Flam tradutor Russo
206 parallel translation
Dünya savaşının son yılında Tomanya ordusu zayıflamıştı.
К концу Мировой войны Томения совсем ослабла.
Ama sanki biraz zayıflamış gibi.
По-моему, бледный немного.
Pepe, zayıflamıssın.
Пэпе, ты так исхудал.
Zayıflamışsın.
Похудела.
Biraz zayıflamışsın.
Может быть, немного похудели.
Biraz zayıflamışsın. Çok yakışmış.
Ты сказал тонкий комплимент, и я полностью оценила его.
Zayıflamışsın.
Похудал.
Sen zayıflamışsın.
Ты похудел.
Siz zayıflamışsınız.
А ты похудела.
Belki de ışıktandır ama zayıflamış gibisin.
Это из-за света или нет, но ты кажешься очень похудевшей.
Çok zayıflamış.
Такая худая.
Biraz zayıflamışsın sanki ama.
Хотя, наверно, слегка похудел.
- Zayıflamışsın.
Ты похудела. Почему?
Havanızın şu ana kadar bayağı zayıflamış olması gerek.
Воздух на мостике уже, должно быть, довольно редкий.
Ve nihayet, İsa çarmıha gerilirken,.. ... inancı biraz zayıflamıştı.
И, наконец, у подножия распятия ее вера несколько ослабла.
Zayıflamışsın.
Ты похудела.
- Biraz zayıflamış gibi duruyor.
Я начинаю о нем беспокоиться... Он выглядит похудевшим.
- Sen de öyle zayıflamışsın ki.
- Ты. Ты такой стройный.
Gerçekten çok zayıflamış.
И он правда выглядит намного стройнее.
Son günlerde o kadar zayıflamıştı ki onu kolayca kaldırabiliyordum.
Рак его сожрал. Я легко могла поднять его с постели.
Hafızan zayıflamış senin.
Ну, Гас, у тебя короткая память.
Zayıflamışsın.
Ты похудел.
- Ne kadar zayıflamışsın.
Я имею в виду, - ты такая худая.
Çok zayıflamış.
Он такой тощий
Gücünü korumalısın, zayıflamış duruyorsun.
Ты выглядишь осунувшейся.
Çok zayıflamış. Teslimat işine biraz ara vermem gerekecek yani.
Она стала очень слабой, так что я думаю, что пора немного передохнуть от работы.
Jerry, zayıflamışsın.
Джерри, ты похудел.
Ne kadar zayıflamışsın.
Как ты похудела!
Zayıflamış mıyım anne?
Я похудел, мама?
Zayıflamış gibisin.
Мама..
Cuma akşamı, seni ziyafet türü bir yemeğe çıkarayım. Çünkü, çok zayıflamışsın.
А что, если в пятницу я приглашу тебя на обильный ужин, потому что ты становишься слишком худым.
Warp muhafaza alanları zayıflamış olmalı.
Силовое поле сдерживания их варп-ядра, должно быть, ослабло.
Seni görevden almayı tercih etmem, ama kararların bir şekilde zayıflamışsa...
Мне бы не хотелось отстранять вас, но если вы не можете трезво мыслить...
Çok zayıflam...
Ты же похудела примерно на...
Amaç ve değerlerimiz zayıflamıştı. Fakat sizden aldığımız örnekleri toplumumuza her yönüyle uyguladık, ve bu bizi kurtardı.
Мы потеряли свои цели и ценности, но с тех пор, как начались передачи, мы смоделировали все стороны нашего общества по вашему примеру и это спасло нас.
Ona daha ince göründüğünü söyle. Zayıflamış görünüyorsun.
Гору...
Solunum sistemi zayıflamış.
Его дыхательная система повреждена.
Zayıflamış, kolayca ezilebilir. 1940'lı yıllar.
Всё гнилое, рыхлое, началось где-то, думаю, в 40-х годах.
Zayıflamışsın!
Какая ты худая.
Mantığım henüz zayıflamış durumda değil.
Моё чувство логики пока не затронуто.
- Tanrım, çok zayıflamışsın.
О, Боже мой. Ты худой, как рельс.
- O kadar zayıflamışsın ki.. - 80 kilo.
Ты должно быть похудел на... 70 кг.
Jodi'yi kastettim. Sanki bir gecede zayıflamış gibi.
Да я про Джоди – она будто сбросила вес за ночь.
Zayıflamışsın.
Ты худеешь.
Çok zayıflamışsın.
Такая худая...
Biraz zayıflamış gibisin.
А вот ты немного похудел.
Zayıflamışsın.
Весь исхудал.
Zayıflamış mı?
Похудел?
zayıflamışın.
А ты в весе потерял.
Bana zayıflamışsın gibi geldi.
- Отлично выглядишь.
Çok zayıflamış.
- Подождите!