Gına tradutor Russo
50,804 parallel translation
Markov teröristlerine nükleer bomba satmaya çalıştığına inanmak için sebeplerimiz var.
У нас есть все причины полагать, что он пытается продать ядерное оружие марковианским террористам.
Çünkü Starling City'i hayal kırıklığına uğrattın.
Потому что ты подвел Старлинг Сити.
John'un tahliye olmasını sağlayan NSA dosyası... Bir hacker grubu tarafından bana verilen istihbarat belleğinin bir kısmıydı. O bellekte ayrıca Detralink elemanına baskı yapmak için kullandığım bilgi de yer alıyordu.
Файл АНБ, с помощью которого мы освободили Джона, был частью банка информации который группа хакеров передала мне, и в нем были данные, которые я использовала, чтобы надавить на директора Detralink.
- İşte... - Bu veri belleği özellikle bu adam için gereken şeyi tam olarak barındırdığına göre çok büyük olmalı.
- Для того, чтобы эта база данных содержала в себе точно то, что тебе было нужно, для этого конкретного парня, она должна быть огромной.
Baban, annen maça gelemeyeceği için hayal kırıklığına uğradı sadece.
Папа просто расстроился, что мама не идет с нами на игру.
Ortalığı yıkıp dökerek belediye binasına girdi. Eğer senin peşine düşmediyse daha büyük bir durum vardır.
Если ему не нужен был ты, значит у него личные цели и они крупнее.
SCST'yi kanunlaştıramadığımız için belediye binasına saldırdığı konusunda oldukça eminler.
Но, они уверены, что он выбрал своей целью мэрию, из-за того, что мы не можем принять закон о контроле над оружием.
Bu şehri hayal kırıklığına uğrattınız!
Вы подвели этот город!
Başkomiser Pike, bu konuda Green Arrow'un sorumlu olmadığına dair güvenilir bir yerden bilgi aldım.
Капитан Пайк, надёжные источники заявили, что Зелёная Стрела не в ответе за это.
Warner, Cutter ve Chien Na Wei'ya saldırmaya hazırlandığını düşünüyoruz.
Он наверняка едет перехватить Уорнер, Каттер и Чиен На Вей.
Kaynaklarımız, belediye başkanlığının, Dedektif Malone'un katilinin kimliğini korumak adına otopsi raporlarını değiştirme emri verdiğini söylüyor.
Согласно нашим источникам, администрация мэра затребовала фальсификацию отчёта о смерти, чтобы защитить имя убийцы детектива Мэлоуна.
Kaynaklarımız, belediye başkanlığının, Dedektif Malone'un katilinin kimliğini korumak adına otopsi raporlarını değiştirme emri verdiğini söylüyor.
Офис мэра приказал фальсифицировать отчёт о вскрытии, чтобы скрыть личность убийцы детектива Малоуна.
Nasıl kullandığına göre.
От того, как ты воспользуешься этим.
Ailesi adına Malone'un saygınlığını korumak meselesine dönüşür.
Нужно защитить репутацию Малоуна ради его семьи.
Eğer başkan sağlığına kavuşursa belediye meclisi yarın oylama yapacak.
Если у мэра не будет проблем со здоровьем, совет проголосует завтра.
Tek yapmamız gereken, Gregor'un Kovar'la yaptığı anlaşmanın Bratva'ya hiçbir faydası olmadığına, tek faydasının ona olduğuna dair kanıt bulmak.
Слушай. Все, что нам нужно, это найти доказательства того, что дела Грегора с Коваром идут на руку ему, а не Братве.
Bunu, halkı Green Arrow'un polis katili olduğuna dair çıkacak trajik haberden korumak adına yanlış bir karar alarak yaptım. Güvendiğimiz adamın bu şehri hayal kırıklığına uğratmasından korumak adına. Bir kahraman daha kaybetmekle başa çıkabileceğimizi düşünmüyordum.
Я сделал это в ошибочной попытке защитить всех от трагической новости о том, что Зеленая Стрела стал убийцей полицейских, что человек, на которого мы возлагали надежды, подвел город, и, я думаю, что мы не можем себе позволить потерять еще одного героя.
Oldukça hayal kırıklığına uğradım.
Это разочаровывает больше всего.
İtiraf edeyim, biraz hayal kırıklığına uğradım.
Черт, меня это даже разочаровывает, должен сказать.
Green Arrow'un, son suçlarından bahsedildiği için belediye başkanlığına misilleme yaptığını düşünüyoruz.
Мы полагаем, что Зеленая Стрела сводит счеты с этим отделом за разглашение его недавних преступлений.
Tanrıların kadiri mutlaklığına meydan okumuş çünkü.
Он бросил вызов божественному всемогуществу.
- Evet. Ok ve yaylı bir adamın hem Bratva hem diğerlerinin işlerini zorlaştırdığına dair şeyler duyuyorum.
Сообщения о человеке с луком и стрелами мешают бизнесу, Братве и прочим.
Bu ne demek oluyor? Kovar'ın büyük ve berbat bir şey planladığı anlamına geliyor.
