Görmüstüm tradutor Russo

Araba kullanirken üç kiyafet seçtigini görmüstüm.

Я видела, как ты покупаешь одежду, пока ведешь в машину. Перестань.

Böyle hastalıkların trefin ile tedavi edildiğini görmüştüm.

Я видел как такие расстройства излечивали трепаном.

Bana işkence yapıp bunu resmeden bir adam görmüştüm.

Я ведь видел только изображение человека, который пытал меня.

Onu görmüştüm.

Я видела его.

Birkaç tane görmüştüm.

Было немного.

Bunu daha önce görmüştüm, kanka ve kötü oluyor.

Дело в Чарльзе. Я такое уж видел, приятель, и всё плохо.

Bu geceden önce onu sadece haberlerde görmüştüm.

До сегодняшнего вечера я его видела только в новостях. А-га.

- Haqqani'yi tam şurada görmüştüm.

Здесь я увидела Хаккани. Хорошо.

İlk defa ikimizi birlikte görmüştüm.

Это был первый раз, когда мы вышли как пара

Başka birinin de giydiğini görmüştüm hani.

Я видела девчонку в таком же!

Sadece, daha önce görmüştüm bunu.

Просто я уже видел это раньше.

Görmüştüm.

Видел.

Hadi! Onu ilk katta görmüştüm.

Я видела его на первом уровне.

Bunu batıdaki askerlerde görmüştüm.

– Я видел такое у солдат на западе.

Buralarda kopyasını görmüştüm.

Где-то я видел копию.

beni kütüphanede yakaladığı zaman, Dobbs Ferry Köprüsü'nün altında olduğumuzu görmüştüm.

Крейн, река... когда она меня затащила под воду в библиотеке, я видела мост Доббса Ферри неподалеку.

Sizi sarayda görmüştüm.

Я видел тебя при Дворе.

Yüzünü haberlerde görmüştüm.

Видела Ваше лицо в новостях.

Görmüştüm.

Я это видела.

Dün gece seni görmüştüm.

Мы виделись прошлой ночью.

Ben bunu daha önce görmüştüm. - Nerede?

Я видела такой раньше.

Evet, görmüştüm.

Да, заметила. Было написано,

- Bu adamı daha önce görmüştüm.

Я видел этого парня раньше.

Aman Tanrım bugün kimi görmüştüm tahmin edin.

- Угадайте, котого я сегодня увидала? - "Видела".

Yaptıklarını görmüştüm.

Я сам это видел. - А безопасное место?

Evet, trafik kazasına neden olduğunu görmüştüm.

Видел, как ты была причиной аварии.

- Tıp Fakültesindeyken eski tıp dergilerinden birinde, ödülü ilk kazandığı anı gösteren bir resim görmüştüm.

Будучи в медицинской школе и глядя на эти старые медицинские журналы я увидела её фото, с первого вручения.

- Şunlardan bir tane görmüştüm.

Я видела такого.

Oh, hayır, bu suratı görmüştüm.

Нет, я видела твое лицо.

Resminizi gazetede görmüştüm.

Я видел вашу фотографию в газетах.

Onu daha önce kulüpte görmüştüm.

Я её уже видела, в клубе.

Büyüdüğüm koruyucu evlerden birindeyken görmüştüm.

Это было в одной из приёмных семей в которой я росла.

Evet, karakolda görmüştüm seni. - Nick!

Да, я помню вас, вы были в полицейском участке.

Evdeyken görmüştüm.

Встречал иногда в доме.

Bazen en güzel gün doğumunu izlemek için en zorlu tırmanışı yapmanız gerekir. Bu lafı yaşlı bir kadının kırlentinde görmüştüm.

[Месяц спустя] Иногда нужно преодолеть тяжелейшую вершину, чтобы увидеть самый красивый восход.

Daha önce görmüştüm ben.

Я видела его раньше.

Nöbetteydim, haberleri izlemiştim Şüphelinin robot resmini görmüştüm Ve oradaydı.

Это был мой пост наблюдения, и я видел в новостях портрет подозреваемого. И там был он.

Bunu daha önce de görmüştüm.

О, отлично, чувак.

Daha önce İSU görmüştüm ama böylesi ilk kez karşıma çıkıyor.

Я видел беспилотники раньше, но никогда ничего подобного.

Bu kemerleri bir yerde görmüştüm.

эти арки, я видел их раньше.

Daha iyilerini görmüştüm.

Видела и получше.

Sanırım, şeyde görmüştüm..

Я думаю я видела...

Böyle birşeyi bir belgeselde görmüştüm.

я видела что-то об этом в документалке.

Daha önce ölü insan görmüştüm ama gerçekten öldürüleni hiç görmemiştim.

Я видел мертвецов и раньше, Но никогда на самом деле убитых.

Geleceği görmüştüm.

Я вижу будущее.

Diğer odada bir masa tenisi masası görmüştüm.

Я видел стол для пинг-понга в другой комнате.

Evet, toplantıda onu görmüştüm.

Да, видел его на встрече.

Biraz önce labirente giderken görmüştüm.

Я видела, как он недавно шел к лабиринту.

- Görmüştüm onu.

- О, это я видел.

Daha önce de görmüştüm.

Я видел его здесь раньше

Annesi ilgilenmiş. Onu cenazede görmüştüm.

Мать бережет его, я видел на похоронах.