English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ F ] / Fiyata

Fiyata tradutor Russo

514 parallel translation
- Bu fiyata anlaştık o zaman.
- Все согласны.
Belki de malları iyi fiyata satamıyorsun. Belki de bir yerde bir sızıntı var...
– Судя по нашей доле возможно, тебе дают заниженную цену.
- Size uygun bir fiyata verirdim.
Я сделаю скидку.
İstediğiniz fiyata bağlı çocuklar.
Зависит от того, сколько вы заломите.
Asalakça olmak fark etmez de, indirilmiş fiyata razı olamam.
Я не против паразитов. Я против подрыва цен.
- Hiçbir fiyata satılık değil.
- Оно не продается ни за какие деньги!
İyi bir fiyata bırakırım.
Я его задешево отдам.
İlgilenirsen iyi bir fiyata sana satarım.
Если тебе интересно, я могу недорого продать тебе их
Bu fiyata, bunu yapmak için serseri olmak lazım.
За такую цену ищите дураков сами.
O fiyata bastonunu satın alabilirsin!
За такие деньги ты можешь взять его папку.
Açıkçası hanımefendi, bu fiyata bulabileceğimiz ürünler gerçekten sınırlı.
По-правде, мадам, в пределах этой суммы количество товара несколько ограничено.
İyi bir fiyata, elbette.
За хорошую цену, разумеется.
Fazla hevesli gözükmezsen, fiyatın daha adil bir fiyata geleceğini öğrenmeliydin.
Давно пора понять, что цена будет намного честнее, если ты не будешь проявлять заинтересованность.
Mantar istiyorsan sonraki rafta daha iyi fiyata bulabilirsin.
Если вам нужны грибы, то напротив они стоят дешевле.
Bundan çok daha iyi fiyata satabilirim.
Я могу получить гораздо лучшую цену за этот товар.
Dünyaca ünlü sanat eserlerinin satışa çıkarıldığı müzayedede Charles Bonnet'in özel koleksiyonundan olan Cézanne tablosu 515,000 $'la en yüksek fiyata satılan tablo oldu.
На аукционе, где продавались полотна импрессионистов, самая большая сумма была уплачена за портрет работы Сезанна из знаменитой частной коллекции Шарля Бонне. После оживленных торгов портрет был продан за 515 тысяч долларов.
Bu aynı fiyata gelir, zaten ödediğiniz ücrete dahil.
Это все входит в общий счет. - Дело не в деньгах.
- Evet. Hem de iyi bir fiyata.
- Неужели и правда купили?
Aklıma gelmişken, bu çekirgeler çok makul bir fiyata satılıyor. Bu, San Marcos kadınlarının çoğu için de geçerli.
То же относиться и к большей части женщин нашего Сан Маркоса.
Çok özel fiyata!
Очень выгодно!
Çok özel fiyata!
80 пфеннигов за килограмм.
Saat başına hesaplarsak..... Fraulein Kost'la aynı fiyata çalışıyoruz demektir.
То есть, если считать по часам, то наша ставка не выше, чем у фройлен Кост.
- Bu fiyata değil.
- Простите, нет! По такой цене.
Tanrım sanki fahiş fiyata sattım!
- Зато как продаём.
Bu fiyata çok doğal.
- Да кто же извиняется за такие деньги!
Tamam. Bir sey unutma, fiyata ben karar veririm.
И запомни : цену устанавливаю я!
Yani tablomu iyi bir fiyata satın alacaklarına eminim. - O parayla da...
Так что нет проблем, они купят у меня картину... за дорого.
Aynı fiyata ikisini de alamazsın.
Нельзя получить и то, и другое по одной цене.
Doğru fiyata.
За хорошую цену.
Uygun bir fiyata deneyeceğinden eminim.
Уверен, его можно соблазнить выгодным предложением.
Hill Valley'de daha iyi servis ile bu fiyata, daha iyi bir araba bulamazsınız.
Вы не найдете лучшей машины по лучшей цене с лучшим обслуживанием, нигде во всем Хилл Велли.
Bankayı ve sigortayı dolandırmak ve bunun ardından bankanın büyük bir kısmını uygun fiyata alma şansımız olacak.
Обманывал банк. Доил страховую компанию. Когда разразится скандал... мы сможем выкупить солидную долю акций банка приблизительно за 10 % от их истинной стоимости.
Kendiminkini asla bu fiyata alamazdım.
А я, похоже, не смогу себе такой купить при таких ценах.
Yarı fiyata daha iyi bir grup bulurum.
Я нашел бы лучшую группу за полцены.
İyi fiyata almıştım.
Я заплатил хорошую цену за него.
Endişe etmeyin, iyi fiyata kiralayabiliriz.
Не волнуйтесь, мы можем выручить за неё хорошие деньги. Прекрасно.
Josie'den satın alınca, daha kârlı bir görüntü çizerse daha yüksek fiyata satabiliriz.
После того, как Джози продаст нам лесопилку, мы могли бы получить более высокую цену, если она будет прибыльной.
Burada uygun fiyata bir ev satın alabilirim.
Я, пожалуй, её приобрету, и при этом, я полагаю, по весьма сходной цене.
O fiyata kimseye satamaz.
Она никого не найдёт за такую цену.
Uygun bir fiyata güncellemeyi yaparım.
Я могу поставить обновление, недорого.
Bil bakalım ne oldu? Emlakçının daire için verdiği ilk fiyata inmesini sağladım.
Я уговорила агента продать тебе квартиру по начальной цене.
Uzman karate düşük fiyata.
Высокое карате по низким ценам.
Çok makul fiyata alabileceğim bir Maori arazisiyle ilgileniyorum.
Земля Маори в которой я заинтересован Может быть куплю за очень разумную цену.
Şu fiyata inanabiliyor musunuz?
Слушай, отличная покупка.
- Bu fiyata böyle bir TV?
- Телевизор с большой диагональю и по такой цене?
Onları ucuz bir fiyata sattım.
Дёшево.
- O verdiğin fiyata değil.
- Не за твою цену.
Ne fiyata olursa olsun?
Из-за денег?
- 400 $ - sana 5 $ veririm silahlı bir adama teklifte bulunurken biraz daha dikkatli olmalısın büyükannenin dünyasına git görevli, bir fiyata bakmam lazım yün reyonunu kontrol eder misin
Сколько? - 400 долларов. - Плачу 5.
İhtiyacın olan tüm gazeteyi daha iyi bir fiyata halledebilirim.
Я тебе сделаю любые газеты, которые тебе необходимы, по лучшей цене.
Eğer beğendiysen, daha ucuz bir fiyata alabilirsin.
Если понравится - могу уступить со скидкой.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]