Fotoğraflar tradutor Russo
5,687 parallel translation
Fotoğraflar otomatik olarak Stuart'ın bulut deposuna gidiyor.
Фотографии автоматически загружаются в облачное хранилище Стюарта.
Olay yeri fotoğraflarını verirsen anlaşırız.
Добавь фотографии с места преступления и мы договорились.
Otograflar, fotoğraflar, araba... Bu yasal kısmı.
Автографы, фото, машина - всё законно.
Şüphelilerin fotoğraflarını gördüğüm anda davayı üstlendim.
И когда я увидел фото подозреваемых, я сразу решил взять дело.
Demek istediğim, Fotoğraflarını görmüştüm ancak...
Слушай... я видела твои фотки, но...
Demek istediğim, bütün mesele fotoğraflarında böyle olmamasıydı.
В общем, весь набор, которого не было на фотках.
Kişisel fotoğraflar kaldırıldı, mutfak güzelce temizlendi ve dışardaki gümüş renkli sokak dansçısını ve yüksek sesli cd çalarını başka yere paketledim.
Так, личные фото убрали, кухня блестит, и я заставил раскрашенного брейкдансера снаружи убраться со своим бумбоксом.
Fotoğraflar ve donörler yok ki burada.
- Здесь даже нет фотографий доноров.
Fotoğrafları var mı?
А фотографии есть?
Fotoğrafları yok mu? Bir tane bile mi?
Нет фотографий?
Bu fotoğraflar Mona'ya yapılan vahşice saldırıdan alındı.
Эти кадры были взяты с жестокого нападения на Мону.
Gelen ihbarlara göre uçaklar birden bir havada asılı kalmış. Yolcu uçaklarının fotoğraflarına bakacak olursak havada tamamen hareketsiz bir biçimde asılı kalmışlar. - Bayan Oswald, bakanlıkta telefon var.
Поступают сообщения о том, что самолеты просто зависли в небе снимки пассажирских самолетов, которые намертво застыли в воздухе... — Мисс Освальд, звонок из учительской.
Son 2 yılın çalışan fotoğrafları lazım.
Фото всех сотрудников за последние два года.
Sam Lewis'in tüm fotoğraflarını al, hemen.
Скачай все фотографии Сэма Льюиса, какие только сможешь. Сейчас же.
Lewis'in nette olan tüm fotoğrafları gitti ve geri getirilemez.
Все существовавшие фото Льюиса исчезли и их невозможно восстановить.
Yolladığım fotoğraflar saldırıdan günle önce Al Tunis Tugayı'nın web sitesinin derinliklerinde bulundu.
Изображения, которые я вам посылаю, мы нашли на скрытой стороне сайта бригады Аль Тунис в дни, предушествующие атаке.
- Bu fotoğrafların hepsi ben değilim.
Не все эти фото мои.
Polisler Gonzalez'in Tijuana'daki evinde havadan çekilmiş fotoğraflar buldular.
Федералы нашли аэрофотоснимки в квартире Гонзалеза в Тихуане.
Senin de fotoğraflarında sadece sol baş parmağında olduğunu fark etmeden edemedim.
Но я заметила на твоем фото, что у тебя проблема только с пальцем левой руки,
Profilinde anlık fotoğraflar vardı.
У нас было достаточно фотографий на выбор из вашего профайла.
Joe'nun fotoğraflarını çekmediği tek anı yakaladı çünkü.
Умудрился выбрать именно ту долю секунды, в которую она не фотографировала Джо.
Meg, fotoğrafları "Freeze Frame" i ya da "She Works Hard For The Money" i çalarken çekebiliriz.
Ладно, Мэг, на время съёмки мы можем включить "Freeze Frame" или "She Works Hard for the Money." Какую хочешь?
- Meg şimdi mesele şu... Bu arada adım Evan. Bir sürü insan seksi ayak fotoğraflarına para ödüyor.
Ну... знаешь, Мэг, меня зовут Эван, кстати, многие люди неплохо платят за фотки сексуальных ножек.
