English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ G ] / Gestapo

Gestapo tradutor Russo

164 parallel translation
Gestapo'nun emri.
Гестапо с кнутом!
Gestapo'nun etkisini abartıyorsun.
Дорогой Рик, ты переоцениваешь влияние Гестапо.
Prag'da Ona ihtiyaçları vardı. Ama Onu Gestapo bekliyordu.
Он был нужен в Праге, но его ждало гестапо!
Gestapo, Onun karısı olduğumu bilseydi, benim ve bizimle çalışanlar için tehlikeli olurdu.
Если бы гестапо узнало, что я его жена, это было бы опасно для меня и тех, кто с нами работал.
Anlatsaydım, sen de gitmezdin ve Gestapo seni yakalardı, ben de...
Я знала, что ты бы тогда не уехал из Парижа и гестапо поймало бы тебя...
Her şey, Berlin'deki Gestapo merkezinde başladı.
Так вот, всё началось в штаб-квартире Гестапо, в Берлине.
Eğer adresler Gestapo'nun ellerine düşerse tüm bu ailelere karşı bir misilleme yapabilirler.
Если адреса угодят в руки Гестапо, то всех этих людей арестуют.
Eğer onları örgütler yerine Gestapo'ya iletirse bu sadece yüzlerce insanın ölümü değil Doğu Avrupa'daki örgütlenmemizin de yıkımı anlamına gelir.
Окажись они в Гестапо,.. ... это повлечёт за собой не только гибель сотен людей,.. ... но и провал всей сети в Восточной Европе.
Bu gece konuşmazsak, yarın sabah saat 10'da Gestapo merkezinde.
Завтра в 10, в Гестапо. Если что-то изменится, вы позвоните.
Hala şansımız var, Siletsky, Gestapo'yla yarın görüşecek.
- Силецкий едет в Гестапо утром.
Gestapo Merkezi'nde, Bay Siletsky ile buluşacağım.
Завтра я встречусь с Силецким в штаб-квартире Гестапо.
Gestapo bu günlerde bayağı meşgul, beni başlarından atacaklarına memnun olacaklar.
В Гестапо дел по горло, меня долго не продержат.
Sevgili albay, Gestapo'nun havasını yeniden solumanın ne kadar iyi olduğunu söylemem lazım.
А я, полковник, счастлив снова дышать воздухом Гестапо.
Gördüğünüz gibi Gestapo'larım oldukça faydalı.
Как видите, моя агентура работает неплохо.
Siz, bir Gestapo yandaşı, düşmandan Polonyalı kadına mesaj iletiyorsunuz.
Вы старый гестаповец,.. ... а передали польке поручение от врага.
Bütün Gestapo'yu seferber etmem gerekse bile bunu bulacağım.
- Ладно. Гестапо выяснит всю правду!
O kadar uzun süredir Gestapo ile beraberim ki... -... her şeyden şüpheleniyorum.
Я так давно в Гестапо, что подозреваю всех.
Tüm Gestapo, uzun süredir, herkes hakkında en ufak şeyleri bile öğrenmek için geceli gündüzlü çalışıyor.
Гестапо иногда работает без устали день и ночь ради того,.. ... чтобы разыскать кого-нибудь.
Bayan Tura'nın, Gestapo'dan saklayacak hiç bir şeyi yok.
Но у пани Тура нет секретов от Гестапо.
Bunun şu an önemi yok, ama doğruca Gestapo'nun ellerine gittiğinin farkında değil misin?
- Это неважно сейчас. - Ты же едешь в логово Гестапо.
Tekrardan Gestapo'nun havasını soluduğum için ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.
... как я невыразимо счастлив вновь дышать воздухом Гестапо.
Yani Gestapo'nun içinde bir karmaşa, bir karışıklığa ihtiyacımız var.
Надо устроить свалку и вызвать замешательство.
Tanıştığım her Gestapo'da bir heyecan yarattım.
Мне удаётся влиять на гестаповцев.
