Ilaçlar tradutor Russo
4,807 parallel translation
İtaatkâr aşırı alkol almayacak, sigara içmeyecek ya da keyif verici ilaçlar almayacaktır.
Сабмиссив не должен много пить, курить и принимать наркотики и подвергать себя какому бы то ни было ненужному риску.
Son rakamlara göre sıtma aşılarının % 70'i bizim kontrolümüzde. HIV'in % 34'ü ve Sahra altı Afrika'daki kanser ilaçlarının % 40'ı.
Кроме того по самым последним данным мы контролируем 34 % от СПИДа и 40 % всех лекарств против рака в Центральной и Западной Африке.
Ama DSÖ tarafından sahte ilaçlarımıza karşı yürütülen bir kampanyayla karşı karşıyayız.
Однако ВОЗ против, так называемой, чёрной фармацевтики.
Sormayacağım, çünkü çoğu insan kişisel ilaçları hakkında... konuşmaktan hoşlanmazlar.
Аааа... Не буду расспрашивать, я знаю, большинство людей не любят... гвоорить о своих делах со здоровьем.
Kocamın ilaçlarını alması lazım.
Моему мужу нужны его лекарства.
Bay Jacobs fakir çocukların okul kitaplarını almaya gücü yetemeyenlerin ilaçlarını karşılıyorum.
М-р Джейкобс, я обеспечиваю учебниками бедных детей, лекарствами тех, кто не может себе позволить их.
- Kullandın mı ilaçlarını?
- Нет. - Таблетки принимала?
Baban ağır ilaçlar kullanıyor.
Твой папа на серьёзных обезболивающих.
Annemin ilaçlarını sehpanın üzerine koyar mısın?
Отнеси таблетки в комнату мамы.
En son depresyonunu önemsemeyip, ilaçlarını vermeyi kestiğimde.
Однажды я перестала давать ей таблетки, думала : все прошло, обойдется и так.
Bu adamlar performans arttırıcı ilaçlar aldığını öğrenirse oyunun dürüstlüğü tamamen tehlikeye girer tamam mı?
Если обнаружится, что вы принимаете стимуляторы это нарушит прозрачность и чистоту игры.
Ve orada reçeteli ilaçlar buldum biri de GNRH'ydi yani Vikipedi'ye göre belirli bir tedavide kullanılan bir çeşit steroit.
Я нашла ряд рецептов на лекарства, среди которых люлиберин, и Википедия подсказывает, что это тип стероида, используемого в определённых медицинских препаратах.
Şu an hangi ilaçların tesiri altındasın?
Что ты сейчас принимаешь?
Bahse girerim ilaçların da vardır.
И таблетки.
ilaçlar kafanla oynuyor.
Лекарства повлияли на твой рассудок
Yatıştırıcı ilaçlarından biriyle şu sinirli hayvanı yatıştırmanı.
Успокоить буйного какими-нибудь твоими травками.
Aldığı ilaçları kusuyor.
Наглотался таблеток, теперь избавляется от них.
Tarihi geçmiş olan ilaçlar sağlığa iyi gelmez.
Тетушка, там истек срок годности. Просроченные лекарства вредны.
Ama aldığı ilaçlar onu değiştirdi.
Но из-за лекарств она изменилась.
ilaçlarını neden almadığını anlıyorum.
Я понимаю, почему она не хотела пить таблетки :
Evet, acını unutmak için ilaçlarını almaya devam edebilirsin.
Что ж, продолжай глотать таблетки, чтобы заглушить боль.
Kızınızda gördüğümüz belirtiler, bu tür ilaçların yanlış kullanımında görülen belirtilerle örtüşüyor.
Я спросил потому, что симптомы вашей дочери наблюдаются при неправильном употреблении болеутоляющих.
Neden bana ilaçlarının bittiğini söylemedin?
Почему ты не сказала, что они кончились
Senin ilaçlarına hiç dokunmadım.
Я не трогала твои таблетки.
Uyku ilaçları alıp haftada ortalama 1.3 litre votka içen, eğlence amaçlı kokain ve ekstazi kullanan biri.
Кто вы? Сержант Кэтрин Шоу, отдел кибер-преступлений.
Max, ilaçları ailesinin zulasından alıp onlara veriyor.
Макс получает "веселящие таблетки" и антидепрессанты для одной группы из запасов своих родителей.
Ama bu ilaçları araştırdım ve kullanırken alkol almak gerçekten sağlığa zararlı.
Но я прочитала об этих лекарствах и их противопоказано пить с алкоголем.
Tıbbî çantanızda hangi ilaçlar var Doktor ve neden yanınızda getirdiniz?
Какие у вас есть лекарства в сумке, доктор? Зачем вы вообще её взяли?
Hastane masraflarını hatta ilaçlarının parasını karşılayamadığı için öldü. 10 yıl boyunca babam için deliler gibi çalıştım. Sırf beni oğlu olarak kabul etsin diye.
она умерла. как сына.
Hayır, hiç olmadı ama ilaçları biterse...
Нет, никаких, но если он не принимает лекарства...
Valiyi, Şerifi ve çok kârlı bir Buzul Otel'i içeren bir komplo mu yoksa ilaçlarını almayıp bir yabancının evinde psikotik atak geçiren zavallı bir piç mi?
Теория заговора, где фигурируют губернатор, шериф и роскошный ледяной отель, или... то, что какого-то беднягу, слезшего с лекарств, накрыл психоз в доме у незнакомца?
Şu an durumunu kontrol altına almak için doktoru ile uğraşıyoruz bazı ilaçlar kullanıyor ve terapiye gidiyor.
Сейчас мы работаем с ее врачом над стабилизацией. Она принимает лекарства и посещает психотерапевта.
Bu ilaçları açıklıyor..
Поэтому со мной были препараты.
Ashley, bu gemidekileri ayakta tutan tek şey o ilaçlar.
Эшли, эти таблетки - единственное, что не дает заснуть всему этому кораблю.
Ve Filipino şehrinde dizanteri ilaçları aldı.
И лежала на карантине в больнице в Филиппинском районе.
İktidarsızlık ilaçlarından denedin mi hiç?
Ты пробовал какие-нибудь лекарства от импотенции?
- Evde ilaçlarım var.
- У меня дома есть лекарство.
İlaçlarımı almak zorundaydım.
Мне нужно было достать лекарства.
İlaçlar yüzünden gözlerim açıkken bile hayal gördüğümü biliyorsun.
И лекарства делают сонливой.
İlaçlarımı almam gerekli.
Мне пора принять таблетки..
- İlaçlarını verdin mi?
Она принимала лекарства?
İlaçlarını biriktirip içmiş ve kalbi durmuş.
Он припрятывал свое лекарство, и сердце не выдержало.
- İlaçlar.
Таблетки.
İlaçlarını alıyor musun?
ты пьешь таблетки?
İlaçlarımdan kaç tane aldın?
Сколько моих таблеток ты выпила?
İlaçlar işe yarıyor.
Лекарства работают.
İlaçları nöbetlerim için kullanıyorum.
Я принимаю эти таблетки от припадков.
İlaçlarını alıyor musun?
Ты принял лекарства?
- İlaçlarını getireyim mi?
Хочешь, я схожу за твоими лекарствами?
İlaçlarını içmeyi unutma, tamam mı?
И не забудьте принять таблетки, хорошо?
İlaçları kullanmayı da bıraktın mı?
Ты и от мед. записей избавился?