Iki gün içinde tradutor Russo
415 parallel translation
En fazla iki gün içinde de, yerime başkası geçer.
Во-вторых, не пройдет и двух дней, как вместо меня пришлют еще кого-нибудь.
Bir iki gün içinde tamamen iyileşir, Bay Kane.
Поправится через пару дней.
- Bir iki gün içinde.
- Пару дней.
Durand iki gün içinde yakalanmazsa, kovuluyorum.
Если Дюрана не поймают через 2 дня, меня уволят.
Bir ya da iki gün içinde evine bazı belgeler getirecek.
Через пару дней он принесет документы на дом.
Bir iki gün içinde kıza bir telgraf çekersen hemen gelecektir.
Ты пришлешь ей телеграмму через несколько дней и она прибежит.
Bir iki gün içinde olacak değil mi?
Это произойдёт на днях, верно?
Zuccarello'nun oğlu, iki gün içinde öldü.
Сын Цукарелло умер два дня назад.
Gerçekleşen bu son olayda da, konuyu dirençli bir şekilde kotarmamız iki gün içinde tüm şehre yayıldı.
За два дня слухи о наших суровых мерах стали известны и за пределами города.
İlk etapta güçlü omuzlarıyla direnmeye çalışsa da, bir ya da iki gün içinde, ezilerek hayatını kaybeder.
Он держит - силач ведь. Но спустя день, а может и два, его придавило и он умер. - Он впервые задумался, и умер.
Eğer onu iki gün içinde bulmazsam,
Если вы не найдете его в течение двух дней,..
Bir iki gün içinde geçecekmiş.
Они пройдут через пару дней.
- Bir iki gün içinde yine buluşuruz.
- Скоро увидимся.
" Coco iki gün içinde dönecek.
" Коко вернется через два дня.
# Ben bir-iki gün içinde dönene dek çantayı güvenli bir yere koyacağım.
Спрячу его в надежном месте до моего возвращения через день или два. Все прошло успешно, как я тебе говорил.
Geçtiğimiz iki gün içinde, hepiniz Diana Christensen'i tanıdınız kendisi program departmanının başkan yardımcısı.
В прошедшие два дня вы имели возможность познакомиться с Дианой Кристенсен... нашим вице-президентом, ответственным за программинг.
Evet, bir iki gün içinde.
Да, через день-два.
Yine de iki gün içinde ayrılmalısınız. "
Тем не менее, вы должны уйти в течение двух дней. "
Ama iki gün içinde bir kaçış fırlatması başlatmamız gerek.
Но мы должны вылететь через 2 дня.
Bir iki gün içinde meşhur olacağım.
Через пару дней я буду знаменитым.
İçtüzüğe göre iki gün içinde seni kurul önüne çıkarmalıyız.
По правилам, в течение двух дней тебя должны заслушать на комиссии.
En geç iki gün içinde. Kararını ver!
Самое позднее - послезавтра!
Cevabımızı iki gün içinde bildireceğiz.
Мы ответим в течение двух дней.
Cevabı iki gün içinde alacağız.
Мы получим ответ в течение двух дней.
Son iki gün içinde aramızdan iki kişi öldü.
За два последних дня двое из нас умерли.
Ama Caspar iki gün içinde ölmezse, lokantalarda yemek yemeye başlarım.
Но если Каспар не станет трупом через несколько дней, Я начну ходить по ресторанам.
Bir iki gün içinde hayatta kalan tek baban ben olacağım.
Это случится через день-два.
Bir iki gün içinde, Japonlar burada olurlar.
Через день-два японцы будут здесь.
Bertha iki gün içinde kaybetmiş olacaklarını söyledi.
" нaeшь, чтo гoвopит Ѕepтa? Eсли мы пpoдepжимc € eщe двa дн €, oни нe cмoгут зacтaвить нac пepeexaть, и тoгдa oни вepнут мoиx poдитeлeй и мы cнoвa зaживeм oднoй ceмьeй.
İki gün içinde dönmezsem bu mektubu merkeze götüreceksin.
Если я не вернусь через два дня, передай это письмо в участок.
İki gün içinde Meksika'ya varmış olurduk.
Через два дня мы бы были в Мексике.
İki gün içinde gidiyorsun.
Ты уезжаешь на пару дней.
İki gün içinde bu dördüncü oldu.
Четвертый раз за два дня.
- İki gün içinde paranı ikiye katla.
Через два дня я смогу удвоить твои деньги.
İki gün içinde, Şikago'da Ambassador East'te olacaksınız. Sonra da Güney Dakota'da, Rapid City'de Sheraton-Johnson Oteli'nde.
Через два дня вы должны быть в Амбассадор Ист в Чикаго, затем в отеле Шератон-Джонсон в Рэпид-Сити в южной Дакоте.
İki gün içinde Nantes'dan ayrılmak zorunda kalacaksın... Cumartesi günü.
Через два дня нужно будет уехать... в субботу.
İki gün içinde her şey bitmiş olacak.
Через два дня здесь ничего не должно быть.
İki gün içinde mi?
За два дня?
Sakin ol. İki, üç gün içinde anlarsın.
- Погоди, через два-три дня сам всё поймёшь.
Maalesef, yapamam, Bayan Berger, İki gün içinde 82 sayfa yazmam lazım!
К сожалению, я не могу, мадам Берже, я должен написать 82 страницы за два дня!
- İki gün içinde infaz edilecek.
Да, о смертной казни, которая должна произойти через два дня.
- İki gün içinde yayınlıyoruz.
Послезавтра идёт твой первый материал. Но что я могу...
"İki gün içinde buradan ayrılmalısınız."
Вы должны оставить это место в течении 2 дней. "
İki gün içinde buradan ayrılmalısınız.
Вы должны уйти от сюда в течении 2 дней.
İki gün içinde gidemeyiz ki.
Мы не можем улететь через 2 дня.
İki gün içinde gitmeliyiz.
Мы должны улететь через 2 дня.
İki üç gün içinde bir kartonu bitirirdi.
Блока ему едва хватало на два-три дня.
İki gün içinde müsvedde halinde bir anlaşma mektubu elimde olacak.
Черновик договора подготовим через два дня.
İki gün içinde de silahları olduğunu ve bir saldırı planladıklarını öğrendim.
До тех пор, пока я не увидела, что у них есть оружие и что они что-то замышляют.
İki gün içinde borcu yatırmak için yeşillerle gelmezsem... onlar beni yatıracaklar.
Если я не получу зеленые, чтобы вернуть с суду через два дня они нас повыкидывают.
- İki gün içinde Kanada'da olacak. - Gerçekten mi?
Будем в Канаде через два дня.
iki gün sonra 30
iki gün 84
iki gün önce 62
iki gün oldu 17
iki gündür 16
iki gün mü 20
içinde 110
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
iki gün 84
iki gün önce 62
iki gün oldu 17
iki gündür 16
iki gün mü 20
içinde 110
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18