Ground tradutor Russo
49 parallel translation
PLEDGING THEIR LOVE TO THE GROUND Size hikayesini anlatacağım adam, Batının uzak bir köşesinde yaşamaktadır...
Дaлекo нa зaпaде жил oдин пapень тoт, пpo кoтopoгo я сейчaс paсскaжу.
"Ground control to Major Tom"
Земное управление вызывает майора Тома.
Ground Zero'dan çeyrek mil uzakta.
На четверть мили под землёй.
Yani, evim eski bir Hint mezarının üzerine inşa edildi...
I mean, my house is built on an old lndian burial ground.
Örneğin... ... konuşurken yere bakarsan, insanlar yalan söylediğini anlarlar.
For example if you look at the ground when you talk, people know you're lying.
Kara kuvvetleri göndermekten çok korkuyorum ama güvenlik sorunu yüzünden bir dizi uçağı yitirmekten daha çok korkuyorum.
Я до смерти боюсь вводить сухопутные войска... I'm scared to death to put ground forces in... но я ещё больше боюсь потерять уйму самолетов из-за недостатка прикрытия... but I'm more than frightened about losing a bunch of planes for lack of security...
İkiz Kulelerin enkazına gitmek için otobüs bileti kazanın.
Выиграй автобусную экскурсию на Ground Zero.
# Kafalar dönerken yerlerde
While head rolls on the ground
Baseball Ground stadında Derby County, Leeds United'a karşı.
Дерби Каунти принимает Лидс Юнайтед на Бейсболл Граунд.
Belki bir toplantı ayarlayabilirsiniz, böylece pazartesi ben de dahil olurum.
Maybe you could schedule a staff meeting so I could hit the ground running on Monday.
Onun gezindiği yerlerde makyaj malzemesi pazarlıyorsun.
You've got a make-up round on his old stomping ground.
True Blood 3. Sezon 7. Bölüm Yere Çarparken...
Hitting the Ground Хуже некуда
Ayrıca "Dark was the night, cold was the ground" un ilk basım taş plağını da getirdim.
А ещё у меня есть первое издание "Темноты, которая была ночью, холода, который был землей".
Adamımız "Eyes on the Ground" hedefin Smallville'de olduğu söyledi efendim.
Наша система слежения "Наземный Глаз" сообщает, что цель в Смолвиле, сэр.
İtfaiyeciler yangına karşı etkisiz kalıyorlar.
and Firefighters are rapidly losing ground against the blaze.
İkişerli ekiplere ayırabiliriz böylece daha fazla alanı tutabiliriz ama o zaman da az adamla savunmuş olacağız.
We could go to two-man teams, cover a little more ground, but we'd be stretching ourselves pretty thin.
Geçen yıl, Ground Zero'da * çalışanlar için de aynı şeyi yapmışlardı.
Они сделали то же самое в прошлом году с работниками Ground Zero.
Yere yüz üstü yat!
Get on the ground. Face down!
And they buried his name in the ground
/ и они похоронили его в земле. /
The Ground Level.
"Первый Этаж".
K.C Ground kafe. Saat 4'te.
Джон Кенииш - расписание.
Daha yüksek bir mertebeyi seçtim.
I chose the higher ground.
O sadece olmasını bekliyor ama ben temeline girmek istiyorum.
She's just waiting for it to happen and I'd rather get in on the ground floor.
Başlangıçları sevmiyor mu?
She doesn't like ground floors?
Yat yere!
Down on the ground! Get down!
Çığır açan bir çalışma olacak.
[Chuckles] Well, it's ground-breaking work.
Etik değerlerini, bir trompetçi gibi herkese ilan etmeden yardım teklif edemez misin sen?
Can't you even offer help without sounding like a trumpeter onthe peak of the moral high ground?
Ground Floor Sezon 1, Bölüm 1, Pilot
Нижний этаж. Сезон 1. Эпизод 1.
Park51, Ground Zero Camii.
Парк51, мечеть Граунд Зиро.
"Blue Ground Cafe".
Кафе "Blue Ground".
Ground Floor'un önceki bölümlerde.
Ранее в сериале...
Yerden bulduğu Papağan tüyü olan kolye takıyor. that she picked up off the ground.
У нее на шее ожерелье с перьями от попугая, которые она подняла с земли.
- Kaldır kıçını!
Get your ass on the ground!
Epey yol gelmişsin o halde. Otostop mu çektin?
Wow, you covered a lot of ground.
Burası teslim olmayan Florida.
Well, this is stand your ground Florida.
Şüphelinin av alanını daraltmak imkansız gibi.
It's nearly impossible to narrow down the unsub's hunting ground.
- Ground Zero'daki 11 Eylül müzesine gittik.
Ну, 9 ноября мы пошли в музей Ground Zero.
Ground control to Major Tom. *
"Земля, как слышно, приём."
Ground Zero'ya bir cami inşa etmek isteyenlerden biri.
Один из тех, кто хотел строить мечеть на Гран Зэро.
Imam Khulus. İmam Coney Adası'na Ground Zero Camii planını yerleştirdi.
Имам Кхулус.
"Never allowed a possum to touch the ground."
Не дали опоссуму коснуться земли
- Kim diyor? - Ground ve Mo o gece barakanın fırtına yüzünden çok sıkı kilitlendiğini söyledi.
— Граундз и Мо говорят, что ангар был всю ночь заперт из-за шторма.
Yere yatın. B : Yokuş aşağı koşun.
B, run downhill, or C, stand your ground?
Ben stand your ground gerekir.
Мне надо, чтобы ты крепко держался на ногах.
İkinci adım tekrar başlayabilmek için yakıp kül etmek oluyor.
Phase Two is about burning it to the ground so we can start again.
Rest of you, get down on the ground!
Остальные, лечь на землю!
♪ No common ground, no common ground ♪
Ты слышишь гобой?
d And put it in the ground d It was a knockdown d Drag-out romance d Quick draw d Honey, let me see you dance d Look at who's the last one standin'd d Now d This love ain't big enough for the two of us d
♪ и положу на землю ♪ ♪ Это был нокдаун ♪ ♪
Keskin nişancının ilk görevi :
меткая Training Ground, лето 1941