Fon tradutor Russo
518 parallel translation
Ne derece, ne fon!
Какая зарплата, какие больничные?
Bir cinayete fon müziği olacak kadar da kötü.
Жаль, что она послушила фоном для убийства.
Burası namuslu bir bina. Fan fin fon evi değil.
Это приличный дом, а не притон.
Okul fonu mu? Dostların çalsın diye hazırda bekleyecek para. Fon diyor bir de.
Деньги, которые украдут твои друзья.
Bir NATO albayının denetiminde bir vagon... 14 Devletin Gizli Fon Parası. Biz 14 ülkeye mi soyacağız?
В спецвагоне, под охраной одного полковника..... тайные фонды 14 стран!
Ertesi gündü kardeşlerim ve oyunu onların kuralına göre oynamak için sabah ve öğlen elimden geleni yaptım ve aslında filmin müziği olmamasına rağmen fon müziği dinleterek bana beyazperdede tiksindirici şiddet görüntüleri gösterirlerken işkence sandalyesinde iyi işbirliği yapan bir çocuk gibi oturdum.
На следующий день, братья мои, я выложился под самую завязку, пытаясь утром и после обеда играть по их правилам. Я сидел как образцовый пай-мальчик, в лечебном кресле... пока они крутили насилие на экране,... на этот раз без озвучки, просто под музыку.
Ve bu da bana bir tür toplama kampıyla ilgili oldukça kötü bir film izletirlerken başıma geldi fon müziği Beethoven idi.
И это произошло, когда они показывали мне... особенно отвратительный фильм, кажется про концентрационный лагерь... который шёл под музыку Бетховена.
Bu gibi projeler için Kuzey Denizi'nden fon ayrıImadığı için deniz aşırı diyarlardan gelen şeyhin bu yardımı ilaç gibi geldi.
огда ќтечество ещЄ не освободило средства - от своих нефт € ных миллиардов на такую цель, как эта иностранный шейх благородно и внезапно поддержал нашего сел € нина.
Onun çok amaçlı, politik bir fon olduğunu düşünüyordum bilirsiniz, zengin işadamlarına ziyafet vermek için falan.
Я думала, что это был обычный многоцелевой политический фонд. Ну знаете, чтобы устраивать большим шишкам обеды, и всё в этом роде. $ 350,000 на обеды?
Radyo teleskopları kozmik fon radyasyonunu dahi saptayabiliyor.
Радиотелескопы смогли обнаружить даже реликтовое излучение.
Kozmik fon radyasyonunu algılarken kuasarları gözlemlerken ve uzaydan anlamlı mesajlar tararken radyo astronomlar çok çok zayıf bir enerji düzeyini alabiliyor.
Занимаясь изучением реликтового излучения, подсчетами квазаров, поиском сигналов внеземных цивилизаций, радиоастрономы имеют дело с порциями энергии, которые столь малы, что едва вообще существуют.
Fakat bütün evreni kaplayan Büyük Patlama fon radyasyonu bu görüntüyü çeken Coby uydusu tarafından ölçüldü ve incelendi.
Но реликтовое излучение Большого взрыва, которое заполняет весь космос, теперь было тщательно измерено тем же спутником "Коби", который сделал тот снимок.
"Rawhide" adlı TV dizisinin fon müziği. Teşekkürler.
Это была мелодия из популярного сериала "Рохайд".
Birkaçımız, yoksullara et, içecek yiyecek ve barınak sağlayabilmek amacıyla bir fon oluşturmaya çalışıyoruz.
Мы решили провести сбор пожертвований... и купить беднякам еды, питья и теплой одежды.
İtiraz ediyorum! Sevgili meslektaşım kendi.. biriminin prestijini artıkmak ve şüpheli deneyleri için fon almak amacıyla kasıtlı olarak erkeklerin zararlarını abartıyor.
ћо € уважаема € коллега нарочно демонстрирует мнимый вред от обоих самцов ради повышени € престижа своей службы и получени € дополнительных ассигнований на свои сомнительные "эксперименты"
Fon müziği gibi. Pop tarzı bir şeyler yok mu?
- Не переведено -
Ve sonra burada sizin talebiniz var 25 Numara'lı deneğin kehaneti dolayısıyla daha fazla fon ayrılması. Şaka yapıyor olmalısınız!
И этот ваш запрос о дополнительном финансировании для изучения Номера 25 и пророчества.
Küçük hayvanları korumak için bile fon kuruyoruz.
ћы также организовываем небольшую группу охраны домашних животных.
Büyükbabam cerrahi aygıtları satışıyla bir servet yaptı ve benim için bir fon oluşturdu.
