Expect tradutor Russo
29 parallel translation
will find her when I least expect it.
- Искал повсюду, а нашёл, где и не ждал.
Expect...
Экcпeкт....
"What to Expect When You're Expecting."
"Чего ожидать, если ждешь ребенка."
What to Expect When You're Expecting'i kazıdılar!
"Чего ожидать, если ждешь ребенка" на стенах пирамид!
Fazla bir değişiklik bekleme, dostum
Don't expect any changes, my friend
Siz sormadan söyleyeyim özel davranılmak istemiyorum.
Before you ask, I don't expect any special treatment.
Daha önce hiç ilgilenmediğim politik bir konu için senin yanında yer almamı istiyorsun.
You expect me to stand for stuff I've never even thought about, or if I did, you know what?
Eğer bu araba tahmin ettiğim performansı gösterebilirse yarın sabah buraya geldiğinde benden 101,000 dolarlık bir çek alacaksın.
If this car performs the way I expect it to, you will get a certified check of 101,000 and change when you come in here tomorrow morning.
Ne bekliyordun ki, oturup senin hasretini mi çekecektim?
What'd you expect, I'd sit around pining for you?
En çok da senin için zor olacağını biliyorum.
and I'd expect this to be toughest on you..
Olaylar büyümeye başladığında kameranızı görebileceğimi tahmin ediyorum ama o zamana kadar, açıkçası sizin doğru denebilecek bir haber yapacağınıza inanmıyorum özellikle bu kadar farklı yönlere çekilebilecek bir konuda.
I expect I'll see your cameras the first time girls go wild, but until then, frankly, I just don't trust you to get a fucking story anywhere close to right, especially one with distractions.
Ne bekliyorsun ki?
What do you expect?
Salıverildikten sonra bir kaç hafta içinde Senin kollarının arasına sürünerek gelecek diye bekliyorum
I expect he'll be crawling into your arms in the next couple of weeks when he's released.
O aramayı bekle.
Expect that call.
Sanıyorum bir aşk mektubu. Amerika'da gazetelere çıkınca aşk mektubundan ötesi olur o.
I expect it was a love thing.It won't be much of a love thingwhen it's in the American papers.
Çoğu insan Londra'da yaşadığı şeylerden pişman oluyordur.
I expect many people must regretthings they got up to in London.
- Yarın bir oyununuz daha var sanırım.
I expect you'll have another gametomorrow.
Çünkü biliyorsun sen dışarıdaydın, işte, insanlarla falan konuşuyordun tabii ki bu bir sorun değil, bununla ilgili bir problem yok, ama... ama yinede son dakikada bir anda içeri gelip bir yer sahibi olmak isteyemezsin.
Because I think you were out, you know, talking to people, который не является проблемой, Нет ничего плохого в том, but... but then you can't expect to just come in at the last minute and still get a spot.
Bir kaç haftaya Saray da bu tasarıyı geçirdiğinde tam olarak beklediğim gibi devletin mali sıkıntılarını bir kenara koyacağız.
And when the House passes that bill in a few weeks, as I fully expect them to do, we will put the government freeze to rest.
Bu, "What to expect when you're expecting" filmi için geçerli değil.
Кроме фильма "Чего ждать, когда ждешь ребенка".
Ateistlerin ülkesinden geldiğiniz için dindar olacağınızı düşünmezdim Bay Fuentes.
Coming from a land of atheists, I wouldn't expect you to be a religious man, Dr.
Samaritan'dan beklediginiz sey nedir?
What is it you expect from Samaritan?
Kuyruğumu bacaklarımın arasına kıstırarak geri döneceğimi ve bir çeşit büyük, resmi özür beklemediği müddetçe -
Look, as long as he doesn't expect me to slink over there with my tail between my legs, make some sort of big, formal apology...
Seni buralarda görmeyi beklemiyordum.
Didn't expect to hear from you.
Ve izin verirseniz Bayan Truman, ders ücreti bu okula başlandığında beklediğimiz bir şey.
And if I may, Mrs. Truman, tuition money is just the beginning of what we expect at this school.
Nasıl beklersin yaşamamı bebeğim
how do you expect for me to live, baby?
I should have known better than to introduce Julia to a man with working genitals and expect her to keep it professional.
Мне следовало догадаться, что познакомь я Джулию с мужчиной с рабочими гениталиями, она не сможет вести себя профессионально.
Bana hemen güvenmeni beklemiyorum zaten.
I don't expect you to trust me outright.
Ne bekliyordun ki?
What did you expect?