним ничего общего, но мне нужно знать все, что с ним происходит!
Bütün bu ifadelerin etrafında dolanan bir sorunuz var mı?
У вас в этих показаниях вопрос где-нибудь всплывет?
Evin etrafında çalışıyordu ve orada yaşıyordu.
Знаете, он работал у них по дому и жил там же.
Masanın etrafında elini kolunu sallamayı bırak.
Хватит размахивать кулаками над столом.
Şimdi evin etrafında bir tur atalım.
Теперь идемте посмотрим что у нас снаружи дома.
Görünüşe bakılırsa Cindy'nin eski kocasının da etrafında dolaşıyor.
Похоже, вокруг бывшего мужа Синди он тоже крутится.
Başkalarının etrafında olmalıyız.
Нам нужно быть с кем-то.
Bak etrafında olup ne yapman gerektiğini söylememe gerek yok.
Не причитай.
Connie bile bu herifin etrafında pervane gibi dolanıyor ve siz bayım kıskançsınız.
Даже Конни ухлестывает за этим парнем, и вы, сэр, ревнуете.
Ayrılık, birbirimizin etrafında olamayacak kadar acı verici olmadan.
Прежде чем разрыв станет настолько болезненным, Что мы не сможем находится рядом друг с другом.
Stacey etrafında, kendini iyi hissedebilmek için zayıflıklarından fayda sağlayabileceği insanlar olmasını istemişti.
"Просто Стэйси окружила себя людьми с изъянами. И разоблачая их перед всеми, чувствовала себя лучше других."
Çünkü seni etrafında istemiyor.
Она не хочет, чтобы ты была рядом?
Seni kimse etrafında istemiyor...
Никто не хочет...
Seni kimse etrafında istemiyor.
Никто не хочет быть рядом с тобой..
Seni kimse etrafında istemiyor.
Никому ты не нужна.
Ya da onun etrafında olmam.
Или быть рядом с ним.
5 yaşındayken okulda kalemimi sıranın etrafında hareket ettirirdim.
Когда мне было 5 лет, я двигала карандаши по столу в школе.
Evet, bileti bulduğumda çok heyecanlandım meydanın etrafında mutluluktan tur attım.
Когда я нашёл билет, я был так дико рад, что так и бегал кругами по площади.
Bana Mike Ross'un etrafında vasiyetsiz ölmemeyi hatırlattı.
Если я умру без завещания, лучше сделать это подальше от Майка Росса.
Güzellik etrafında bir dönüp, bana o popoyu göstersene.
Милочка, покрутись. Покажи мне свой задок.
- Etrafında olmamı seviyorsun, değil mi?
Тебе нравится, когда я прихожу, да? Да.
Sürekli etrafında erkekler dolanıyor. Her gece.
От мужиков отбоя нет, каждый день.
Her şey normalmiş gibi her gün apartmanın etrafında çiftlerşirdi.
ќн ходил по квартире, сношал все что видел, как обычно.
Bağlı olduğu kutsal öğretilerin binlerce yıldır vi-go etrafında olmasının bir sebebi var.
Святое учение, которого он придерживался, существует тысячи ви-го, не просто так.
Ve sen büyürken etrafında olmadığım için cidden üzgünüm.
И мне очень жаль, что я не видел как вы росли тоже.
Tabii, belki de dünyanın etrafında döndüğünü sanan berbat kıyafetli kuzenlerinin yanında oturabilirler.
А может быть им сесть рядом с крайне неодетым кузеном, который считает себя пупом земли? У нас как раз есть такой столик.
Her saat başı barakanın etrafında bir defa dönersin.
Ты должна стоять здесь и раз в час обходить вокруг строения.
Bir süre Gabe'nin etrafında olmamak buraya kadarmış.
А я так надеялась столкнуться с ним хоть чуточку позже.
Onun etrafında gelişmişsin Greg.
Грег, вы обволокли его со всех сторон.
Evsiz bir adam Porsche'un etrafında alışveriş poşetlerinden ev yapıyor.
Там бездомный строит хижину из картонных пакетов рядом с "Порше".
Ailen hep etrafında oluyor.
Я думаю...
Ateşinin etrafında toplanın dostlarım çünkü bildiğiniz hikâye anlatacağım.
Устраивайтесь-ка поудобнее вокруг костра, друзья мои, потому что это та ещё история.
Otelin etrafında bir tur atalım, kimsenin izlemediğinden emin olalım.
Давайте, еще раз осмотрим все вокруг гостиницы, убедимся, что никто не смотрит.
Bir anda yıkıldı. Evin etrafında üç sokak vardı fakat yaralanan olmadı.
Было сбито в трех кварталах от дома, но никто не пострадал.
Çünkü senin etrafında kendimi güvenilmez hissediyorum.
Потому что я чувствую себя неуверенно рядом с тобой.
Sanırım Lyndsey beni sürekli etrafında görmekten bıktı.
Я думаю, Линдси устала от меня.
İlkokulun etrafında sinsice yürürken gördüm ve onlar...
Я видел, как они бродили около школы сегодня, и...
Bu sabah ortalıkta yoktu. Bazı insanlar iyileştiklerinde seni boynunun etrafında ilmikle gördüklerini söyledi.
Мне пара человек рассказывали, что когда пришли в себя, увидели вас с петлёй на шее.
Etrafında seyirlik bir hatun istiyorduysa en azından Romanoff'u seçebilirdi.
Если ему нужна была услада для глаз, ему стоило выбрать Романофф.
Kalenin etrafında tam olarak kaç devriye noktası olduğunu biliyorum.
И я знаю в точности, сколько караульных постов по периметру замка.
Liza yine ilaçlarını yanlış ölçüde aldı ve Central Park'ın etrafında koşmaya mı başladı?
Лайза опять бегала по Центральному Парку как безумная?
Senin etrafında olmak çok sıkıcı.
Ты неприятен, чтобы находиться рядом с тобой...
Annen beni etrafında istemiyordu ben de uzak mesafe resimler çekmek zorunda kaldım.
Твоя мама была против, чтоб я был поблизости, мне пришлось делать снимок издалека.
- Blok etrafında bir tur at Lionel.
Прокатись по кварталу, Лайнел.
Şu parkın etrafında yarışalım mı?
Почему бы нам не посоревноваться в беге по парку сейчас, а?
Kadınların etrafında nasıl dolandıklarını bilirsin.
Вы знаете, женщины вертятся вокруг Вас.
Nikel bakırı merminin artıklarını Daniel'in iyileşen silah yarasının etrafında buldum.
Я нашел остаток мельхиорной пули в реконструированной огнестрельной ране Дэниэля.
Çünkü bu her zaman benim hayalimdi Arkansas'daki göl kenarında kırmızı bankların etrafına balsamotu dikmek. Fakat eminim, bunu daha önceden çok duymuşsundur
Потому что я всегда мечтала посадить крапчатую недотрогу на берегу реки Красная в Арканзасе, но уверена, вам часто это говорят.
Senin etrafında bulunmak istemiyorum.
- Я не хочу с тобой общаться.