Мой дед сколотил состояние на торговле хирургическим оборудованием, и создал мой трастовый фонд.
Bazılarımız, evsiz ve yoksullara fon oluşturmak için çaba harcıyor.
Мы прилагаем усилия по сбору денег для бедных и бездомных.
Kolej paran için Lincoln Tasarruf ve Kredi firmasında bir fon oluşturdum bile.
Я уже сделал первый вклад на твое образование в Фонде Линкольна.
Bankacisin. - Fon koruma yöneticisi dogru mu?
Вы банкир, управляющий хедж-фондом, да?
Vasiyetle, bazılarımıza biraz para bırakıldı ayrıca Violet'in eğitimi için de küçük bir fon açıldı.
Согласно этому завещанию некоторым из нас полагаются небольшие денежные суммы и трастовый фонд для обучения Виолетты.
Eyalet Fon Danışma Ofisi'nden bir mektup aldım.
Сегодня я получил письмо из Управления Финансовой Инспекции.
Eyalet Fon Danışma Ofis'i beni arayıp bulmuş.
Они меня нашли.
Yine de, bu sabah enerji şirketi için fon aktardınız.
Однако, этим утром вы расплатились со всеми своими долгами.
Küçük pislikleri gebertmek için bir fon kurabilirim.
Я их терпеть не могу. Лучше бы они отдали деньги тем, кто их убивает.
Müdürden fon isteyeceğim.
Я попрошу у директора.
O piç kurularından birisi bile fon istediğinde, bir davuldan daha az büzüşmüş olmazlar.
Они все становятся глухими, как кожа на барабане, когда речь заходит о фондах.
- Anlıyorum. Belki eyalet senatosuna yazıp onlardan fon istemeliyim.
А может, мне написать в сенат штата и у них потребовать финансирования?
"Sevgili Bay Dufresne : İsteğiniz üzerine kütüphane projeniz için eyalet beraberinde fon yolladı."
"Дорогой мистер Дифрейн,... в ответ на Ваши запросы сенат штата выделил фонды на библиотечный проект".
PBS fon yardımı?
Сбор денег для PBS?
Danny TartabuII'u fon yardımı gecesine getiriyorsun.
Ты приводишь сегодня Дэнни Тартабул на сбор денег.
İlk şey... uygun bir fon müziği çalmak.
- Двойной! Прежде всего я бы хотел... предложить вам подходящую сопровождающую музыку.
Eşsiz insan belediye başkanıza David'in Amerika'ya gitmesi için ayarladığı bu fon için teşekkür etmek istiyor.
Я хотела бы поблагодарить нашего чудесного лорд-мэра за создание фонда с целью отправки Дэвида в Америку.
1983'ten bu yana KGB, beş saldırı eylemi için fon sağladı.
С 1983-го года... КГБ провело несколько прямых боевых акций.
Ve bu yüzden de bu fon senin programına göre yapılacak.
Вот почему этот фонд будет подчинен твоему распрядку.
Bu izin hangi araştırmaya fon sağlardı?
На какие исследования был направлен грант?
Lanet olası fon müziğini boş ver.
Мне не важна эта чертова песня.
Fon müziklerinden bıktım. Ne?
Я уже устала от них.
Bana, Georgia'nın'adı neydi'şunun'un bebeğine hamile kalması yüzünden çektiğim acıyı emecek, aptalca bir fon müziği bulmamı söyledi.
Выбрать какую-то глупую песню о моей боли из-за того, что Джорджия беременна "как его там зовут" ребенком. Это работает.
Fon müziği.
Песня.
Saçma bir fon müziği.
Глупая песня.
Fon müziğini deniyorum.
Я испытываю твою темовую песню.
- Fon müziği! Denedim.
- Звуковой эффект!
Şimdi, senden yapmanı istediğim, fon müziğini çalarken, arkanda kendi Pip'lerini hayal etmen.
Вот, что я хочу, чтобы вы сделали : когда вы проигрываете вашу песню, представьте ваших собственных "Пипс" за вами.
Oğlun için yüzde 12'lik bir fon ayrılacak.
Вашему сыну будет оставлено 12 %.
Çiçekçi, yeni ekilmiş lalelerin buzunu fön makinesiyle çözdü.
÷ веточник должен отогревать свежепосаженные тюльпаны феном.
Fön tutarken fırçala, lütfen.
Чеши, когда сушишь.
Yani bir anda gelirler bana ve mesela saçlarıma fön çekerim ön tarafını ellerime sürekli önüme düşürürüm.
Как то раз, без всякой причины, распрямила свои волосы и ходила с прядями, висящими перед лицом.
Fon müziği.
- Привет.