Bayan Tura, kendinizi Gestapo'nun kollarındaymış gibi düşünün.
Пани Тура, вы в надёжных руках Гестапо.
Gestapo mu?
Гестапо?
Gestapo dün akşam Manfredi'nin evini bastı.
Ведь прошлой ночью на квартире Манфреди побывали СС.
- Gestapo geldi, değil mi?
- А почему ко мне не хочешь? - Нет, к тебе я не пойду.
Gestapo hakkında çok garip şeyler söylerler, bilirsin.
Очень сожалею, что вы отказываетесь от такого разум - ного предложения.
- Gestapo'yu lağvettik haberin yok mu?
- Гестапо мы распустили.
Gestapo'yla bir bağlantısı vardı.
Он имел отношение к гестапо.
Yeraltında saklanan Gestapo kodamanı.
Крупный гестаповец, ушел в подполье.
Orası da işgale uğrayınca bu kez İtalya'ya kaçtım çünkü Gestapo peşimdeydi.
А когда её захватили, я сбежала в Италию, потому что меня разыскивало гестапо.
Uyan, Gestapo geldi!
Вставай, вставай, Гестапо!
The Gestapo buraya bir duvar yaptı, böylece kimse onlardan kaçamadı.
Гестаповцы построили здесь стену, чтобы никто не смог от них сбежать.
Buraya nasıl Gestapo gibi girebilirsiniz....
Как вы можете врываться сюда, точно гестапо...
Gestapo ve Rus içişleri bakanlığı eskiden bir adamı bu duruma getirmek için aylarca döverlermiş.
В гестапо и в НКВД людей били месяцами, чтобы довести до такого состояния.
Bay Sulu güvenlik şefidir. Gestapo gibi.
М-р Сулу - шеф безопасности, наподобие древнего Гестапо.
- Gestapo, sanırım.
- Гестапо, я полагаю?
"Uzaylı silahları Gestapo Karargahına gönderilmiştir."
"Пистолеты чужестранцев отправлены в штаб гестапо".
- Gestapo metodları etkili.
Гестапо работает ужасающе эффективно.
McCoy'un 1944 yılı Gestapo doktoru gibi giyinmesini istiyorum.
Оденьте МакКоя врачом гестапо фашистской Германии 1944 года. Пусть будет полковником.
Şimdilerde Gestapo karargâhı olan Lyon Askeri Hastanesi'nin krokilerini saatlerce etüt etmiş ve sonunda Felix'in işkenceye tabi mahkûmların tutulduğu bir hücrede hapsedildiğini saptamıştı.
День за днем целыми часами изучала она план военно-медицинской школы, где разместилось гестапо, и сумела установить, где содержится Феликс.
Gestapo karargâhına girip Felix'i çıkarmalıyız.
Вы что-то придумали? Надо проникнуть в гестапо и выйти оттуда с Феликсом.
Paris Gestapo'sundan bir ambülâns Felix Lepercq adındaki teröristi almak için geldi.
Санитарная машина гестапо из Парижа прибыла за террористом Феликсом Ле Перком.
Gestapo onun gerçek kimliğini ve ailesinin adresini belirlemiş.
Гестапо быстро установило ее настоящее имя и адрес, по которому проживает семья. К несчастью у нее была при себе фотография дочери.
Gestapo kız sayesinde ondan her şeyi öğreneceğine emin.
В гестапо совершенно спокойны. Дочь и честь Матильды служат залогом.
Baksana, Gestapo'da halkla ilişkilerle mi, yoksa içişleriyle mi ilgileniyordun?
Ты занимался в Гестапо всеми, или только нацменьшинствами?
Gestapo diye bir şey vardır.
Гестапо тоже есть.
Gestapo intihar etmene fırsat vermez.
Гестапо не оставляет человеку возможности самому уйти из жизни.
Onu Gestapo karargâhında izledim.
Это великая женщина.
Gestapo.
Это гестапо.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]