Это значит, что Ковар планирует что-то очень масштабное и ужасное.
Asansörün hareket kayıtlarına göre asansörün hızlanma değeri... Aman Tanrım, 9 G kuvveti kadar.
Если верить записям активности лифта, он поднялся наверх, о, Господи, за 0.9 секунды.
Lyla, Arrow ekibini gizli, süper güçlü bir hükümet teşkilatıyla kıyasladığına inanamıyorum!
Лайла, поверить не могу, что ты сравнила команду Стрелы с этим рассадником... правительственных агентов.
- Argus'un lideri olarak altına imzamı attığım tüm gizli operasyonların kayıt listesi.
Это аудит всех тайных операций, которые я подписала, будучи директором Аргуса.
Tanıdığım en güçlü insanlardan birisin ama senin başına gelenleri yaşayan herkes dansçı bir flamingo olduğunu bile itiraf edecek hale gelebilirdi.
Ты самый крепкий из всех, кого я знаю, но любой бы признался в том, что он фламинго-чечёточник, после того, через что ты прошёл.
Şehrimizi kurtarmadım, hayal kırıklığına uğrattım.
Я не спас наш город.
O kadar vurulduktan sonra çoğu gemi hurda yığınına dönerdi.
Большинство кораблей развалилось бы на части после таких повреждений.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Вынужден Вас разочаровать.
Errinwright'la işbirliği yaptığına gerçekten inanıyor musun?
ƒумаете, он и правда в сговоре с Ёрринграйтом?
İşin tamamlandığına emin olup sonra da buradan çekip gidin.
ƒоведите дело до конца, и убирайтесь отсюда.
Ancak Nauvoo'nun hızı ve yörüngesi göz önüne alındığında Eros'la çarpışma rotasında olduğu belli, ki bu da yalan söylediği anlamına gelir.
Но, учитывая скорость и траекторию "Нову", он шёл на столкновение с Эросом. А значит, Джонсон лжёт.
Ancak Eros'un değişen hızına ve ivmesine bakıldığında kayanın nereye çarpacağını gerçekten bilemiyoruz.
Но, учитывая непредсказуемые скорость и ускорение Эроса, мы не знаем, куда он попадёт.
Çalıştığın seneler içinde böyle bir anı göreceğin aklına gelir miydi?
За все эти годы ты хоть раз представляла, что до такого дойдёт?
Gemi hedefin hızına ayak uydurmak için hızını arttırıp 15 G'ye çıktı.
Корабль даёт ускорение в 15 G, чтобы сравнять скорость с целью.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama Dünya'ya gitmiyoruz.
Вынужден Вас разочаровать - мы не летим на Землю.
Naomi ile birlikte olmamın senin için olmadığına sevindim.
Я рад, что ты не против наших отношений с Наоми.
Öyleyse Dünya'yı yok etmeye çalıştığına gerçekten inanıyorsun. Bu doğru mu?
Ты и правда считаешь, что он хотел уничтожить Землю?
Mars'ın bunun olmasına izin vermeye istekli olmadığı da aşikâr.
Марс не собирался этого допустить.
Öncelikle Güvenlik Konseyi'nin kararlılığına ihtiyaç var.
Мне понадобится резолюция совета по безопасности.
Gaz şilebi kılığına bürünmeyi bir kenara attılar.
Они сбросили маскировку под газовый танкер.
Adam DGİ'na katıldığında herkes onu taşlamak için sıraya dizildiğinde sessiz kaldın.
Когда он вступил в СВП, и все закидывали его камнями, Вы молчали.
Şimdi de hain aile üyelerimizin hepsi aynı taraf için savaştığına göre meşru hükümdarlar olarak onları birlikte öldürürüz diye düşündüm.
And since it appears that all our treasonous family members are fighting for the same side, I thought we rightful monarchs could murder them together.
Işığın Tanrısı bunu da kulağına fısıldadı mı?
Это тебе Владыка Света на ухо нашептал?
Jon Snow'a kraliçesinin onu Ejderhakayası'na çağırdığını ve diz çökmesini söyleyin.
Сообщите Джону Сноу, что его королева призывает его на Драконий Камень... преклонить колено.
Halkına saldığı dehşeti hepiniz hatırlıyorsunuz.
Помните те страдания, на которые он обрекал свой народ.
Bundan sıkıldığı zaman ise onları ejderhalarına yedirdi.
А когда ей это наскучило, она стала скармливать их своим драконам.
Bu bir yığın hayaldir amına koyayım.
Это просто массовая галлюцинация.
Genellikle keder pazarlık aşamasına ulaştığında hedef yolunda başarısız olurlar ve doğruca depresyona girerler.
Обычно, когда скорбь достигает смирения, выясняется, что все старания бесплодны, и человек впадает в депрессию.
Kodeste, rakiplerini şişlemeden önce bıçaklarını bokla düzleyen beylerle tanıştığına şüphe yok.
Без сомнений, тот джентльмен, которого ты встретил в тюрьме, полировал свою заточку дерьмом, прежде, чем пырнуть соперника.