Ettigin tradutor Russo
4,675 parallel translation
Bu hafta sonu için davet ettiğin insanlar senin ailen ve arkadaşların.
Люди, которых ты пригласила - твоя семья и друзья.
Bir askeri üssü soymaya bizi ikna ettiğin yetmedi, şimdi de bizi arayan bu amına koyduğumun Rambolarıyla uğraşalım bir de.
Достаточно плохо уже то, что ты решил втянуть нас в ограбление военной базы, так теперь надо волноваться обо всех этих Рэмбо, которые нас прикончат к хуям.
Kredi kartı borcu ve nefret ettiğin birini hatırlatan piyasa değeri olmayan bir mücevher.
Плохая кредитная история и побрекушка, которую не перепродашь и которая напоминает тебе о том, кого ты ненавидишь.
Sipariş ettiğin gibi.
Как было наказано.
Benim haklarımı ve topraklarımı, sadakat yemini ettiğin benden aldın.
Ты захватил мои права и мои земли, того, которому ты поклялся в верности и правде.
Bize ima ettiğin şey nedir?
Что это значит?
Beni terk ettiğin için senden nefret ediyorum.
Я ненавижу тебя за то, что ты ушёл.
Ettiğin laf mı şimdi ya?
Ё-моё!
Bana üstü kapalı şekilde söylediğin suçları kabul ettiğin itirafı imzala.
Подпишите признание в преступлениях, в которых вы молча сознались мне в любом случае.
Winespill, olmasını en çok arzu ettiğin şey nedir?
Уайнспилл, у тебя есть заветное желание?
Temas ettiğin hiçbir fiziksel belirti seni kandırmasın bu kesinlikle UFO vakası değil.
Не обманывайтесь никакими физическими проявлениями, с которыми вы можете столкнуться - это абсолютно точно не НЛО.
Polis olduğun yalanını söylediğin için mi yoksa beni polise ihbar ettiğin için mi?
Что ты из полиции и солгал об этом или что арестовал меня?
Hayır, yaşamaya devam ettiğin müddetçe ben her zaman bir parçan olacağım.
Нет. Пока ты живешь, у тебя всегда будет часть меня.
Geçmişe kafayı takıp nefret ettiğin şeye dönüşme.
Не цепляйся за прошлое, становясь тем, кого ты ненавидишь.
Her yalnız gecede, sabaha kadar tek hayal ettiğin bu!
Постоянно мечтаешь... каждый одинокий вечер... и всю длинную ночь.
Canlı bir şeye ateş ettiğin zaman daha farklıdır.
Всё иначе, когда ты стреляешь во что-то живое.
Küfür ettiğin için 5 dolar vereceksin!
Чёрт, это мы должны платить ему.
Seni ilgilendirmez, ayrıca fark ettiğin için teşekkür ederim.
Это вас не касается и спасибо, что заметили.
Cüret ettiğin komployu oldukça mütevaciz buldum.
Наглость твоего замысла довольно отвратительна.
Yani bu Meryl Streep'inki gibi kendini ifade ettiğin bir yaratıcılıktı.
Значит, это такой творческий процесс, как учила Мэрил Стрип?
Bana göre bu kendi kafanda şeytan ilan ettiğin bir yabancıyı vurmaktan daha mantıklı.
Для меня это гораздо логичнее, чем стрельба по незнакомым людям, которых ты демонизировала для собственного блага.
Zorundasın... Çünkü beni sinirlendiriyor ve sinirlendiğim zaman... Seni hak ettiğin gibi sikecek gücüm oluyor.
А придется, потому что это выводит меня из себя, а когда я злая... у меня больше энергии, чтобы трахнуть тебя так, как ты этого заслуживаешь.
Ondan nefret ettiğin zaman bile onu seveceksin.
И даже когда ты будешь ненавидеть ее, то все равно будешь ее любить.
Yeni yemek planında ve çit onarımında tasarruf ettiğin parayı hatırlattığın giriş neredeydi?
Где основная часть, в которой ты напомнил мне сколько денег мы сэкономили на ремонте забора и новой системе питания?
Eşinin en büyük başarısı yeni elde ettiğin boşanma anlaşması olan ve kocasının annesinin yatağında bir mahkûmla yatan bir adam için büyük bir söz.