Normalde daha kasvetli fotoğraflar çekerdim ama para almazdım tabii. Teşekkürler.
Обычно я фотографирую более мрачные вещи, но обычно мне не платят, так что спасибо.
Patates fotoğrafları çekmeye devam etsen daha mı iyiydi yani?
А ты бы предпочла фотографировать картофельные очистки?
Benim fotoğraflarım mı var sende? Evet.
У тебя есть фото меня?
O yüzden ikimize de bir iyilik yap ve fotoğrafları sil.
Окажи нам обоим услугу и удали фотки.
Hugo'nun tokatlandığı anın fotoğrafları da varmış.
У него есть фото Хьюго в момент пощечины.
Fotoğrafları nerede?
Были ли фотографии?
Barbeküde çekilmiş fotoğraflar varmış sende.
У тебя есть снимки с барбекю?
Rosie'ye bende tokat anının fotoğrafları olduğunu söylemişsin.
Ты сказала Рози, что у меня есть фото пощечины.
Şu adam neden benim çocuğumun fotoğraflarını çekiyor?
Почему тот мужик снимает моего ребенка?
Neden çocuğumun fotoğraflarını çekiyorsun?
Зачем вы снимаете моего ребенка?
Neden oğlumun fotoğraflarını çekiyorsun?
Зачем вы снимаете моего сына?
Önceki bölümlerde The Slap'te... Neden çocuğumun fotoğraflarını çekiyorsun?
Ранее в "Пощечине"...
İkimize de bir iyilik yap ve fotoğrafları sil.
Окажи нам обоим услугу и удали фотки.
Barbeküde çekilen fotoğraflar için buradasınız.
— Нет. У тебя ведь есть фото с барбекю.
Sözde elinde sopa tutuyormuş... Eğer sende fotoğrafları varsa...
Оправдываются, что он держал биту...
Kazada ölenlerin sevenlerinden birini anımsar diye fotoğraflarını gösterdiniz mi?
Ты можешь показать ему фотографии, где он может посмотреть на родственников пострадавших?
Fotoğraflarını gördüm.
Я видела некоторые твои фотографии.
Fotoğraflarını gördüler.
Они видели твои фото.
Suç mahalli fotoğraflarına bir bakalım.
Давайте посмотрим снимки с места преступления.
Ama o benim onda fotoğraflarım olduğunu söylüyor ot içerken ve çıplak fahişeler yanımdayken.
- Но у нее якобы есть фотки, где я курю дурь с голыми шлюхами.
Bak, eğer Dallas senin fotoğraflarını internette görürse fahişelerle birlikte ot içerken, senin anlaşmanı anında bitirirler, tamam mı?
- Если Даллас увидит в сети фотки, где ты куришь травку с проститутками, можешь забыть про контракт.
Vernon fotoğrafları bastırmaması için onu durduramaz.
Вернон не может помешать ей выложить фотки.
Müvekkilimin senin müvekkiline bir takım fotoğrafları satma planı var.
Моя клиентка планирует продать несколько снимков вашего клиента.
Şimdiden kol kadar bir anlaşması var bu fotoğrafları yayınlayabilecek bir yerle. Ama benim tavsiyeme uymayarak, Vernon'un teklifini yükseltmesi için ona bir şans vermekte ısrar etti.
Одно интернет-издание сделало ей выгодное предложение, но, вопреки моим советам, она все-таки решила дать Вернону шанс перекупить снимки.
Ve bu para o fotoğrafları ve ileride çıkabilecek olanları halletmeli, tamam mı?
За снимки, что вы показали, и за другие, если они у нее есть.
Bovling turnuvasıyla ilgili twitter'a yorumlar yazıyorum fotoğraflar filan koyuyorum.
Я вел прямую трансляцию в Твиттере. С фотками там...
Fotoğraflar içinde kızın sayfasına bağlanan var mı?
На фото есть ссылка на её страничку?
Hugo'nun tokatlandığı anın fotoğrafları var.
У него есть фото Хьюго в момент пощечины.