Сказал мужчина, чья жена спит в постели своей матери, заключенной, у которой самая большая ценность - новенькое свидетельство о разводе.
İçinde sinirli ve kindar bir adamsın çünkü dünyanın sana hak ettiğin değeri vermediğini düşünüyorsun.
Ты злой и глубоко обиженный человек... потому что, как ты думаешь, мир не оценил тебя по заслугам.
İmâ ettiğin şeyi de anladım.
Тоже мне хитрован.
Çok çekici bir erkek olmana rağmen bana taklif ettiğin şeyler etkiliydi. Sana "hayır, teşekkürler" demeliydim.
И хотя ты очень привлекателен... и твоё предложение заняться ужасными вещами... было заманчивым... я скажу тебе : "Спасибо, нет".
Bana eşlik ettiğin için sağ ol.
Спасибо, что составил мне компанию.
Haftalarca süren dekorasyon, yemek pişirme ve temizliğin ardından belki ben de senin çok çaba sarf ettiğin her şeye bir kulp takıp şirretlik yaparım.
И после того как ты потратишь недели на уборку, украшение и готовку, я ввалюсь к тебе, жалуясь и ругая все, на что ты потратила столько труда.
Polisimiz olma görevini kabul ettiğin için teşekkür ederim.
Я хотел поблагодарить тебя за то, что стал констеблем.
Rick, bira içiyordum da, bugün karıma yardım ettiğin için sana da getireyim dedim.
Привет, Рик, выпьем пива? Решил угостить тебя за помощь моей жене.
Dert ettiğin şey bu mu?
Тебя же это волнует?
Annemin eşyalarını ayırırken bize yardım ettiğin için sağ ol.
Спасибо, что помог нам разобрать мамины вещи.
Teklifimi kabul ettiğin için sağ ol.
Ещё раз спасибо, что согласилась.
Terliklerimin içine ettiğin için sağ ol.
Ну что, спасибо, что надул мне в тапки.
İlk duyduğunda nefret ettiğin ama sonra radyoda 800 defa çaldıkları için çok sevdiğin şarkılardan biri gibi.
Одна из таких, на которых делают миллиарды. При первом прослушивании она тебе отвратительна, - а потом её начинают крутить по радио по 800 раз на дню и она уже нравится.
İstediğim şeyi ver ve ben de sana hak ettiğin ölümü vereyim.
Дай мне, о чем прошу, и я дарую тебе смерть, которую ты заслуживаешь.
Tecavüz ettiğin çocuk pek eğlenmemiştir ama.
— Может быть не так весело для парня, которого ты изнасиловала.
Gerçek toprak sahibi dönmeden önce onları MacKenzie bayrağı altına getirmek için bir fırsat umut ettiğin içindi.
Потому что надеялись на возможность прибрать их к рукам Маккензи, до того, как настоящий владелец вернется туда.
Ancak hâli hazırda sarf ettiğin emek için davaya harcadığın zaman için sana bir danışmanlık ücreti ayarlayabiliriz.
Но мы можем договориться о вознаграждении советника вне штата за время, которое ты уже потратил на создание этого дела.
Evi neden terk ettiğin mi?
Почему ты тогда ушёл?
Günümün içine ettiğin için teşekkür ederim!
Спасибо за испоганенный день! Пессимистка!
Neyse, kötü bir başlangıç yapmamıza rağmen bu yemekte bana eşlik ettiğin için teşekkür ederim.
Кстати, спасибо, что согласилась поужинать со мной, хоть наше знакомство и началось весьма странно.
Beni kendine âşık ettiğin için.
Заставил меня влюбиться в тебя.
Bugün yardım ettiğin için esas ben teşekkür ederim.
Конечно, и спасибо большое, что помог мне сегодня.
Tecavüz ettiğin çocuk pek eğlenmemiştir ama.
Может быть, не так весело для парня, которого ты изнасиловала.
Merak ettiğin ne var?
Что ты хочешь знать?
İkizleri ameliyat ederken bana yardım ettiğin gibi ona da yardım edebileceğini düşünüyorum.
Я думаю, ты сможешь ему помочь. Как помогла мне перед разделением близнецов.
Anlatabildiğim kadarıyla senin kimseye yardım ettiğin yok.
Что же касается вас, вы не помогаете никому.
Doğmamış çocuklara yardım ettiğin gibi mi?
- Так же, как помогла нерожденным младенцам?